Başbakan Erdoğan: Yarın aynı şeyle biz imtihan oluruz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Tarih boyunca zulmün karşısında durduk. Biz, AK Partililer olarak yine zulmün karşısındayız. Yine zulmün karşısında olacağız. Çünkü tarih boyunca ecdadımız bunu böyle yaptı. Biz de böyle yapmalıyız. Yarın aynı şeyle biz imtihan oluruz." dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin yeni Çiftlik Bulvarı açılışına katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, "Çok şükür, zaferlerine, tarihine, ecdadına sahip çıkan, oradan ilham alıp geleceğe güvenle, azimle, özgüvenle bakan bir gençlik var. Bu gençlik elinde taşla, sopayla, sapanla, molotof kokteyli ile değil kitapla, defterle, kalemle, zihninde fikirle, yüreğinde cesaretle yürüyen bir gençlik. Bu gençlik, terör örgütlerine vagon olan, Türkiye aleyhine karanlık örgütlere piyon olan değil Sultan Alpaslan'ın, Fatih'in, Gazi Mustafa Kemal'in, Fevzi Çakmak'ın, Kazım Karabekir'in, Mehmet Akif'in izinden yürüyen bir gençlik. Bu gençlik, yakıp yıkan değil, kırıp döken değil, hakaret eden değil, vandal bir gençlik, barbar bir gençlik değil. Edebi bilen, adabı bilen, ahlakı kendisine azık edinen, vatanı için ter döken, okuyan, en önemlisi de şehitlerimizden ilham alan bir gençlik." diye konuştu.

"TENEKE ÇALAN GENÇLİK İSTEMİYORUZ"

Teneke çalan gençlik aramadıklarını kaydeden Erdoğan, "Biz tencere-tavacı bir gençlik de aramıyoruz. Biz okuyacak, düşünecek ve Türkiye'nin istikbaline taş koyacak, duvarlarımızı örecek, Türkiyemizi yeniden inşa etmede ter dökecek bir gençlik arıyoruz. İşte o gençlik burada." ifadesini kullandı.

"BİZ ESERLERLE KONUŞUYORUZ"

Ankara'nın, ilk yıllardaki çabaların aksine planlı bir şehir olmadığını söyleyen Erdoğan, "Şehir merkezi çirkin yapılarla, çirkin binalarla işgal edilirken; şehrin etrafına da çok sayıda gecekondu inşa edildi. Ankara için düzgün planlar yapılmış olsa idi bu planlara uyulsa idi Ankara bugün çok daha yaşanabilir, dünyada örnek bir başkent olacaktı." dedi. Umutsuz olmadıklarını kaydeden Erdoğan, yapılan çalışmalarla şehirlerin çehrelerinin değiştiğini aktardı. Erdoğan, "Laf ola beri gele yok. Her zaman söylüyorum, 'eşşek ölür kalır semeri insan ölür kalır eseri'. Biz eserlerle konuşuyoruz. Fazla lafa hacet yok. Eser ortada." şeklinde konuştu.

"EY GEZİCİLER! HAYATINIZDA BİR TANE AĞAÇ DİKTİNİZ Mİ?"

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve ekibine teşekkür eden Erdoğan, "Ankara, sadece 14 km'lik bir yol kazanmakla kalmadı. Bu yolla birlikte 60 bin yeni ağaç ve yol kenarında 3 milyon çalı da kazanmış oldu. Ey Geziciler, 10 tane ağaç ile başladınız değil mi? Acaba hayatta bir yere bir tane ağaç diktiniz mi? Hadi buyurun. Her tarafta biz ağaçlar dikiyoruz, yeşille ülkemizi ve insanımızı buluşturuyoruz. Acaba ey ana muhalefetin temsilcileri siz nerede neyi dikiyorsunuz? Dedikodudan başka, iftiradan başka bu güzelim insanlarımızın arasına nifak tohumları ekmekten başka ne yapıyorsunuz?" diye sordu.

Ulaştırma Bakanlığı tarafından yapımı üstlenilen metronun da hızla tamamlandığını dile getiren Erdoğan, "Birkaç ay içinde inşaatı devam eden metrolarımız hakkında da müjdelerimizi açıklayacağız." ifadesini kullandı.

"BİZ FERHAT'IZ, SİZ ŞİRİN'SİNİZ"

Yapılan bir çok hizmetin, AK Parti hükümetine nasip olduğunu belirten Erdoğan, "Kardeşlerim, biz dertliyiz, dertli. Biz bu millete aşığız, aşık. Aşkı olmayanın, derdi olmayanın iş üretmesi mümkün değil. Aşkın olacak, derdin olacak. Dertli olacaksın ki iş üreteceksin. Onun için hep söylüyorum. Ferhat ile Şirin meselesi. Biz Ferhat'ız, siz Şirin'siniz. Onun için dağları dele dele geliyoruz." dedi.

