Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Türkiye'de provokasyonların pilot şehri

Etnik köken ve mezhepsel farklılık Türkiye'nin her dönemde yumuşak karnı oldu. Topluma ne zaman nifak tohumları ekilmeye çalışılsa provokatörlerin hedefinde aynı farklılıklar vardı. Dini, kültürel ve etnik zenginlikleri ile bir mozaik oluşturan Hatay hep hedefte oldu!

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-09-11 14:02:33

Türkiye'de provokasyonların pilot şehri

Hakan Göksel *

Etnik köken ve mezhepsel farklılık Türkiye'nin her dönemde yumuşak karnı oldu. Topluma ne zaman nifak tohumları ekilmeye çalışılsa provokatörlerin hedefinde aynı farklılıklar vardı. Dini, kültürel ve etnik zenginlikleri ile bir mozaik oluşturan Türkiye, kargaşa ve kavgadan beslenen; iç ve dış oyuncuların gündeminden hiç düşmedi.

Türkiye'nin bu tip provokasyonlara en müsait kentlerinden biri de Hatay. Hatay son yıllarda provokatörlerin en gözde kenti haline geldi. Şehir birkaç yıl içerisinde; PKK, Suriye, İran ve diğer yabancı istihbarat ajanslarının Türkiye'deki adresi oldu.

İlk kararı birkaç yıl önce PKK almıştı. Çözüm Süreci başlamadan, PKK'ya yönelik operasyonların yoğunlaştığı dönemde örgütün Türkiye'nin çeşitli bölgelerine dağılacağı ve hedef kentlerden biri olarak Hatay'ı tercih edeceği istihbarat raporlarında yer almıştı.

Suriye ile Türkiye arasındaki gerginlik sonrasında ise bölgede çok sayıda Suriye ve hatta Suriye'deki yönetime destek veren İran ajanlarının olduğu tespit edilmişti.

Gezi olaylarını da yurt çapında organize ettiği iddia edilen ve Zirve Yayınevi cinayetinde MİT'in mahkemeye gönderdiği raporda da adı geçen "Beyaz Kuvvetler"in çok sayıda üyesinin de Hatay'da konuşlandığı yer almıştı.

Etnik farklılıkları bahane edip kardeş kavgasını körükleyenler Çözüm süreci sonrası strateji değiştirerek mezhep kavgasının yolunu açma çabasına kalkıştılar. Bu strateji sadece Türkiye'de değil Ortadoğu'da da uygulanmaya çalışılıyordu. Çünkü Arap Baharı'nın "demokrasi getiriyoruz" denemesi tutmadı. Onlar da rotayı mezhep kavgasına çevirdiler...

Türkiye'deki iç savaş provasını en fazla etnik köken, din ve mezhep zenginliğine sahip ve en huzurlu şehirde yapmak işlerini kolaylaştırıyordu. Hatay karışırsa Türkiye'ye yaymak sorun olmazdı.

Türkiye'de 1980 ihtilali öncesinde olduğu gibi Alevi-Sunni kavgasını başlatmak için önce Alevi vatandaşların kapısını işaretleyerek başladılar.

Suriye'de iş savaş çıkması sonrası sınırdan geçerek Türkiye'ye sığınan Suriyeli sivillerin "Türk bayrağını yaktığı" iddia edilerek karıştırmanın peşine düştüler. Bundan da sonuç alamadılar...

Suriye'deki kargaşadan yararlanıp Reyhanlı'ya bombalı araçlarla saldırdılar. Amaç sınırlardan geçisin kontrolsüz olduğu, istihbarat birimlerinin yetersiz kaldığı ve devletin aciz düştüğü mesajını vermekti. 51 vatandaşımızı şehrin orta yerinde canice katlettiler. Olay sonrası İranlı ve Suriyeli ajanın bölgede yakalandığı bilgisi sızdı.

Gezi olaylarında ise Hatay; İstanbul, Ankara ve İzmir'den sonra en çok ve en uzun süreli karmaşanın sürdüğü şehir oldu.

HATAY'IN GENÇLERİ OYUNA GETİRİLİYOR

Gezi olayları esnasında yaşanan kargaşada yükselen tansiyon 2 gencin hayatını kaybetmesine neden oldu.

Gez Parkı Eylemlerine destek olmak için Hatay'da düzenlenen protestolara katılan Abdullah Cömert başına aldığı darbe sonucu kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Cömert için çeşitli çevrelerce ısrarla "polis kurşunu ile başından vuruldu" propagandası pompalanıp durdu.

Hatay'ın acısı bununla sınırlı kalmadı. Gezi Parkı Olayları sırasında protestolara katılan Ali İsmail Korkmaz talihsiz bir biçimde hayatını kaybetti. Korkmaz da Hataylı'ydı.

Eskişehir'de Gezi Parkı eyleminde polisin sıktığı biber gazından kaçtığı ara sokakta sivil giysili 5-6 kişinin saldırısına uğrayarak beyin kanaması geçiren 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz, tedavi gördüğü hastanede kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Olayın faillerinden birinin sivil polis olması bölgede hem tansiyonu yükseltti hem de tepkilere daha da artırdı.

Üçüncü talihsiz olayın adresi yine Hatay'dı. Bu kez Ahmet Atakan isimli genç ODTÜ'de yaşananları ve muhtemel Suriye'ye müdahaleyi protesto ederken hayatını kaybetti. Atakan; Hatay'da geç saatlere kadar süren protestolarda talihsiz bir olay yaşadı. Polis müdahalesi sırasında polis aracına çatıdaki güneş panelini atmaya çalışırken çatıdan düştü.

Atakan'ın ölümüne polis kapsülünün neden olduğu yaygarası yayılmaya çalışıldı. Fakat Adli Tıp'ın otopsi sonuçları Atakan'ın ölüm nedenini düşmeye bağlı iç yaralanma ve beyin kanaması olduğu raporunu açıkladı. Atakan'ın çatıdan başkaları tarafından provokasyon amaçlı aşağı atılmış olduğu da öne sürülüyor.

Yaşanan 3 talihsiz ölümün da çeşitli örgütlerce propaganda malzemesi yapılıp "Devrim şehitleri" olarak sunulması dikkatlerden kaçmıyor...

Türkiye’nin tüm renklerini tek başına bünyesinde barından hem Türkiye hem de Ortadoğu'nun özeti denilebilecek, Helenistik ve Roma döneminden, Osmanlı'ya kadar; Kuzeyden güneye, güneyden kuzeye ve doğudan gelen anayolların kavşak noktası ve asırlardır ticaret merkezi olan Hatay, 3 büyük din ve çok sayıda mezhebe sahip insanların bir arada yaşadığı ve etnik köken bakımından en zengin il olması her türlü oyunun sergilenmesi için bu şehri ideal bir yer yapıyor...

Hatay'ın huzur her defasında baltalanmaya çalışılıyor...

* Haber7

Haber Ara