Neşe Gündoğan: IOC üyeleri İstanbul'a vererek tarih yazacaklar
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Genel Sekreteri Neşe Gündoğan, IOC üyelerinin 2020'yi İstanbul'a vermeleri durumunda tarih yazacaklarını söyledi.
Arjantin'de Bounes Aires'te Cihan muhabirine özel açıklamada bulunan Gündoğan, her şehr
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-09-06 18:13:44
Arjantin'de Bounes Aires'te Cihan muhabirine özel açıklamada bulunan Gündoğan, her şehrin şansının eşit olduğunu, finale Japonya ile kalma düşüncesinin ise mantıklı olduğunu belirterek, "Bütün ülkemiz bu işin arkasında bunu söylemeliyim. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, bütün halkımız, gençliğimiz, sporcularımız iş dünyamız, üniversitelerimiz. Şunu herkes biliyor, olimpiyat oyunları ülkemize geldiğinde inanılmaz bir gelişme, ilerleme ve hepsinden de önemlisi Türk sporuna bir sıçratma yaratacaktır." dedi.
Olimpiyat oyunlarının İstanbul'a verilmesi durumunda elde edilecek kazanımları herkesin bildiğini de belirten Gündoğan, şöyle devam etti:
"Bence herkes bunun farkında. IOC heyeti ve üyeleri 2020'yi İstanbul'a ülkemize verdiğinde de bir tarih yazacak. Çünkü ilk kez ülkemize, ilk kez Müslüman dünyaya ve ilk kez bu bölgeye olimpiyat verilmiş olacak. Onlar da tarih yazacaklar. Türkiye'nin hiçbir tarafta, diğer kentlerde olmayan genç nüfusu var. Dinamik, geleceğe umutla bakan ve sporun şekillendireceği, daha sağlıklı nesillerin yetişeceği bir olimpiyata doğru yol alıyoruz.
Yarıştaki Tokyo ve Madrid'le hepimiz aynı yerdeyiz. Sonuçta üç kentte aynı alanda çalıştığı için herkes birbirini görüyor. Kim ne yapıyor, ne ediyor, kimlerle görüşmeler yapıyor. Herkes kendi alanında bilgi toplamaya, hangi üyelerin kime daha meyilli olduğunu anlamaya çalışıyor. Bu yüzden de herkes kendi mücadelesini veriyor ama hepimiz aynı sahada oynuyoruz.
Japonya ile finale kalma arzusu herkeste olduğu gibi bizde de var. Turlar açısından bakıldığında da bu yanlış bir değerlendirme değil. Madrid elendiğinde onun oylarının nereye gideceği bilindiği için Japonya ile final isteği iyi bir değerlendirme."
TSYD BAŞKANI NACİ ARKAN: ŞANSIMIZI YÜZDE 30-35 OLARAK GÖRÜYORUM
Bu arada Arjantin'de bulunan Türk basın mensupları da 2020 Olimpiyat Oyunları'nın İstanbul'a verilme şansını değerlendirdi. Genel kanaat artı eksi şansların eşit olduğu yönünde.
Türkiye Spor Yazarları Derneği Genel Başkanı Naci Arkan, "Müthiş bir çekişme var. Otel odası, yol kenarı herkes kulis yapıyor. Kulislerde kendi lehlerine çalışan şehirlerin insanları var. Şanslar tamamen eşit, hiç kimse bir adım öndeyim demiyor. Herkes baş başayız diyor." diyerek, şunları söyledi:
"Rakip şehir için bir diğer şehir önde değil. İlk turda yüzde elli barajını ilk turda geçeceğini sanmıyorum. Şansımız iyi, büyük bir faaliyet var. Japonlarla çekişiyoruz. Tokyo için Japonlar akın etmiş. İstanbul için Türk delegasyonu da çok çalışıyor. Türk basını da ülkemize bu güzelliği getirmek için uğraş veriyor. Şansımızı yüzde 30-35 olarak görüyorum. Son ikiye Japonlarla kalalım. Madrid ile kaldığımızda oylarımızın çok belirli oranı Madrid'e gider. Japonya ile kalırsak Japonları geçeriz. Ama çekişmeye bakarsak işler o kadar da kolay değil."
TAYFUN BAYINDIR: BİZ İYİ YAPARIZ, BEN ÇOK İDDİALIYIM
Milliyet gazetesi Spor Müdürü Tayfun Bayındır ise İstanbul'un 2020 şansıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Spor yazarı olarak ben bunu 5. süreçte hep bekledim ve bekliyorum. Bu beşinci adaylığımız ve ben beşinde de vardım. 1996 yılındaki Atlanta Olimpiyatları'ndan bu yana o dönemin belediye başkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan'la bu konuyu konuşmuştuk. O zaman sayın genel müdür Mehmet Atalay büyükşehir belediye spor direkötürüydü. O zaman karamsarlardı. Hatta Sayın Erdoğan o zamanki dönemde o süreçte zor olduğunu dile getirmiş ve üzerinde çalışılması gerektiğini söylemişti." diyerek, şöyle konuştu:
"Şimdi sayın Erdoğan Başbakan ve çok büyük bir destek verdi. Umarım verdiği bu desteğin karşılığını alırız. Bir spor yazarı olarak ülkemde bir olimpiyat görmeyi çok istiyorum. Başka bir ülkeye gidip oradaki organizasyonları izlemek istemiyorum. Hep şunu kafamdan geçirdim: Biz bunlardan daha iyi yaparızı söylemek istemiyorum. Yapalım, görsünler. Türkler bu işi nasıl yapıyorlar, görsünler. Biz iyi yaparız. Çok iddialıyım. İyi organize ederiz, iyi ev sahipliği yaparız ve o dönemde çok iyi sporcular çıkartırız.
