Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

İSO ikinci 500 büyük firmayı da açıkladı

İstanbul Sanayi Odası (İSO), Türkiye'nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasını da yayınladı. Şirketlerin üretimden satışlarının sıralama ölçütü olarak kullanıldığı araştırmanın ikinci raporunda öne çıkan en önemli faktör, İkinci 500'ün ihrac

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-08-26 14:43:57

İSO ikinci 500 büyük firmayı da açıkladı
İstanbul Sanayi Odası (İSO), Türkiye'nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasını da yayınladı. Şirketlerin üretimden satışlarının sıralama ölçütü olarak kullanıldığı araştırmanın ikinci raporunda öne çıkan en önemli faktör, İkinci 500'ün ihracata, birinci 500 şirketten daha sıkı tutunmaları oldu. İkinci 500'ün ilk sıralarını; TTL Tütün Sanayi ve Dış Ticaret AŞ, Eker Süt Ürünleri Gıda Sanayi, PNS Pendik Nişasta, Bursa Beton, KİBSAŞ Karadeniz İnşaat ve Beton, UNMAŞ Unlu Mamuller, Edirne Yağ, Santa Farma İlaç, Ertu Demir Çelik, Argon Kimya paylaştı. İSO, 'Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu' araştırmasının sonuçlarını Temmuz 2013'de açıklamıştı.

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Cumhuriyeti'nin 100'ncü yılı olan 2023 yılına odaklı hedef planı doğrultusunda ilerlediğini söyledi. ABD'deki parasal sıkılaştırmanın sermaye hareketlerini sınırlaması gibi faktörleri ortaya çıkardığını aktaran Bahçıvan, açıklamasında şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu konjonktürün ekonomimizin genel performansına olan negatif etkilerini 2012 yılında yaşadık. Ekonomimizin büyümesi yüzde 9'lardan, yüzde 2,2'lere kadar geriledi. Bu daralmanın oluşturduğu etki sanayi şirketlerimizin büyüme performanslarında da görülüyor. Büyüme var ama istenen ölçüde değil. Bu nedenle Türkiye'nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu raporu 2012 sonuçlarının, Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu koşullar ve dünya ekonomisindeki gelişmelerin Türkiye ekonomisine etkileri bağlamında değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Özellikle ABD Merkez Bankası'nın parasal genişlemeyi azaltmaya yönelik sinyaller vermesi, gelişmekte olan ülkelerin finansal piyasalarında dalgalanmaya yol açmaktadır. Bu durum, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarını olumsuz etkileme olasılığı nedeniyle uluslararası finans piyasalarını ve söz konusu ülkeleri tedirgin etmektedir. Bunun yanı sıra iç talepteki hafif toparlanmaya rağmen, özellikle Euro Bölgesi'ndeki durgunluğa bağlı olarak ihracatın zayıf seyrini sürdürmesi, büyüme üzerinde sınırlayıcı bir etki oluşturmaktadır. Ancak küresel piyasalardaki olumsuz hareketlilik, bizleri bugüne ve geleceğe yönelik hedef ve planlarımız konusunda kuşkuya, karamsarlığa asla sevk etmemelidir. Biz Türkiye olarak, ekonomi bağlamında geçmişte oldukça zor günler geçirdik, ama her seferinde hep beraber, elbirliğiyle yolumuza devam ettik. Bugün ve gelecekte de aynı anlayışla yolumuza devam edeceğimize inanıyor, sanayiciler olarak hedeflerimize ulaşmak için her türlü çabayı göstermeye de devam edeceğimizi belirtmek istiyorum."

Haber Ara