Osman Avcı: İddiaları cevaplayamayan Tanfer istifa etmeli

Süper Lig maçlarının oynandığı bazı statlardaki 'hakem odalarının izlendiği' bilgisi hakem camiasını şoke etmişti. Olaylara camianın eski hakemleri ise tepki gösterdi ve gerçeklerin biran önce açıklanmasını istediler. Eski hakemlerden Osman Avcı, Fatih Tanfer'i istifaya davet ederken, Orhan Erdemir ise statlarında gizli kamera ve böcek bulunan takımların ise küme düşürülmesi gerektiğini söyledi.

Olay eski hakem ve Zaman gazetesi yazarı Ali Aydın'ın manşet haberi ile gün yüzüne çıkmıştı. Olay ise Sapanca'daki yaz seminerinde Temsilciler Kurulu Başkanı Fatih Tanfer'in bir konuşmasında gündeme gelmişti. Eski hakem Ali Aydın'ın haberine göre, Tanfer, "Üç statta temsilcilerimiz kontrol yaparken gizli kamera buldu." demiş, "Kameraları kim yerleştirdi?" sorusuna ise cevap vermemişlerdi.

Süper Lig'de geçen sezon oynanan bazı maçlarda hakem odalarına gizli kamera ve dinleme cihazı (böcek) yerleştirildiği ortaya çıkmıştı. Hakem camiasını şoke eden bu olay, Türkiye Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu'nun, 2013-2014 sezonu öncesinde Sapanca'da düzenlediği yaz seminerinde hakemlere bilgi babından söylenmiş ve uyarılarda bulunulmuştu.

İddialara göre Temsilciler Kurulu Başkanı Fatih Tanfer, temsilcilerin maçtan önce neler yapması gerektiğini anlatırken "Süper Lig maçlarının oynandığı üç statta temsilcilerimiz bu kontrolleri yaparken birkaç gizli kamera buldu." dedi.

Statların hangileri olduğunu ve kameraları bulan temsilcilerin isimlerini ise açıklamadı. Tanfer, İstanbul bölgesi Süper Lig yardımcı hakemlerinden Alpaslan Dedeş'in "Statlara kamera yerleştiren kulüpler ve kişiler kimlerdir? Bu konuda ne gibi bir işlem yaptınız?" sorusu karşısında ise "Gereği yapıldı." demekle yetinilmişti.

Olaydan tedirgin olan eski hakemler ise konunun biran önce açıklığa kavuşmasını ve hakem odalarına gizli kamera yerleştirilmesinin ciddi bir konu olduğunu ifade ederek sorumluların ortaya çıkarılmasını istediler.

Hakem odalarına gizli kamera konulduğu iddiaları eski hakemlerin de tepkisini çekti. Tepki gösterenlerden bir tanesi ise 1981/98 yılları arasında 17 yıl hakemlik yapan ve daha sonra 28 Şubat süresi sonrası hakemliği bırakıp İstanbul Spor A.Ş.'de görev yapan Osman Avcı. Avcı, ayrıca Levent Bıçakcı federasyonunda ve daha sonra başkanlık yapan rahmetli Hasan Doğan'ın federasyonunda temsilciler ve gözlemciler kurulunda Fatih Tanfer ile birlikte görev almış bir isim.

Eski hakem Osman Avcı, kendisinin temsilciler ve gözlemciler kurulunda görev yaparken yaptıkları tüm çalışmaları ve tartışmaları uluslararası kriterlere göre yaptıklarını ve metin haline getirdiklerini belirtti. Avcı, o gün o kurulda Fatih Tanfer'in de olduğunu yapılması gerekenleri çok iyi bildiğini, o kulüplerin kimler olduğunu ve kamuoyuyla paylaşması gerektiğini söyledi. Ama Fatih Tanfer'in bunları söyleyip söylemediğini ise bilmediğini, tamamen iddialar üzerine konuştuğunu kaydetti.

"EĞER İDDİALARA CEVAP VEREMİYORSA FATİH TANFER İSTİFA ETMELİ"

Osman Avcı, bütün sporun aynasının Süper Lig olduğunu ifade ederek, "PTT. 1. Lig olsun Spor Toto 2. ve 3. Lig'ler olsun Amatör Lig'ler olsun fark etmez. Bu takımların stat konumları, ev sahibinin sorumlulukları, misafir takımın sorumlulukları bunların hepsinin zapta kayda geçirilmesi lazım ve bunun da eğitiminin alınması lazım. Temsilciler Kurulu bunu gerçekleştirdi. Statlarımız o günden bu yana rahmetli Hasan Doğan'ın başkan yardımcılığı zamanında tarihi işler yaptı. Kurulan temsilciler kurulu içinde Fatih Tanfer'de vardı." diye konuştu

