Nuceyfi'den 'normalleşme' sinyali
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Irak Meclis Başkanı Usame Nuceyfi ile AK Parti Genel Merkezi'nde görüştü. Başbakan ile görüşmesinin ardından TBMM Başkanı Cemil Çiçek'le görüşen Nuceyfi, 'Irak Başbakan'ı Maliki'nin Türkiye ile ilişkilerin normal seyrine döndürülmesi isteğini sayın Başbakan'a ilettim. Yakın bir sürede karşılıklı ziyaretler gerçekleşecektir' dedi.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-09-11 14:24:59
Görüşmede Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'da hazır bulundu.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Irak Ulusal Meclis Başkanı Usame Nuceyfi ile bir araya geldi. Çiçek, "Suriye'de insanların hangi silahla öldürüldüğünün münakaşasını yapanlar, aynı zamanda bu teknolojiyi öldürenlere verenlerdir" dedi.
İki başkanın baş başa görüşmelerinin ardından heyetler arası görüşmelere geçildi. Çiçek, Türkiye ile Irak'ın, komşu, ortak tarihi ve inanç değerleri olan kardeş ülkeler olduğunu söyledi.
Irak halkının huzurunun, istikrarının, güvenliğinin ve refahının artmasını temenni ettiklerini belirten Çiçek, komşu ülkelerin birbirine bitişik apartmanlar gibi olduğunu dile getirerek, "Komşular arasındaki ilişkiler ne kadar dostane olursa, komşuda ne kadar barış, huzur ve istikrar olursa biz de konutumuzda rahat ederiz" dedi.
Komşular arasında ve içerisinde huzursuzluklar varsa bunun sadece komşuları değil tüm mahalleyi rahatsız edeceğini dile getiren Çiçek, "Türkiye olarak her kademede, bu kadar derin bağlarla bağlı olduğumuz komşumuzda gerçekten huzurun, barışın ve refahın artmasını istiyoruz. Çünkü bu bizim açımızdan bu ayrıca ulusal güvenlik sorunudur" diye konuştu. Çiçek, şunları söyledi:
"Coğrafyamızda hepimizin yüreğini yakan gelişmeler oluyor. Yüzlerce insan hayatını kaybediyor. Ölen de Müslüman öldüren de Müslüman ve birbirlerini 'Allahu ekber' diyerek öldürüyorlar. Bu asla kabul edilemez bir husustur. Bunu ne dinimiz ne peygamberimiz ve ne bu dinin alimleri emrediyor. Barış, esenlik dini olarak benimsediğimiz İslam dini, bu üzücü olaylarla tüm dünyada başka türlü anlaşılıyor ve terörle özdeşleşmiş bir din gibi algılanıyor. Bundan istifade eden de başkaları oluyor. Elbette başkalarını suçlayarak buna çözüm bulamayız. Birbirimizi kucaklayarak, istişare ederek çözüm bulabiliriz. Bölgemizdeki çatışmaları mazur, makul görmek, anlayışla karşılamak mümkün değildir, doğru da değildir. Bu noktada parlamentolara önemli sorumluluklar düşüyor. Her türlü sorunu diyalog ve barış yoluyla çözeceğiz. Onun dışındakiler çıkmaz yol ve yöntemlerdir. Sorunu çözmek daha da derinleştirir. Birlikte yapacağımız birçok iş var."
''ORTAK SORUMLULUK VAR''
Nuceyfi de Irak ve Türkiye'nin bölgede iki önemli ülke olduğunu ve ortak tarihlerinin bulunduğunu kaydetti.
İki ülkedeki insanların akrabalık bağlarının bulunduğunu, Dicle ve Fırat'ın insanın vücudunda dolaşan kana benzediğini belirten Nuceyfi, bölgenin barış ve istikrar içinde bulunması gerektiğini söyledi.
İki ülke arasındaki ilişkilerin her zaman iyi düzeyde ve olumlu olduğunu dile getiren Nuceyfi, iki ülke arasındaki ilişkilerin biraz gerilemeye tanık olduğunu anlattı. Nuceyfi, şöyle devam etti:
"Ancak bugün Sayın Başbakan Erdoğan ile yapmış olduğumuz görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkilerin tekrar rayına, normal seyrine döndürmek için anlaşmaya vardık. Irak Başbakanı Maliki'nin Türkiye ile ilişkilerin normal seyrine döndürülmesi, sorunların çözülmesi, yeni ufukların açılması isteğini sayın Başbakan Erdoğan'a ilettim. Sayın Başbakan da bu hususu kabul ettiler. Yakın bir sürede karşılıklı ziyaretler gerçekleşecektir ve kısa süre sonra Irak Dışişleri Bakanı'nı Türkiye'ye davet edecektir.
İki ülkenin, bölgede istikrarı ve barışın sağlanması için ortak sorumluluğu vardır. Suriye'de olup bitenler yüreklerimizi kanatmaktadır. Komşu ülke olarak bizi de etkilemektedir. Bütün var olan yollarla Suriye'de barış ve istikrarın gerçekleştirilmesi için çaba harcamalıyız. Suriye'deki iç savaş, düşmanlarımız tarafından belli bir tertip sonucunda bizim ülkelerimize de sirayet edebilir. Dünyada kimyasal silahların kullanılmasına karşı girişimler yapmacık bir gösteriydi. Yüz bin kişi ölürken hiç sinirlenmediler bin kişi kimyasal silahla ölünce tepkilerini dile getirdiler. Onların amacı Suriye'de ölümlerinin durdurulması değil Suriye'nin elinde bulunan kimyasal silahların alınmasıdır. Barışçıl çözüm Suriye'de demokrasiye yol açabilir. Suriye halkında seçme fırsatını tanınması gerekir."
