Muhalifler, ‘büyük taarruz’ için dış müdahaleyi bekliyor

Suriye’deki iç savaşın akıbetiyle ilgilenen taraflar nefesini tutmuş ABD yönetimindeki askerî müdahaleyi beklerken, rejime karşı savaşan muhalif gruplar da operasyondan avantajlı çıkmanın hesaplarını yapıyor. Yüksek Askerî Konsey’in sözcüsü Kasım Saadeddin, Konsey’in bazı muhalif gruplara operasyonun gerçekleşmesi durumunda uygulamaya geçirilecek askerî bir eylem planı gönderdiğini bildirdi.

Reuters haber ajansına konuşan Sözcü Saadeddin, “Umudumuz saldırılarla zayıflayan bazı bölgelerde avantajı ele geçirmek. Her bölgede kontrolümüz altındaki bazı gruplara operasyonun başlaması durumunda ellerindeki güçleri harekete geçirmek için hazır olmaları talimatını verdik.” dedi. Gruplara gönderilen askerî emirde vurulması beklenen bölgelerle ilgili saldırı planlarının olduğunu bildiren Konsey Sözcüsü, bu bölgeleri listelediklerini söyledi. Saadeddin, tahminlerini ise “askerî karargâhlar, askerî havaalanları, silah depoları ve Scud gibi büyük füzeleri fırlatmak için kullanılan füze rampaları” şeklinde sıraladı. Ülkede 31. ayında devam eden iç savaş sonucunda Şam ve Akdeniz kıyı şeridinde genelde rejim güçleri hakimken, özellikle kuzey ve doğu bölgeler muhaliflerin kontrolünde bulunuyor.

Daha önce Suriye ordusunun bünyesinde olduğu hâlde firar ederek muhaliflere katılan Saadeddin, askerî müdahalenin içinde olan Batılı devletlerden istihbarat bilgisi veya herhangi bir konuda yardım teklifi almadıklarını ve dış aktörlerle bu konuda koordinasyon içinde hareket etmediklerinin altını çizdi. Saadeddin, operasyonu başlatması kuvvetle muhtemel olan ABD’nin siyasî liderleriyle görüşse de askerî kanatlarının liderleriyle istişarede bulunmadığını söyledi. Konsey Sözcüsü, “ABD, Konseyimizin lideri Salim İdris ile istişareler yapmış olabilir, fakat bunu teyit edemem.” şeklinde konuştu.

ABD Başkanı Barack Obama, dün Suriye’ye yapılması planlanan askerî müdahale için ABD Kongresi’nin onayını isteyeceğini söyledi. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, “eşkıya” ve “katil” olarak nitelediği rejim lideri Beşşar Esed’in 21 Ağustos’ta yapılan ve yüzlerce kişinin ölümüne sebep olan kimyasal saldırının bedelini ödemesi gerektiğini belirtmişti. Başbakan Tayyip Erdoğan da askerî operasyonun 5 Eylül’de başlayacak olan G-20 Zirvesi’nden önce yapılmasını beklediklerini açıklamıştı. İngiltere’nin operasyonun dışında kalmasının ardından planında herhangi bir değişiklik yapmayacağını açıklayan Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ise “müdahale iradelerinin” değişmediğini söylemişti. 2011 yılının Mart ayında barışçıl gösterilerle başlayan olaylar, Esed güçlerinin sert müdahaleleriyle alevlenerek iç savaşa dönüşmüştü. İki tarafın uzun zamandır birbirine mutlak bir üstünlük sağlayamadığı kanlı savaşta en iyimser tahminlerle 100 bin kişi hayatını kaybetti. 21 Ağustos’ta Şam’ın banliyölerinden Doğu Guta bölgesinde Esed güçleri tarafından yapılan kimyasal katliamda çoğu sivil 1.400’den fazla kişi hayatını kaybetmişti. Yaşanan acı olay ABD’nin aylar önce “kırmızı çizgi” belirlediği eşiği aşarak Suriye iç savaşının uluslararası alanda daha yoğun bir şekilde gündeme getirilmesine neden olmuştu.

(Zaman)