"GEZSENİZ YİNE KAR, HEP YATIYORSUNUZ"

İstanbul'da, 29 Ekim'de Marmaray'ı açacaklarını kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti: "430 yıl öncesinin bir rüyası. Burayı açacağız. Yani dedemiz Osmanlı'dan projesi miras kaldı, kimse adımını atamadı. Ama biz adımı attık. Boğazın 60 metre derinliğinde Marmaray bitiyor. Şimdi bu Marmaray'ı inşallah 29 Ekim'de açıyoruz. Asya'yı Avrupa'ya bağlıyoruz, Londra'yı Pekin'e bağlıyoruz, Ankara'yı İstanbul'un Avrupa yakasına bağlıyoruz. Olay bu. Şimdi Kanal İstanbul'u yapacağız. Kanal İstanbul'u da bunların akılları almaz. Bunların akılları bir şey alır. Nedir o biliyor musun? Acaba bu projeyi nasıl engelleriz. Bunların aklı bunu alır. Hani 3. Havalimanının ihalesini yaptı ya. Onu durdurmak için bile müracaat ettiler. Sizi gidi Geziciler sizi. Gezseniz yine kâr, hep yatıyorsunuz. İşiniz, gücünüz hep bu. Ya engelliyorsunuz, ya yatıyorsunuz. Ne yaparsanız yapın bu kutlu yürüyüşü durduramayacaksınız."

"HUKUKSUZ YAPACAKLARI HER EYLEM KARŞISINDA DEVLETİN BÜKÜLMEZ BİLEĞİNİ BULACAKLAR"

"Bizi sevsinler sevmesinler, herkese hizmet götürüyoruz." diyen Erdoğan, "Hangi engeli çıkartırlarsa çıkartsınlar, dün olduğu gibi bundan sonra da hizmet üretmeye devam edeceğiz. Hangi tuzağı kurarsa kursunlar, bütün bu tuzakların üzerinde Allah'ın tuzağı vardır. En büyük tuzak onundur. Hangi yola hangi şiddet eylemine hangi densizliğe başvururlarsa vursunlar biz milletle yürümeye, millete hizmetkar olmaya devam edeceğiz. Eğer, hukuksuz yapacakları her eylem karşısında devletin o bükülmez bileğini bulacaktır." şeklinde konuştu.

Bunun bilinmesini isteyen Erdoğan, "Yok bilmem şurası şunu der, Batı bunu der. Bunların hiçbiri bizi ırgalamaz. Batı, önce kendisine baksın. Ülkemizin huzurunu, refahını kaçıranlar, bunun bedelini öderler. Gösteri mi yapacaksın, toplantı mı yapacaksın, hukuk içinde bunun yeri var. Müracaatını yaparsın, size verilecek alanda gidersin mitingini de yaparsın orada ne söyleyeceksen söyle. Biz nasıl yapıyorsak sen de onu yapacaksın. Hukukun dışına çıkarak yapmak, kusura bakma böyle bir şey yok. Hukuk dışılığa müsaade yok. Her şey hukuk içinde. Bu hukukun düzenlenmesi milletle beraber olandır." dedi. Milletin, yetkiyi demokrasi ile verip demokrasi ile aldığını aktaran Erdoğan, "Dolayısı ile verilen yetki bu süre içinde de kullanılır." diye konuştu.

SURİYE VE MISIR'DAKİ GELİŞMELER

Suriye ve Mısır'daki gelişmeleri de değerlendiren Erdoğan, "Kimyasal silah kullanılması, 1925'ten beri yasaklanmış bir şey, eyvallah. Kimyasal silahla insanın ölümü suç oluşturuyor da veya uluslararası hukuka aykırı da yani 100 bini aşkın insan tanklarla, toplarla, bombalarla öldürüldüğü zaman o suç oluşturmuyor mu? Bu nasıl bir hukuktur, bu nasıl bir akıldır, bu nasıl bir mantık yürütmedir, anlamıyorum. Bize göre sebep netice ilişkisinde eğer netice insanın ölümü ise onun ölümüne neden olan ne olursa olsun insanlık olarak bunun karşısına dikilmek durumundayız. Şu anda ülkemizde hala bu işe maalesef böyle geri planda durmak sureti ile olur mu canım. 67 tane benim vatandaşım öldürüldü. Ne olacak? Kaza oldu, sınır boylarında oldu, diyebilir miyiz? Tedbirimiz her an her şey olabilecekmiş gibi hazır olmaktır. Bunun için BM hala üzerine düşen görevi yapmamıştır, yapmamaktadır. Arap Ligi yapmamıştır, yapmamaktadır. Bu konuda biz insani bir görevi yerine getirecek olanlarla beraber olacağımızı açıkladık." dedi.

Mısır'da yaşananlara Batı'nın halen darbe diyemediğine dikkat çeken Erdoğan, "Niye? Çünkü hepsi bir yerlere şirin görünmenin gayreti içinde." ifadesini kullandı. "Nerede dünya?" diye soran Erdoğan, "Zulme rıza zulümdür. Kimden gelirse gelsin. Eğer siz zulmü alkışlıyorsanız, siz de zalimlerden olursunuz. Onun için zulmün karşısında durmak bu millete yakışandır. Tarih boyunca zulmün karşısında durduk. Biz, AK Partililer olarak yine zulmün karşısındayız. Yine zulmün karşısında olacağız. Çünkü tarih boyunca ecdadımız bunu böyle yaptı. Biz de böyle yapmalıyız. Yarın aynı şeyle biz imtihan oluruz." şeklinde konuştu.

ANKARA BULVARI ÖNERİSİ

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'ten, Ankara'da Ankara adı ile bir bulvar bulunmadığı bilgisini aldığını aktaran Erdoğan, yeni açılan bulvarın isminin Ankara Bulvarı olması önerisinde bulundu. Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından bulvarın açılışını yaptı. Erdoğan, açılış kurdelesini, törene katılan kabine üyeleri ve Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile birlikte kesti.

Erdoğan, ardından makam aracıyla bulvarda tur attı. Şoför koltuğuna Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek geçerken, Erdoğan da ön koltuğa oturdu. İki isim de emniyet kemerlerini taktı.