Nuceyfi, önümüzdeki günlerde İran'a ziyarette bulunacağını ve orada "Ortak bir çalışma grubu kurarak bölgenin çıkarlarına hizmet etmek için çalışma" önerisini getireceğini bildirdi.
Nuceyfi, iki ülke arasındaki su sorununun çok önemli olduğunu belirterek, bu sorunun çözülmesinin iki ülke arasındaki engelleri kaldıracağını ve ilişkileri de rayına oturtacağını kaydetti.
''KEÇİ CAN DERDİNDE KASAP ET DERDİNDE''
Yeniden söz alan Çiçek, Türkiye'nin, ortaya çıkan her sorunu öncelikle ilkesel bazda ele aldığını kaydetti.
Irak'ın ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün önemli olduğunu vurgulayan Çiçek, barış ve huzurun sağlanması, halkların eşit şekilde temsil edilmesi ve kucaklanması gerektiğini bildirdi.
Irak ile olan ilişkilerdeki bir miktar durgunluğun mutlak suretle aşılması gerektiğini ifade eden Çiçek, bu çabalara parlamentolar olarak destek verilmesi gerektiğini söyledi. Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Öncelikle akan kanın durması lazım. Bölgemizde izahı zor, kabulü hepten zor gelişmeler yaşanıyor. Ölen insanlar değil hangi silahla öldürüldüğü öne çıktı. Suriye'de insanların hangi silahla öldürüldüğünün münakaşasını yapanlar, aynı zamanda bu teknolojiyi öldürenlere verenlerdir. Keçi can derdinde kasap et derdinde. Çocukların, kadınların, yaşlıların öldükten sonra topla tüfekle ya da kimyasal silahla ölmesi ne farkeder? Bu tartışmalar öyle bir noktaya geldi ki 'topla, tankla en ağır konvansiyonel silahla öldürebilirsiniz, biz işin o kısımna karışmayız ama kimyasal silah kullanma'. Bu, ölenlere saygısızlıktır. Bu vahşetin, dramın ortan kalkması ve akan kanın durması gerekiyor. Öncelikle bu durumu kabul etmemiz gerekiyor ondan sonra nasıl çözeceksek yakın işbirliğine girmeye ihtiyaç var.
Bu kargaşadan en fazla zarar gören ülkeler arasında geliyoruz. Komşu ülkelerde kamplarda yüz binlerce insan var. Bu işleri karıştıran ülkelerin en ufak şekilde bu sıkıntıların ortadan kaldırılması noktasında çok fazla katkıları da yok. Müslümanlar olarak aklımızı başımıza almanın zamanı geldi, geçiyor. Hep de bizim ülkelerimizi karıştırıyorlar. Allah aklı Hans'a verdi de Hasan'dan esirgemedi. Akıl bizde de var ama yeteri kadar kullanamıyoruz."
Çiçek, bu ay kendisinin de İran'ı ziyaret edeceğini anımsatarak, "Bir araya gelip konuşmakta fayda var çünkü bizler bu bölgenin sahipleriyiz" dedi. Çiçek, Türkiye'nin, Irak'ın çabalarına destek vereceğini söyledi.
"Ortak çaba göstermemiz gereken başka konular da var" diyen Çiçek, yaşanan kaos ortamından en fazla terör örgütlerinin istifade ettiğine dikkati çekti.
Bu konuda birlikte yapılacak yapacak çok iş olduğunu ifade eden Çiçek, "Almamız gereken mesafe var. Aksi takdirde terör örgütleri Ortadoğu'yu mekan tutmaya başladı. Terörün hiçbir türünü asla kabul etmeyiz. Bu konuda daha fazla ortak tavır geliştirmeliyiz. Bu coğrafyada barış, huzur sağlanacaksa terör konusunda daha fazla ortak işbirliğine ihtiyaç var" dedi.
Su konusunun ne kadar önemli olduğunu bildiklerini belirten Çiçek, "Elbette yapılacak bir çok çalışma var. Pek çok görüşmelerde yapıldı, yapılıyor. Bu, sadece Irak-Türkiye açısından değil Suriye açısından da geçmişte müzakere edilen bir konu. Belki ortak projeler üzerinden konuyu konuşmak daha sonuç alıcı olabilecektir. Türkiye'nin bu konuda çabası, gayreti, tecrübesi oldu, bunları paylaşmaya hazırız" diye konuştu.
Çiçek, KKTC'nin Irak'tan beklentilerinin olduğunu, KKTC ile Irak parlamentosu arasında ilişkinin geliştirilmesi faydalı olacağını söyledi.
Nuceyfi, Çiçek'i ülkesine davet etti.
Çiçek, daha sonra Nuceyfi ve beraberindeki heyet onuruna öğle yemeği verdi. (ajanslar)
SON VİDEO HABER
Haber Ara