Seul'un 88'de yaptığını, Sidney'in 2000'de yaptığını, Atina'nın 2004'te yaptığını biz İstanbul'da çok rahatlıkla yapabiliriz. 7 yılda çok önemli sporcular ortaya çıkartırız. Bu konudan hiç ürkmüyorum. Tek çekincem burada iki önemli rakiple yarışıyoruz. Yarın burada ne yazık ki birinci turda elenme ihtimali en yüksek kent olarak görülüyoruz.
Suriye'deki son olaylar bizim biraz keyfimizi kaçırdı. Japonya'daki sızıntı gerçekleri Tokyo'nun biraz keyfini kaçırdı. Madrid biraz aradan çıktı. Hep dile getiriyorum. Biz müslüman bir ülkeyiz ama müslüman üyeler müslüman üyeleri desteklemezler, çekemezler. Oysa 6 tane çok kritik müslüman ülkenin oyu var. Onların en az üçünün bize dönmüş olması halinde tekrar favori noktaya gelebiliriz. Ama alamıyoruz hiçbirini. Ne üzücüdür ki İspanya'ya gidiyor bu oylar. Bu çok net. Bizim ekibimiz de bunu biliyor."
Eğer İstanbul alamazsa önümüzdeki 40 yıllık süreçte herhangi müslüman bir ülke kentinin olimpiyat yapabileceğini düşünemediğini de belirten Bayındır, "Bu müslüman ülkeler için çok önemli bir şanstı. Ama onlar bu şansı değerlendiremiyorlar şu anda. Umarım biz onların oyu olmadan alır, bir müslüman ülke nasıl yapar, nasıl gerçekleştirir, dünyadaki diğer müslüman ülkelere gösteririz." diyerek şunları sööyledi:
"Türkiye'nin bir liderlik özelliği var. O liderlik özelliğini hayata geçiririz. İçerde ciddi olaylar yaşadık. Gezi Parkı olaylarının demokratik bir hak arayışı olduğunu dile getirdik. Bunu bütün IOC üyeleri kabul etti. Doping ile ilgili sıkıntılarımız var. Bunun da iyi bir doping kontrolü yapdığımız için ortaya çıktığını da anlattık.
Söyleyeceğim en önemli nokta şu: Son 15 günde Türkiye'nin hiç istemediği ve beklemediği şekilde ortaya çıkan Suriye olayları ve bölgenin sıcaklaşması, savaş ihtimali ne yazıkki bizi etkiledi. Kim ne derse desin savaş bölgesi herkes için risklidir. Bunu geçmişte biz de yaşadık. Umarım şuan biz burada konuşurken yolda olay Sayın Başbakanımız G20 zirvesinde bu savaş ihtimalinin kalktığı müjdesiyle gelir ve biz de burada kazanmış bir kentin spor yazarı olarak büyük bir mutlulukla konuşurum."
ARİF KIZILYALIN: FİNALE KALIRSAK FİNALİ DE GÖTÜRÜRÜZ
Cumhuriyet gazetesi Spor Müdürü ve TSYD İstanbul Şube Başkanı Arif Kızılyalın ise karar anı ve kader anını yaşadığımızı belirterek, "Hasan Arat'ın da dediği gibi İstanbul tarih yazabilir. İlk kez bir müslüman ülke olimpiyatlara ev sahipliği yapacak. İlk kez hem Avrupa hem Asya'da bir oyun düzenlenecek." diyerek şunları söyledi:
"İstanbul'da Bizanslılardan eski Roma'ya, Doğu Roma'dan kavimler göçüne kadar bir çok kültür barınırıyor. Osmanlı, Türkiye Cumhuriyeti gibi ülkeleri topraklarında barındıran bir coğrafya. Fakat biz spor kültürünü bir türlü oturtamadık. Buraya yansıtamadık. Hasan Arat genç sporcuları hem de iki dil bilen sporcuları buraya getirdiler. Dünya yaşlanıyor, Türkiye gençleşiyor mesajı verildi. Genç insanlar olimpiyatı istiyor görüntüsü verildi. Bunun dışında fazla bir avantajımız yok.
Tarihsel geçmiş, istek arzu bunlar var. Bina tesis IOC buna bakmıyor. Madrid ve Tokyo'da bina ve tesis zaten hazır. Biz sporcu ruhumuz ve aşırı isteğimizle öne geçebiliriz. Finale kalırsak, finali de götürürüz. Ama ilk turu da geçememe, finale kalamama durumumuz da var. Bahis sitelerine de baktık, İstanbul 3. sırada. Finale kalırsak Japonya gelsin. Katolik ülkeler Madrid'i destekler, tarihsel ve kültürel bağları da var. Afrika, uzak doğuda bazı ülkeler var. Tokyo'nun nükleer sıkıntısı var. Bizim, Suriye, Mısır sıkıntımıza benzemez."
SON VİDEO HABER
Haber Ara