Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Cuntacılarla dostluğu mu öneriyorsunuz?

Dış politikada “teenni ile hareket edilmesi” önerisi nasıl bir zihniyetin dışavurumudur?

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-08-28 17:17:07

Cuntacılarla dostluğu mu öneriyorsunuz?
Ortadoğu’da zorbalık görüntüleri belirginleştikçe adaletten yana tutum takınmak daha riskli bir hal alıyor ve Müslüman halklar aleyhine geliştirilen baskıcı, zalimane politikalara karşı çıkmak da giderek daha bir zorlaşıyor. Bu çerçevede AK Parti hükümetinin Suriye ve Mısır konusunda izlediği siyasetin maliyetinin de giderek arttığı görülüyor.

Hükümetin dış politikasına yönelik olarak muhalif cephede zaten uzun bir süredir birtakım eleştiriler-suçlamalar yoğunlaşmıştı. İlginçtir dün İran’a fazla yakınlık gösterildi diye eleştirenler Suriye meselesinden beri AK Parti hükümetini İran penceresinden suçlayabiliyorlar. Eleştirileri-suçlamaları popüler zemine oturtmanın kalıbı ise değişmiyor: İlişkilerimiz bozuluyor, kaybediyoruz, güvenliğimiz riske giriyor!

Anti-emperyalizm sosuna batırılmış ulusal çıkar muhafızları korosu geniş bir koro. Bilumum sol ve Kemalist çevreler yanında ülkücü ve milliyetçi kesimleri, ayrıca da Saadet Partisinden Haydar Baş grubuna kadar geniş bir muhafazakâr cepheyi kuşatıyor. Bu cepheye son dönemlerde Fethullah Gülen cemaatine yakın medya organlarının da kenardan katılma sinyalleri verdiği görülmekte.

Genel manada söyledikleri şu: “Bazı siyasi oluşumlara çok fazla angaje oluyor ve ülkemizin çıkarlarını riske sokuyoruz!” Çözüm olarak net şeyler söylemiyorlar ama özetle temkinlilik adına statükoculuğu önerdiklerini söylemek yanlış olmasa gerek. Bu zevata sorulsa yeridir: Peki ne yapılmalı, ülke menfaatleri zarar görmesin diye Esed’in zulümleri görmezden mi gelinmeli? Mısır cuntasının işlediği zorbalıklara rağmen bir şey olmamış gibi mi davranılmalı?

Şüphesiz sol-Kemalist çevrelerin bu konuda söyledikleri-savundukları açık. Onlar her halükarda İslami kimlikli yapıların, hareketlerin karşısında durulmasını savunduklarından adalet, hakkaniyet gibi bir dertleri yok. Diğerlerinin ise hükümet karşıtlığı gözlerini adeta kör etmiş gibi!

Dikkat çekici olan ise hükümet içinden de bazı isimlerin bu ilkesizlik korosuna destek çıkan açıklamalarda bulunuyor olmaları. Örneğin Suriye konusunda eski dışişleri bakanı Yaşar Yakış’ın uzun süredir bir şeyler söylemeye çalıştığı, daha doğrusu mızmızlandığı görülmekte. Malum medya organları bu sözlere bekleneceği üzere geniş yer vermekte. Başta Ahmet Davutoğlu olmak üzere hükümetin dış politika belirleyicilerini alttan alta hırpalamaya yönelik sözlerinin belli medya organlarında manşet olması bu tipleri hiç rahatsız etmiyor demek ki!

Bu zevata Mısır üzerinden yeni isimler de eklendiği görülüyor. AK Parti Kütahya milletvekili Prof. İdris Bal’ın Bugün gazetesinde dün yayınlanan röportajı bu açıdan önem arz ediyor. “Mısır’ı kaybedebiliriz” başlığıyla sunulan röportaj baştan aşağı çelişkilerle dolu ve ne söylediği net değil. İdris Bal gidişattan rahatsızlık duyduğunu söylüyor ama ne yapılması gerektiğini söylemiyor. Mursi’nin hataları diye bir başlık açıp bir dizi iddiada bulunuyor. Pek çoğu bugüne kadar defalarca yalanlanmış bu bayat iddiaları bir kere daha piyasaya sürmenin mantığını anlamak zor olsa da bu tür gereksiz sızlanmaların bu isimlere belli çevrelerde itibar kazandırdığı belli. (HaksözHaber)

Söz konusu röportaj - haber: 

"AK PARTİLİ İDRİS BAL'DAN MISIR'I KAYBEDEBİLİRİZ UYARISI" HABERİ İÇİN TIKLAYINIZ...

SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara