Milli Savunma Bakanı Yılmaz: Batıya göre şahsiyetli bir dış politika izledik
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Tıpkı Mısır darbesi gibi, Gezi Parkı olaylarının ardında da kimin ya da kimlerin olduğunu milletin bildiğini belirterek, Mısır ve Suriye'de yaşanan olaylar üzerinden Batının demokrasiye bakışını eleştirdi. Yılmaz, k
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-08-25 13:58:13
Bakan Yılmaz, AK Parti il teşkilatının ağustos ayı il danışma meclisi toplantısına katıldı. Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, Gezi Parkı olaylarının perde arkasına değinerek, Mısır ve Suriye'de yaşanan olaylar üzerinden Batının demokrasiye bakışını eleştirdi. Bölgede bir değişim ve dönüşüm yaşandığına değinen Yılmaz, Türkiye'de, bu süreç içerisinde yaşanan Gezi Parkı olaylarının ülke gündeminde önemli bir yer aldığını hatırlatarak, "Mazlum ve haklı görünebilecek bir çevre duyarlılığı bahane edilerek, iktidardan rahatsız olan kesimlerin iktidarı götürme çabası içinde tırmandırdığı olaylardır. O dönemde verilen mesajların biri şu (Arkadaşlar hükümeti bugün düşürdük, düşürdük yoksa bir daha kuyruğumuzu dikemeyiz). Bir başkası, (Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş sen hala anlamadın mı hadi gel) eğer sadece Gezi Parkı olsaydı bir İstanbul'da olurdu. Ama Türkiye'nin hemen hemen bütün illerinde birkaç il istisna bütün illerinde oldu. Dolayısıyla Gezi Parkı'nın ötesine geçtiğini biz buradan görüyoruz." dedi.
"GEZİDE VERİLEN ZARARLA 15 MİLYON AĞAÇ DİKİLİRDİ"
Terör ve ekonomik kriz ile netice alınamayacağını görenlerin, ülkenin milli birlik ve beraberlik ruhunu tahrip etmek ve darbe vurmak istediğine vurgu yapan Milli Savunma Bakanı Yılmaz, "14 tane ağacı bahane edip 150 milyon TL zarar verdiler. Can kayıpları da hariç. Sivil araçları, polis araçlarını, belediye otobüslerini, durakları, kaldırımları tahrip ettiler, verdikleri zararla en az 15 milyon ağaç dikilebilirdi. Liderimiz üzerinden kaleyi fethetmek, surdan gedik açmak istediler. Vatandaş, meselenin ne olduğunun farkında. Gezi Parkı olayları halkımızı daha da bilinçlendirdi. Gezi olaylarında hukuk devleti gereği olarak, hukuk ne derse ve müteakibinde halkımız ne derse o olacak ve sonucuna göre davranacağız." ifadesini kullandı.
"BATININ DEĞERLER SİSTEMİ BİZZAT BATI TARAFINDAN YOK EDİLDİ, BATI DEĞERSİZ KALDI"
"Yıllardır dünyaya hak, hukuk, demokrasi, insan hakkı dersi verenlerin bu değerlerin muhatabının, bu coğrafyadaki insan olduğunda, Mısır ve Suriye imtihanı önlerine konulduğunda, üç maymunu oynadıklarını sadece biz değil tüm dünya gördü" diyen Bakan Yılmaz, "Batının değerler sistemi bizzat batı tarafından yok edildi, batı değersiz kaldı. Özgürleşeceğim diye yola çıktı korkularına esir olunca tüm değerlerini bir kalemde sildi." dedi.
Soğuk savaşın bitmesinin ardından, çeyrek asır geçmeden yeni dünya düzeni denen teorinin çöktüğünü anlatan Yılmaz, "Demokrasinin zaferini ilan ediyorlardı. Mısır'da demokrasi ilan edilince üzerini çizdiler. Demokrasi tabutunun çivisini yine kendileri çaktılar ve Nil'in sularına gömdüler. Batı, Mısır'daki darbeye darbe, Rabıtatül Adaviyye Meydanı'ndaki katliama katliam diyemediği gibi haksızlık karşısında sustu. Bu da kendisinin demokrasi değerlerinin pek de değerli olmadığını gösterdi." şeklinde konuştu.
"ŞAHSİYETLİ BİR DIŞ POLİTİKA İZLEDİK"
"Birkaç yıl önce bir Arap Baharı'ndan, bir değişim rüzgârından bir yenilik ve devrimden söz ediliyordu. Artık orada bir kış var, bir bora var, bir fırtına var." diyen Yılmaz, "Biz ise değerleri esas alan solmaz ve pörsümez, şahsiyetli bir duruşla politika izlemeyi tercih ettik. Türkiye, batı ülkelerini sorguladı, onları ilkeli ve tutarlı olmaya çağırdı. Savunduğu sanılan değerleri unutmamasını istedi." ifadesini kullandı.
"SURİYE'DE TARAFSIZ KALAMAZDIK"
Selçuklu ve Osmanlı'nın varisleri olarak, Suriye'de tarafsız kalamayacaklarına işaret eden Bakan İsmet Yılmaz, şunları söyledi: "Biz Suriye'de bugün Beşşar ile her türlü zulme uğratılan Suriye halkı arasında tarafsız kalamayız. Selçuklu ve Osmanlı'nın varisleri olan bu millete böylesi bir tarafsızlık, özde zalimden yana olma anlamını taşıdığını bilir ve kurda merhametinden kuzuya zulüm olduğunu bizim milletimiz de anlar. Ancak şahsiyetli olmanın bağımsızlığın, dürüstlüğün, ilkeli ve tutarlı olmanın bir bedeli vardır. Bu bedel bazen saldırıların odağı haline gelmek olabilir, bazen yalnızlık olabilir. Eğer bugün güçlü bir savunma sanayimizin, güçlü bir ordumuzun olmasını istiyor ve bunun için çaba sabrediyorsak, bunun nedeni aziz milletimizin kimliğini ve bağımsızlığını her şeyden çok önemsiyor olmamızdır."
"GEZİ EYLEMCİLERİ BÜYÜK PROJELERİ İSTEMEDİ"
Tıpkı Mısır darbesi gibi, Gezi Parkı olaylarının ardında da kimin ya da kimlerin olduğunu feraset ve basiret sahibi olan milletin bildiğini ve anladığını kaydeden Bakan Yılmaz, şöyle devam etti: "Sayın Başbakanımız, Gezi Parkı temsilcileri ile görüştü. O süreçte anlaşıldı ki bu adamların asıl derdi ülkemizi ayağa kaldıracak projelerin durdurulması. Yeni otoyolu, yeni köprüyü, yeni havaalanını, Kanal İstanbul'u, Topçu Kışlası'nı, nükleer santrali, termik santrali istemediler. Bunlardan vazgeçen bir Türkiye, 21. yüzyılı Türkiye'nin asrı yapabilir mi? Buradan da anlaşıldı ki bu projelerin yapılmasını istemeyenler, kimlere hizmet ettikleri ve millete hizmetten rahatsız oldukları ortaya çıktı. Millete hizmet olmasın diye bilerek veya bilmeyerek dış güçlere hizmet ettiler. Asıl maksat, Türkiye'yi ayağa kaldıracak projeleri durdurmak. Bugün ülkemiz dört bir yandan projelerle ayağa kalkmış durumda."
SON VİDEO HABER
Haber Ara