Dar alan ve sosyal iletişimsizlik şehirlerde psikolojik hastalıkları tetikliyor

Almanya'da pek çok insan iş ve daha iyi bir yaşam hayali ile büyük kentlere göç ediyor. Uzmanlar büyük kentlerin insanları neden daha fazla hasta ettiği sorusuna cevap arıyor. Bu konuda başkent Berlin'de bir araya gelen uzmanlar, buna sebep olarak büyük kentlerde sosyal ayrımcılığın ve yoğunluğun strese sebep olduğunu açıkaldı.

Berlin Charite Hastanesi Psikyatri Servisi Başhekimi Mazda Adli, uzun süredir büyük şehirlerin insanların psikolojik sağlığına etkilerini araştırıyor. Araştırmalar şehirlerde yaşayan insanların kırsal kesimde yaşayan insanlara kıyasla şizofreni hastalığına yakalanma riskinin iki kat, depresyona yakalanma riskinin yüzde 25 daha fazla olduğunu ortaya koyuyor. Adli, şehrin büyüklüğü arttıkça hastalık riskinin de arttığına dikkat çekiyor.

Büyük şehirlerin insanları neden daha fazla hasta ettiği konusunda iki tez ortaya atılıyor: Ya şehir insanı değiştiriyor ya da strese meyilli insanlar büyükşehirlere göç ediyor. Ancak Adli, şehrin insanı değiştirdiği tezini savunuyor. Buna göre zor bir matematik sorusuyla karşılaşan şehirliler daha çabuk strese kapılıyor. Adli, insanın kendini dışlanmış ve dar bir yerde kalmış hissetmesinin yanında etrafında olup biteni kontrol edememe hissinin stresi tetiklediğini kaydediyor.

Uzmanlar bu nedenle, psikolojik hastalıkların önüne geçmek için büyük kentlerde gençlik merkezlerinin, danışmanlık dairelerinin ve buluşma merkezlerinin herkese açık olmasını talep ediyor. Ayrıca daha geniş yaya kaldırımları ve daha fazla yeşil alana ihtiyaç duyuluyor. İnsanların birbirleriyle daha çok ve nitelikli diyaloga girmesinin de faydalı olduğu belirtiliyor.

Psikologlar, şehir ve çevre planlamacılarının kendileri ile daha sık çalışmalarını talep ediyor ve bu şekilde stresi önleyici adımlar atmayı amaçlıyor.