Poyrazköy ihbar mektubu Oramiral Ataç’a da gelmiş
Poyrazköy davasında tanık olarak dinlenen eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Muzaffer Metin Ataç, kendi yönetimi altındaki karargâhta illegal toplantılar yapıldığından haberinin olamayabileceğini söyledi.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-09-06 02:52:17
Zaman'ın haberine göre; Ataç’ın bu beyanlarının ardından davayı takip edenlerden tepkiler yükseldi. Duruşmada önemli bir detay da ortaya çıktı. Ataç, Poyrazköy kazılarında ele geçirilen mühimmatların bulunmasını sağlayan 21 Nisan 2009 tarihli ihbar mektubunun daha önce 5 Şubat 2009’da kendisine geldiğini teyit etti. Ancak söz konusu mektubun içeriğiyle ilgili bir işlem yapılıp yapılmadığı öğrenilemedi.
Amirallere suikast, Kafes Eylem Planı ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği gibi dosyaların birleştirildiği 8'i tutuklu 85 sanıklı Poyrazköy davasının 29. duruşması dün İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada ilk olarak eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Muzaffer Metin Ataç dinlendi. Davanın tutuklu sanıklarından Koramiral Deniz Cora, Metin Ataç'a kendisine yönelik suikast planından haberdar olup olmadığını sordu. Söz konusu plandan haberdar olmadığını belirten Ataç, Cora ile uzun yıllar birlikte görev yaptığını ifade etti.
Tuğamiral Fatih Ilğar ise Muzaffer Metin Ataç’a, “Karargâh içinde sizden habersiz toplantı olur mu?” sorusunu yöneltti. Karargâhta 800 kişi olduğunun altını çizen Ataç, “Normal şartlarda karargâh içindeki faaliyetlerden haberdar olurum. İllegal bir şey oluyorsa bilemem bunu tabii. Bilemiyorum ki...” şeklinde konuştu. Ataç’ın bu beyanlarının ardından seyircilerden tepkiler yükseldi. Daha sonra söz alan Balyoz davasının tutuklu sanıklarından Albay Ali Türkşen, Poyrazköy’de mühimmatların bulunmasına sebep olan 21 Nisan tarihli ihbar mektubunun daha önceden Metin Ataç’a ulaşıp ulaşmadığını sordu. Söz konusu ihbar mektubunun 5 Şubat 2009 tarihinde kendisine ulaştığını anlatan Ataç, “Bana yüzlerce ihbar mektubu gelir. Mert Türker imzalı bir ihbar mektubu geldi. Genelkurmay Başkanlığı üzerinden geldi. Sadece bu değil, yüzlerce ihbar mektubu geliyor.” dedi.
Ataç’ın konuşması sırasında mikrofonu isteyen sanık emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü, ihbar mektubunun kendisine getirildiğini aktararak, “Mektubu o dönem bana arz ettiler. Gizli tutulmasını söyledim. Koç Müzesi’ndeki denizaltında patlayıcı çıktıktan sonra mektubu tekrardan istedim. Raporla size gönderdim. Genelkurmay, dosyaya koyup rafa kaldırmış. Bakıp gereğini yapsaydı, bu tertiplerin hiçbiri yaşanmazdı.” diye konuştu. Ataç’a mektup geldiği dönemde Genelkurmay Başkanlığı görevini, halen Silivri’de tutuklu bulunan İlker Başbuğ yürütüyordu.
Ataç’ın ifadeleri sırasında seyirci ve sanıkların sık sık emekli komutana müdahale etmesi dikkat çekti. Metin Ataç’ın, “Karargâhta sizden habersiz gizli toplantı olabilir mi?” sorusuna verdiği, “İllegal bir şey oluyorsa bilemem.” şeklindeki cevabı sanık yakınlarını rahatsız etti. İzleyici sıralarında oturanlar Ataç’a yönelik ağır sözler söyledi. Diğer yandan Ataç’a yöneltilen sorular sırasında tutuklu sanıkların sıkça araya girip tanığı yönlendirmeye çalıştıkları gözlendi. Öte yandan bir önceki duruşmaya gelen eski Donanma Komutanı Nusret Güner, dünkü celseyi de izleyici sıralarından takip etti.
Mahkeme heyeti ise tutuklu sanıklardan Deniz Cora, Kurmay Albay Ümit Metin ve Binbaşı Kemalettin Yakar’ın tahliyesine karar verdi. Ancak her üç sanık da Balyoz davasından hapis cezası aldıkları için cezaevinden çıkamayacak.
SON VİDEO HABER
Haber Ara