Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Darbeciler Menderes, Zorlu ve Polatkan'ın idamlarını uçak hızıyla onaylamış


27 Mayıs darbesini yapanların Başbakan Adnan Menderes ve Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu'nun idamının engelleneceği endişesi ile Yassıada Mahkemesi'nin idama karar vermesinin ardından helikopter ve uçak kullanarak mahkeme kararını aynı gün i

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-08-31 10:45:50

Darbeciler Menderes, Zorlu ve Polatkan'ın idamlarını uçak hızıyla onaylamış

27 Mayıs darbesini yapanların Başbakan Adnan Menderes ve Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu'nun idamının engelleneceği endişesi ile Yassıada Mahkemesi'nin idama karar vermesinin ardından helikopter ve uçak kullanarak mahkeme kararını aynı gün içerisinde Ankara'ya getirtip, ardından jet hızıyla onayladıkları, aynı yöntemle idam onayını infazın yapılacağı İmralı Adası'na gönderdikleri, kararın adaya ulaşmasının ardından da gece Zorlu ve Polatkan'ın gündüzde Menderes'in idamlarının gerçekleştirildiği ortaya çıktı.

Türkiye'de 27 Mayıs 1960 darbesiyle ilgili araştırmalarıyla tanıtan ve bu konu ile ilgilenenlerin görüş alışverişinde bulunduğu ender isimlerden biri olan yakın tarih araştırmacısı ve yazar Süleyman Kocabaş, 1960 askeri darbesi üzerine yeni çalışmalarını 'İdamların İçyüzü' isimli kitapta biraraya topladı. Darbe ile ilgili daha öncede kitap hazırlayan Kocabaş, yeni kitabında Başbakan Adnan Menderes'le birlikte iki bakanın uçak hızıyla asıldıklarını anlatıyor. Kocabaş, Menderes'in celladının, 'Menderes gibi bir yiğidi astığım için utanıyorum' dediğini de kitabında vurguluyor.

Süleyman Kocabaş, Mısır'daki darbenin demokrasiye, halkın iradesine yapılmasından dolayı Türkiye'nin 1960 yılında yaşadığı askeri darbeyle aynı özellikleri taşıdığını aktarıyor. Bu nedenle de araştırmaları sonucu dağınık şekilde bulunan birçok yeni bilgiyi belgeyi yeni kitabına taşıdığını belirten Kocabaş, "1960 yılında yapılan askeri darbe sonrası Yassıada'da kurulan mahkeme 15 Eylül 1961'de saat 15.00'de Menderes, Zorlu ve Polatkan ile birlikte toplam 15 kişi hakkında idam kararı veriyor. Mahkeme kararı önce helikopter sonra uçak kullanılmak suretiyle 3 saatte Ankara'ya gönderiliyor. Saat 18.00 sularında Milli Birlik Komitesi(MBK) Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel başkanlığında toplanıyor. Evrakların getirilmesinde bir deniz albayı ve bir hava binbaşı görev alıyor. Saat 20.30'da sona eren MBK toplantısında 15 kişiden üçünün idamı onaylanıyor. Diğerlerin ki ise müebbet hapis cezasına çevriliyor. MBK kararı aynı gün içinde infazların gerçekleştirilmesi için aynı yöntemle İmralı'ya ulaştırılıyor. Gece yarısı gelen evraklar hemen işleme konuyor. Darbeciler idamların engelleneceği endişesi ile gece saat 02.00'da Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ı idam ediyor. Menderes'in rahatsızlanmasından dolayı idamı aynı gün gündüz saat 14.00'da gerçekleştiriliyor." dedi.

Süleyman Kocabaş, ABD, İngiltere, Vatikan ve birçok devlet başkanından idamların engellenmesi ile ilgili gelen mektuplara da kitabında yer verdi. Kocabaş, ihtilal döneminin Adalet Bakanı olan Mustafa Amil Artus'un 1987 yılında bir gazetede çıkan anılarını kaynak göstererek,"ABD Başkanı Kennedy, İngiliz Kraliçesi, Fransız Devlet Başkanı De Gaulle ve Pakistan Devlet Başkanı Eyüp Han ve Vatikan'dan Papa idamların engellenmesi için mektup gönderdi. Cemal Gürsel'in bu mektuplardan idamların yapılmaması yönünde etkilendiği ifade ediliyor. Gürsel'in, "Hepsi kansız bir ihtilal yaptınız, bu çok güzel bir şey. Kansız olarak devam edin diyorlar. Ben de bu fikirdeyim" sözleri biliniyor." diye konuştu.

Yazar Kocabaş, kitabının bir bölümünde Adnan Menderes'in celladı ile ilgili bilgiye de yer veriyor. Menderes'in celladı Kara Ali lakaplı şahıs, İstanbul'da geçim sıkıntısına düşerek para dileniyor. Gazeteci Gürbüz Azak'a dek gelen Kara Ali, "Ağabey beş para versene" diyor. Azak, onun kim olduğunu merak ederek bazı sorular soruyor. Kara Ali'de, Menderes'in celladı olduğunu belirterek, "Menderes gibi bir yiğidi asmaktan utanıyorum" sözlerini sarf ediyor. Gazeteci Azak tarafından yapılan araştırmada Kara Ali'nin Menderes'in celladı olduğu belirlenmiş, bu şahış daha sonra Sultan Ahmet Parkı'nda yokluk, geçim sıkıntısı ve açlık içinde ölü olarak bulunmuş.

Haber Ara