Fatih Tanfer'in üyeler içerisinde yapmış olduğu misyonu çok iyi bildiğini de belirten Osman Avcı, "Bugün baktığımda temsilciler kurulu başkanı olarak Fatih Tanfer'in söylemiş olduğu cümle Tanfer'e yakışmıyor. Ha söyledi mi söylemedi mi bilmiyorum. Ama böyle bir cümleyi kullandığında ki neydi onlar 'Süper Lig statlarımızda gizli kamera, dinleme cihazı bulundu' derken öncelikle sen bunu tespit ettin mi? Eğer bu konuyu sayın Fatih Tanfer çözümleyemiyorsa derhal istifa etmesi lazım. Çünkü Fatih Tanfer hakem dostu bir arkadaşımız." diyerek şöyle devam etti:

"Şimdi sen hakemlerin yanında hakem odalarında böyle bir şey bulunduğunu beyan ediyorsun ve şimdi saklamaya çalışıyorsun. Dediğim gibi Fatih Tanfer'in şu şartlarda derhal istifa etmesi gerekiyor. Ortada çözüm yok, kulüpleri açıklamıyor, stadın yeri açıklanmıyor, uygulamalar neticesinde disiplin cezası verilmiyor. Eee Fatih Tanfer görevine devam et. Olmaz. Yapanın yanına kar kalıyor.

Bakın sporda seyircinin müşteri, antrenörün eleman olduğu bir ortam oldu. Bunlar konuşuldu geçtiğimiz zamanlarda. Futbol futbolluktan çıktı farklı mecralara doğru gidiyor. Bünyeyi sarsmamak lazım. Bir spor kulübü ev sahipliğinde oynayacağı bir müsabakaya çıkacakken görevli hakemi dinliyor. Bunu benim hafızam almıyor. Hiçbir açıklama gelmiyor ne MHK başkanından ne de başka bir yerden. Hakemlerde hiç konuşturulmuyor. Şahsen ben hakemlerin konuşmasından yanayım. Bu böyle devam etmez."

Hakemlikleri döneminde yaşananların emekli olduktan sonra kaleme alınan anılarda yazıldığını da belirten Osman Avcı, "Yaşananlar anılarda kalıyor, acı tebessümlerle anlatılıyor ya da yazılıyor. Ama sorunlar devam ediyor. Sorunlar büyür bugün böcek yarın başka birşey. Allah'a şükür 3 Temmuz ile beraber sorunların üzerine gidilmeye başlandı. Ha bu süreçteki iddiaların doğru olup olmadığı daha kanıtlanmadı. Doğrudur yanlıştır bilemem ama sorunların üzerine gidilmesi güzel.

Hakemlere 3 Temmuz sürecinde Allah'tan herhangi bir şey olmadı. Hakem camiası iyi bir konumda. Ama hakem camiasını konuşturacaksın. Statlar hakemlerin bir nevi mabedi. Hiç kimse camiye gidip yanlış şeyler düşünebilir mi? Allah'a boyun eğen yanlış şey düşünebilir mi? Hakem odasına girecek her insan iyi şeyler düşünür başarılı olmak için dua eder. Sen şu kulüp başkanına bak, yöneticisine bak hakemleri dinletiyor. Evet böyle bir güvensizlik olasılığı doğmuşsa bu iş bitmiştir. Bunun üzerine gidilmeli. Ama kim gidecek onu ben bilemem."

"YASAKLARIN KALKIP HAKEMLERİN KONUŞMASI LAZIM"

MHK'nın hakemlerin konuşma yasağını biran önce kaldırması gerektiğini de iddia eden eski hakemlerden Osman Avcı, önceden bu yüzden başından kötü bir olayın geçtiğini vurguladı. 2007/08 yılında Sivas'ta oynanan Sivasspor-Galatasaray maçında Ümit Karan'ın küfür ettiği ve o günkü maçta görev alan Yunus Yıldırım'ın önce bu küfrü raporuna yazdığı ama daha sonra rapor değiştirilerek çıkarıldığı iddia edilmişti.

O gün raporları inceleyen dokuz kişiden biri olduğunu belirterek, "O günlerde hem federasyonda hem de MHK'da belirli bir yaş grubunda çok önemli yerlere çıkmıştım çalışmalarımda. O zamanlar üzerime çok geldiler doğrudur yanlıştır bilemem." diyen Avcı, o gün yaşadıklarını ise şöyle anlattı:

"Başıma bir olay geldi. Raporları inceleyen dokuz kişiden biriyim. Sivas'ta bir maç oynandı Sivas - Galatasaray maçıydı. Maç cumartesi günüydü hiç unutmuyorum. Müsabaka hakemi de Yunus Yıldırım idi. Yunus Yıldırım'ın raporu değiştirildi diye kulüplerin kendi arasında ki çatışmasından ve çıkan olaylardan tabi hakem de konuşamadı olay benim başıma kaldı.

Rapor değişti mi değişmedi mi? raporu kim değiştirecek? Sen kurul olarak talimatı verirsin ya da vermezsin. Hakem değiştirir ama hakem konuşamıyor. Ben suçlandım. Sivas-Galatasaray maçında Ümit Karan'ın ettiği küfür çizgi içinde miydi değil miydi öyle kayboldu gitti. Burada herkesin bir çıkarı ya da sorumluluğu var. Federasyonun var. MHK başkanının var. Hakemin var. Ama MHK temsilcisi suçlandı.

Buradan şuna geleceğim. Çözüm anlamında hakem konuşmalı. Sizler hakemleri konuşturmadığınız sürece olaylar ortada kalır. Sizler çıkar 200, 300 kişilik seminerde ha öyleydi böyleydi ya böyle bir şey yanlış anlaşıldı. Şimdi ortada bir iddia var temsilciler kurulu müdürü böyle bir beyanda bulundu diye tabi bunlar iddia. Orada ki bir devlet memuru olan arkadaşımızın üzerine kalmış bu olay. Fatih Tanfer diye o söylemiş. Hakeme soracaksın var mı yok mu?"

"HAKEM SUSARSA HERŞEY ONUN ÜZERİNE YIKILIR"

Üstüne basa basa hakemlerin konuşma yasağının kalkmasının gerektiğini vurgulayan Osman Avcı, "Hakemler de toplumun içinde bir insan. Yaptığı ya da yapacağı hatalar karşısında bir kurumun olması hepimizin istediği bir şey. Yani yapacak olduğu bir işte kontrol mekanizması olacak. Sistem MHK'yı getirmiş, tahkim kurullarını ve federasyonu getirmiş. Olmadı kulübün başkanını da denetleyecek biri olmalı. Antrenörü denetleyecek bir kurum olmalı. Bu olacak." diye konuştu.

"Eğer hakem konuşamazsa herkes istediği suçu hakemin üzerine atar. Hakem konuşmalı. Ben bundan dolayı konuşmalarını istiyorum." diyen Avcı, sözlerini şöyle tamamladı:

"Süper Lig hakemleri bunlar nerede ne konuşacaklarını bilirler. Eğer Yunus Yıldırım benim müsabakamda raporu değiştirmedim deseydi herkes susacaktı. Benim üzerime kaldı ben ne rapor yazdım ne de imza attım. İmzayı atanda o yazanda o. Sistemi sorguladığımızda 'zen' unsurunun üstünden kalktığını görüyorsunuz. Her şeyin para olduğu yerde hiç olimpiyattan bahsedilmiyor ama bir Galatasaray - Fenerbahçe maçı öncesi futbolcuların psikolojisine kadar yazılıyor.

Tamam zaman öyle ama şu unutulmamalı kulüp başkanları ya da yöneticileri masumdura kapılmayacağız. Eğer bu iddia doğruysa kulüpler ve başkanları hakkında soruşturma açılmalı. Bu kulüplerden onlar sorumlular. Ben temsilciler kurulunda yer aldım bu işten ne emniyet sorumludur ne de başkası sadece kulüp sorumludur. Hadi git misafir kulüpleri dinlet taktiklerini öğren. Bu iş o zaman çığırından çıkar."

ORHAN ERDEMİR: BU BİR SIKANDALDIR VE YAPAN KULÜPLER DERHAL KÜME DÜŞÜRÜLMELİ

Hakem odalarına gizli kamera konulmasına tepki gösteren bir diğer isim ise FIFA Kokartlı eski hakemlerden Orhan Erdemir. 'Futbol federasyonu tarafından gerekli yaptırımlar uygulanmıştır. İşlem yapılmıştır' açıklamasının ne olduğunu çok merak ettiğini belirten Erdemir, Futbol Federasyonu'nun ne gibi yaptırımlar uyguladığını biran önce açıklaması gerektiğini söyledi.

Erdemir, "Bizim hakemliğimiz zamanında böyle işler yapıldı mı yapılmadı mı bilmiyoruz. Bu tamamen sıkandaldır. Bu kulüpler hakkında ne gibi yaptırımlar yapıldı bunu derhal federasyonun açıklaması lazım." diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bununla beraber 6222 sayılı kanuna göre bu durum federasyonu da aşıyor ve herhalde Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmak gerekiyor. Eğer bu olay gerçek ise ilk olarak hakemler ve gözlemciler derneğine iş düşüyor. Bu dernek federasyona ne gibi bir yaptırım uygulayacak ve yaptıracak veya hakemler bunla ilgili kendi içlerinde ne gibi bir yöntem uygulayacaklar. Bunu sorgulamak lazım.

Burada derneğe büyük iş düşüyor. Tabi TFF'nin bunu derhal açıklaması lazım. Kulüpler hangi kulüpler? Bu kulüplere karşı ne gibi bir yaptırım var? Eğer TFF başkanı bu olayların gerçekliğine inanıyorsa ya da elinde belgeler varsa ve kanaate dayalı olarak küme düşürme olayı da varsa bunu derhal uygulamalıdır."