Mazlumların olduğu her yerde varız
İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Yıldırım, Mısır ve Suriye'deki katliamlara ilişkin, 'Biz hayatımız boyunca sınır kabul etmedik. Biz mazlumların olduğu her yerde varız' dedi.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-08-28 00:21:30
AA'nın haberine göre; İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, "Biz hayatımız boyunca sınır kabul etmedik. İngilizlerin, Fransızların çizdiği sınırları sınır görmedik. Biz mazlumların olduğu her yerde varız. Suriye'nin de Mısır'ın da iç işlerine karışmaya kararlıyız" dedi.
"Adeviye nöbetini devralıyoruz" sloganıyla İHH Ankara öncülüğünde Mısır ve Suriye'deki katliamları protesto etmek için Abdi İpekçi Parkı'nda düzenlenen gösteriler 10'uncu gününde sona erdi.
"Bu halkı yalnız bırakmayın"
Burada konuşan Yıldırım, dünyanın her yerinde Müslümanların katledildiğini söyleyerek, İslam dünyasını birleşmeye çağırdı. 57 dernekle Suriye'de bulunduklarını belirten Yıldırım, yardım kuruluşlarına "Suriye'ye gelin, burada çalışın. Bu halkı yalnız bırakmayın" çağrısında bulundu.
Suriye'de ve Mısır'daki katliamların asıl sorumlularının "Müslüman ülkelerin işbirlikçi liderleri" olduğunu söyleyen Yıldırım, "Bizim ABD'den ya da Batı'dan bir beklentimiz yok. Bizim beklentimiz İslam dünyasındaydı ve ne yazık ki o da başarısız oldu" diye konuştu.
Yıldırım, Türkiye ve İHH'nın Suriye ve Mısır'ın iç işlerine karıştığı yönündeki eleştirileri de hatırlatarak, "Biz hayatımız boyunca sınır kabul etmedik. İngilizlerin ve Fransızların çizdiği sınırları sınır görmedik. Biz mazlumların olduğu her yerde varız. Suriye'nin de Mısır'ın da iç işlerine karışmaya kararlıyız" ifadesini kullandı.
"Furkan ve Esma'ya üzülüyorum"
Katliamlarda şehit olan çocukları da anımsatan Yıldırım, İhvan lideri Muhammed Biltacı'nın kızı Esma ve Mavi Marmara'da şehit olmadan önce Furkan ile konuşmalarını anlattı. "İki şeye çok üzülüyorum: Biri Mavi Marmara'da Furkan, diğeri Esma" diyen Yıldırım, Esma'lar ve Furkan'lar oldukça bu davanın başarıya ulaşacağını söyledi.
Yıldırım, İslam askeri teşkilatı ile para birimi oluşturulması gerektiğini ve bu sayede Müslüman ülkelerin kendi sorunlarını çözebileceğini savundu.
Sincan Belediye Başkanı Mustafa Tuna ise kardeşlik duygularıyla Suriye ve Mısır'ı dualarla desteklenmesinin çok önemli olduğunu belirtti. Kelimelerin her şeyi anlatmaya yetmediğini söyleyen Tuna, "Buradaki bakışlar, duruşlar bu çabaların boşa gitmeyeceğini ifade ediyor. Bu zulmün bir an önce sona ereceğine inanıyorum, inşallah bu mücadele çok iyi sonuçlar doğuracak" diye konuştu.
Abdi İpekçi Parkı'ndaki gösteriler Grup Genç'in performansının ardından sona erdi.
Bolu
Mısır'daki darbe karşıtlarına yönelik katliam ve Suriye'deki kimyasal saldırı, Bolu'da da protesto edildi.
İnsan Hak ve Hürriyetleri Yardım Vakfı (İHH) Bolu Şubesi tarafından düzenlenen eylemde, Bolu Belediye Meydanı'nda toplanan bir grup, Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin fotoğrafının ve Rabia işaretinin bulunduğu pankartları meydanın çevresine astı.
Eylemde konuşan gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak, bugün Mısır ve Suriye'de yaşananların 300 yıl öncesine dayandığını, İslam coğrafyasında kan ve gözyaşının hiç durmadığını söyledi.
Mısır ve Suriye'de yapılan katliamların ardından İslam coğrafyasının bir uyanış heyecanı yaşadığını belirten Dilipak, "Bugünkü bu buluşmalar ki şu anda 22 vilayetimizde insanlar sokaklarda, Mısırlı, Suriyeli kardeşleriyle saflarını belirlemek için meydanlarda bulunuyorlar" dedi.
Dilipak, dünyanın 100'den fazla ülkesinde insanların "Rabia" dayanışması ile sokaklarda olduğunu aktardı. İslam coğrafyasının yeni bir doğum sancısı yaşadığına dikkati çeken Dilipak, şunları söyledi:
"Yeni bir medeniyetin doğumuna şahitlik ediyoruz. Mısır'da 5 bin kişi öldü. Suriye'de 100 bin kişi öldü. Bir kişi bile çok fazla, zulümle öldürüldüyse. Sizleri Rabia selamıyla selamlamak istiyorum. Mısır'daki Rabia meydanını tanklarla dağıttılar. Biz Rabia nöbeti tutuyoruz. Rabia işareti aynı zamanda Elif ve Allah lafzıdır. İşaret ile Allahuekber diyoruz. Rabia'nın dört rakamını ifade ettiğini biliyorsunuz. Bu Türkiye, Filistin, Suriye ve Mısır biz tek bir milletiz demektir."
Rabia işaretinin bu dört ülkenin kardeşliğini simgelediğini ve bu işaretin bir başka anlam daha taşıdığını kaydeden Dilipak, " sözlerini şöyle tamamladı:
"Rabia işretindeki birinci parmak, Hz. Adem'den Hz. Nuh'a kadar olan dönemi simgelemektedir. İkinci parmak, Hz. Nuh'tan Hz. İbrahim'e kadar olan dönemi simgelemektedir. Üçüncü parmak Hz. İbrahim'den Hz. Muhammed'e kadar olan dönemi simgelemektedir. Dördüncü parmak ise ahir zamanı simgelemektedir. Biz ahir zaman peygamberinin ümmetiyiz. Biz yeryüzündeki tüm zalimlere karşı duracağız. Suriye'de İran gözden düştü. Mısır'da Suudi Arabistan gözden düştü ama bütün cephelerde Türkiye yükseldi. Bu işi bu meydanlarda bırakmayacaksınız, herkese anlatarak bu hareketi büyüteceksiniz."
Konuşması sırasında yerden sigara izmariti alan Dilipak, Müslüman bir insana sigara içmenin yakışmadığınıi belirtti. Kendisini dinleyenlerden sigara içenlerin bir daha içmemek üzere yemin etmelerini ve sigara paketlerini kendisine atmalarını söyledi. Bazı kişiler sigara paketlerini Dilipak'a attı.
Konuşmanın ardından yatsı namazını kılan grup üyeleri, daha sonra Mısır ve Suriye'de hayatını kaybedenler için dua etti.
Kayseri
Mısır'da darbe karşıtlarına yönelik katliam ile Suriye'deki kimyasal silah saldırısı, Kurşunlu Otopark'ında bir araya gelen çok sayıda vatandaş tarafından protesto edildi.
Yozgat
Yozgat'ta 16 sivil toplum kuruluşunun düzenlediği etkinlikte, Mısır'daki darbe karşıtlarına yönelik katliam ve Suriye'deki kimyasal silah saldırısı protesto edildi. Katılımcılar Rabia işareti yaptı.
Haber Ara