Ürdün'ün dördüncü büyük kenti Zaatari kampı
Zaatari kampı, Kenya-Somali sınırında bulunan Dadaab mülteci kampından sonra dünyadaki en büyük ikinci mülteci kampı. Ürdün'ün nüfus bakımından dördüncü büyük kenti hâline gelmiş durumda olan kampta 140 bin civarında Suriyeli mülteci yaşıyor.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-09-05 12:36:51
Geçen temmuzda sadece 100 ailenin bulunduğu kamp aslında geçici olarak kurulmuş. Suriyeli mültecilere kapıların kapatılmayacağını bildiren yetkililer ihtiyacı karşılamak için 80 bin kapasiteli yeni bir kamp alanının fizibilite çalışmalarının devam ettiğini belirttiler. Çölün ortasına inşa edilen kampta ilk kurulan çadırların yerini şu anda konteynerler almış durumda.
Kampta 30 bin çadır ve konteyner ve farklı ihtiyaçlar için kurulmuş binalar bulunmakta. Her gün 500 bin ekmek ve 4,2 milyon litre su dağıtılan kampın günlük maliyeti 500 bin dolar.
Birleşmiş Milletler tarafından her aileye düzenli olarak ayda iki defa kuru gıda ve diğer ihtiyaçlar için oluşturulan marketlerde kullanmaları için kupon veriliyor.
Nüfusun yarısından fazlası 18 yaş altı gençler ve beşte biri ise 5 yaş altı çocuklar. Kampta her gün 10'dan fazla yeni çocuk doğuyor.
Sağlık hizmetlerinin karşılanması için 10 un üzerinde ülkeye ait sağlık kuruluşu hizmet veriyor. Mülteciler için sağlık hizmeti veren üç hastane, okul, çocuklar için futbol ve oyun sahaları kurulu. Yetimler için de bir ünite kurulmuş.
Kampta kurulan 'Arabistan' Hastanesi'nin bir yetkilisi, 9 farklı branşta poliklinik hizmeti verdiklerini söyledi. Yetkili, "Her bir poliklinikte günde 50-60 hastaya bakılıyor. Günlük 700-800 hastaya sağlık hizmeti veriyoruz. Bu kamptaki en çok hastaya hizmet veren hastaneyiz. Bu iş için çok emek ve ekipmana ihtiyaç oluyor. Yardımlar arttıkça daha iyi hizmet veriyoruz." sözlerini sarf etti.
Hastanede hizmet veren Suriyeli bir doktor da "Burada sıklıkla karşılaştığımız vakalar boğaz iltihabı ishal ve cilt hastalıkları. 1 bayan 2 çocuk 1 kulak burun boğaz 3 genel 1 kalp cerrahi gibi toplam 9 poliklinikte hizmet veriyoruz. Basit cerrahi operasyonlar yapabiliyoruz daha ciddi vakaları Ürdün ihtisas hastanelerine sevk ediyoruz. Savaşta yara alanlara da müdahale ediyoruz." diye konuştu.
Kampta yaşayanların kendi girişimciliklerini sergiledikleri ve ürünlerini satışa sundukları yaklaşık 3 bin mağaza var. Mağazalar kampın ana caddeleri üzerine kurulu. Meyve sebzeden kuru gıdaya parfümeriden elektronik eşyaya kadar bu dükkânlarda.her şey satılıyor.
Ülkesinden kaçarak Ürdün'e sığınan Ebu Muhammed Horani, "8 ay önce geldim 1 çocuğum var. Suriye'de kalan 1 kardeşim hariç yakın akrabalarım hep burada. Manavdım burada da bu işi yapıyorum." ifadelerini kullandı.
Ürdün'de zaten genel bir temiz su sıkıntısı var. Kamptaki su ihtiyacı belirli noktalara yerleştirilmiş depolara tankerlerle su taşınarak giderilmeye çalışılıyor. Tuvaletler ve banyolar su tanklarının olduğu yerde ve ortak kullanılıyor. Atıklar yine tankerlerle taşınıyor.
Savaştan kaçarak 5 ay önce kampa gelen 7 çocuklu Ebu Enes Muhammed, "Bize bu iki çadırı verdiler. Dışarıda yıkıyoruz bulaşıkları. Ortak tuvalet banyolardan gelen sulardan kullanmıyoruz. Tankerlerden alıyoruz suyu. Çocukları da bu leğenlerde yıkıyorum." şeklinde sıkıntılarını dile getirdi.
Güvenlik kamp çevresinde oluşturulan kontrol noktalarına yerleştirilen zırhlı araç ve askeri personelce karşılanıyor. Olabilecek güvenlik ihlalleri için mülteciler sürekli uyarılıyor.
Mülteciler, ihtiyaçlarının karşılanması için ciddi emek sarf edildiğini ve güzel bir sistem kurulduğunu kabul etse de birçok ihtiyaçlarını bulamamak ve giderememekten şikâyetçi.
Suriyeden yeni gelen mülteci bir kadın, "Geleli daha 4 gün oldu. 4 çocuğum var. Bize burada açacakları çadırda yaşayacağız. Suriyede 3 oğlum kaldı. 2'si çalışıyor, diğeri Özgür Suriye Ordusu'nda." şeklinde konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara