Ümit Kardaş: Darbenin delilleri MGK'da var (Özel)

Türkiye'nin bir dönemine damga vuran 28 Şubat postmodern darbesinin yargılandığı davada ortaya çıkan 'devlet sırrı' kavramı konunun uzmanları tarafından tepkiyle karşılandı. Uzmanlar, yapılan hukuk dışı hareketlerin devlet sırrı kılıfına büründürülmesinin önüne geçilmesi gerektiğini ifade etti.

Emekli Askeri Hakim Ümit Kardaş, davada Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kayıtlarına ilişkin devlet sırrı iddialarına karşı "28 Şubat Davası postmodern bir darbenin davasıdır. Bunun delileri de MGK'da var. Oradaki konuşmalardan hangileri suç oluşturuyor, hangi kurum temsilcileri neyi ne kadar aşmışlar? Ne baskı yapmışlar, yapmamışlar? Oradan çıkacak. O zaman konusu suç teşkil eden bir takım şeyler var orada. Bir takım konuşmalar var orada muhakkak, bu davayı ilgilendiren. Dolayısıyla bunlar devlet sırrı olmaz." dedi.

Bin yıl süreceği iddiasıyla yola çıkan ve döneminde binlerce kişinin mağduriyeti ile sonuçlanan 28 Şubat dönemi, yargı aşamasına geldi. Davanın duruşmalarının görüldüğü Ankara'da mahkeme tarafından MGK kayıtlarının istenmesi gündeme gelmiş ancak bu kayıtlara ilişkin 'devlet sırrı' zırhı daha önceki bazı olaylarda olduğu gibi yine gündeme gelmişti.

Yargı çevrelerinde dillendirilen görüşler, devlet sırrı kavramına ilişkin çarpıcı tespitleri öne çıkarıyor. Bu görüşlerden biri de Emekli Askeri Hakim Ümit Kardaş'a ait. Kardaş, bu konuda Türkiye'de en büyük eksikliği, devlet sırrı kavramına ilişkin resmi bir düzenlemenin olmaması olarak tanımladı. Batı ülkelerinde devlet sırrı ifadesinin kanunlarla düzenlendiğini ve buna ilişkin açık hükümler bulunduğunu hatırlatan Kardaş, "Devlet sırrı nedir, ne kadar saklanır, hangi sırlar ne kadar saklanır, bunun saklanmasına kim karar verir, kaç yıl süreyle saklanır, hangi organ bu sırrı ortadan kaldırır? Bunlar genelde parlamentolar olur, ama bizde böyle bir şey yok. " değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'de her şeyin devlet sırrı içinde konuşulduğunu belirten Kardaş, 28 Şubat dönemi MGK kayıtlarının devlet sırrı olarak kabul edilemeyeceğini şöyle açıkladı: "28 Şubat davası ile ilgili Milli Güvenlik Kurulu kayıtlarının istenmesiyle ilgili olarak, burada devlet sırrı olabilecek bir şey yok. Netice itibariyle konuşulan konular iç tehdit, eğitim nasıl olacak, o nasıl olacak, bu nasıl olacak. Böyle devlet sırrı olur mu? 28 Şubat davası, postmodern bir darbenin davasıdır. Bunun delileri de MGK'da var. Oradaki konuşmalardan hangileri suç oluşturuyor, hangi kurum temsilcileri neyi ne kadar aşmışlar? Ne baskı yapmışlar, yapmamışlar? Oradan çıkacak. O zaman konusu suç teşkil eden bir takım şeyler var orada. Bir takım konuşmalar var orada muhakkak, bu davayı ilgilendiren. Dolayısıyla bunlar yargıya karşı devlet sırrı olmaz."

MEVZUAT BOŞLUĞU VAR

Konuyla ilgili mevzuat boşluğu olduğunun altını çizen Kardaş, bu düzenlemelerin yapılması gerektiğini ancak bunun zor olduğunu söyledi. Türkiye'de özellikle devlet bürokrasisinin devlet sırrı uygulamasında öne çıktığını hatırlatan Kardaş, "Devlet bizde illegal davranmaya alışık. Devlet bürokrasisi özellikle. Bazen siyasetçi de buna ortak. Böyle olunca illegal, hukuk dışına kayma rutin hale gelince o zaman sizin yaptığınız bütün hukuk dışı şeyler devlet sırrı kapsamı altında örtülmüş oluyor. Sorun devletin yapılanmasında ve hukuk dışına çıkma meselesinde yatıyor." ifadesini kullandı.

Kardaş, daha önce bu devlet sırrı kavramının düzenlenmesine ilişkin bazı düzenleme girişimleri olduğunu ancak bunların hayata geçirilemediğini de sözlerine ekledi.