Avcı, hayat boyu öğrenmenin geliştirilmesi projesinin kapanışına katıldı

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Avrupa Birliği (AB) desteği ile yürütülen 'Türkiye'de Hayat Boyu Öğrenmenin Geliştirilmesi Projesi'nin kapanış törenine katıldı. Avcı, AB ile Türkiye'deki sosyal ortaklarla başarılı bir işbirliği ile yürütülen projenin birinci döneminin tamamlandığını ve bu süreçte elde edilen kazanımların değerlendirildiğini söyledi.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Hayat Boyu Öğrenmenin Geliştirilmesi Projesi kapanış törenine katıldı. Marriot Otel'de düzenlenen kapanış törenine Bakan Avcı'nın yanı sıra AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Jean-Maurice Ripert, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Doç. Dr. Yusuf Tekin, MEB Müsteşar Yardımcısı Salih Çelik, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mustafa Konuk, Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Doç. Dr. Kemal Biçerli, bakanlık üst düzey yöneticileri ve birçok davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başlayan programda, proje kapsamında hazırlanan kısa filmlerin gösterimi yapıldı.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, yaptığı konuşmada, Avrupa Birliği ile Türkiye'deki sosyal ortaklarla başarılı bir işbirliği ile yürütülen projenin birinci döneminin tamamlandığını ve bu süreçte elde edilen kazanımların değerlendirildiğini söyledi. Bulutsuz bir gecede şehir ışıklarından uzak bir yerde gökyüzüne bakıldığında yıldızların görüldüğünü belirten Avcı, "Binlerce, milyonlarca yıldız görüyorsunuz. Gökbilimciler, bu gördüğünüzün yanılsama olduğunu belirtiyor. Gökyüzüne bakarken, aslında gördüğünüz yıldızları, uzaklıklarına göre belki milyonlarca yıl önceki ışıkları ancak bugün ulaştıkları için görüyorsunuz. Belki gerçek zaman sizin gerçek zamanınız açısından dünya zamanı ile baktığınızda o yıldızların birçoğu belki de artık söndü. Ama aradaki mesafe o kadar büyük ki ışıkları ancak yüzbinlerce, milyonlarca yıl sonra bize ulaşabildiği için biz onları hala varmış gibi görüyoruz. Sosyal kurumlar da böyle. Aslında kendi doğum koşullarında çok anlaşılabilir taleplere göre biçimlenmiş, pek çok sosyal kurumdan biri de okuldur, artık o doğum koşulları ya büsbütün ortadan kalktığı halde veya radikal bir şekilde değiştiği halde sanki hala o günkü koşullar geçerli gibi varlıklarını sürdürüyor. Genellikle muhafaza edilmek istendiği biçimiyle okul denilen kurumda aslında geriye bakıldığında Fransız ihtilali, endüstri devrimi ve fabrika kültürü doğum koşulları itibariyle bunlarla eş zamanlı ve iç içe bunların dayattığı bir takım talepleri ve zihniyetleri hayata geçirmek üzere örgütlenmiş kurumlar. Oysa şartlar değişti." şeklinde konuştu.

Hala o koşullar sürüyormuş gibi kurumsal yapıların eski biçimleri ile nasıl doğdularsa o koşulların ön kabulleriyle sürdürülmeye çalışıldığını belirten Avcı, "Dünya çok değişti. Okul denilen toplumsal kurum da kendini bu değişikliklere uydurması gerekiyor. Hayat Boyu Öğrenmen Genel Müdürlüğümüz, bakanlığımız da tutucu okul anlayışının ortadan kalkması ve toplumsal taleplerle formel arzların daha makul bir şekilde buluşması için elinden geleni yapıyor. AB de bu konuda bize destek oluyor." dedi.

Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Doç. Dr. Kemal Biçerli de hayat boyu öğrenmeye katılım oranı yüzde 2,9 iken, bu yıl bu rakamın yüzde 3,2'ye yükseldiğini kaydetti. Projenin, bu oranın artmasına önemli katkısı bulunduğunu belirten Biçerli, "Ülkemizde hayat boyu öğrenmenin çok önemli bir yeri var. Hayat boyu öğrenmede farkındalık oluşturulması gerekiyor." diye konuştu.

Proje ile farkındalık oluşturma adına fotoğraf ve film yarışmaları gibi önemli etkinliklerin yapıldığını ifade eden Biçerli, "Hayat boyu öğrenme fırsatlarına erişim ile ilgili ülkemizde ilk kez bir web portalını devreye aldık. Her türlü eğitim ve istihdama vatandaş hemen erişebilecek, istediği kursa hemen yazılabilecek. En önemli katkısı, önceki öğrenmelerin tanınması oldu. Alaylı tabir edilen kişileri, bilgi ve becerilerini ölçerek, bunların sertifika almalarını sağlayan bir projedir. Bizde bu sistem ülkemizde ilk kez 3 alanda bu proje sayesinde başladı." diye ifade etti.

ENGELLİ RESSAMIN KÖYÜNE RESİM ATÖLYESİ AÇILACAK

Konuşmaların ardından, Bakan Avcı; aşçılık, otel, resepsiyon görevlisi, elektronik pano gibi iş kollarında eğitimlerini başarıyla tamamlayanlara 'Önceki Öğrenmelerin Tanımlanması Sertifikası'nı verdi. Ardından, Hayat Boyu Öğrenmenin Geliştirilmesi Projesi'ne katılan engelli ressam Meryem Düzgünkaya, Bakan Avcı'ya yaptığı bir resmi hediye etti. 3 yaşında çocuk felci geçiren, 60'a yakın tablosu bulunan ve hayal gücünü kullanarak doğa resimleri yapan Düzgünkaya, İzmir'in Kavacık köyündeki gençlerin sanat ve resimle ilgilenebilmeleri konusunda destek istedi. TOBB ve TÜSİAD yetkilileri, Düzgünkaya'nın köyüne bir resim atölyesi açma sözü verdi.