Başbakan Erdoğan'ın masasındaki üç anket
Türkiye'nin ilk ve tek sıra dışı haber aktüalite programı Sıradışı Özel, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı ağırladı. Uzun bir aradan sonra canlı yayında gazetecilerin gündemle ilgili sorularını yanıtlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, elindeki son 3 seçim anketinin sonuçlarını açıkladı. Erdoğan'ın açıkladığı sonuçlara göre AK Parti açık ara önde.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-08-23 01:29:06
Türkiye'nin ilk ve tek sıra dışı haber aktüalite programı Sıradışı Özel, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı ağırladı. Türkiye ve dünyada yaşanan olaylar, gündemdeki son gelişmeler Turgay Güler’in moderatörlüğünde Gazeteci Yusuf Ziya Cömert ve Ahmet Kekeç’in soruları Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın değerlendirmeleriyle Sıradışı Özel’de ekrana geldi.
Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Star'da yer alan habere göre; Başbakan Erdoğan, Suriye'de yaşanan katliamı anlatırken o çocukları nasıl öldürdünüz, hala birileri yorum getirmeye çalışıyor. BM Genel Kurulu toplandı hala doğru bir açıklama yok. Aynı şey mısır için oldu orada da bir kınama dahi yok.
Birleşmiş Milletler'in mutlaka reforma ihtiyaç olduğunu belirten Erdoğan, bugün BM'yi tek bir ülke kilitleyebiliyor.
Ben birçok ülkenin liderini aradım, aramaya devam ediyorum. Dışişleri Bakanım görüşmelerini sürdürüyor. Konuştuğumuz liderlerden bize hayır diyen yok.
BM'YE KARŞI YENİ BİR BM KURULABİLİR
BM'nin dünyada 196 üyesi var. Bu üyelerin kahir ekseriyetinin burada bir direniş ortaya koyması lazım. Gerçek dünya 5'ten büyük diyorsak o zaman diğer ülkeler bir araya gelerek kendi birleşmiş milletlerini kurabilir. Çekiliyoruz diyebilir, Shanghai, gibi birçok teşkilatlar var. AB'nin kuruluşu da çok farklı amaçlar için kurulmuş bir örnektir.
Eritre'de Etiyopya'da, BM'nin yaptığı hiçbir şey yok, Sudan'ı ikiye böldüler hala Sudan'a yaptırım uyguluyorlar. İsrail ile Filistin arasında yaşananlar ortada. Aynı şey İran için de yapılıyor. İran da tepki koyması lazım ama yapmıyor. İran için karşı koyan biz olduk. Ama İran bizi anlamadı hala anlamıyor.
Humus katliamında merhum Humeyni aylarca Hafız Esad'a randevu vermedi bunun nedeni de katliamdı.
İslam dünyasının içine nifak sokulmuş durumda. Sünni ve Şii kendini koruma refleksi içine girmiş. Sünni ülkeler de kendi içinde sorunlar yaşıyor. Son gezi olaylarında yaşadıklarımız da ortadadır.
İRAN'A DESTEK VERDİK AMA ANLAMADILAR
Benim dert yandığım üzüldüğüm bütün İranlı dostlarımıza başta Hamaney olmak üzere benim Sünni, Şii ayrımım yok demişimdir. Biz böyle bir ayrımı tanımıyorduk. Bu kavga niye demiştim. Bizi birbirimize bağlayan İslam'dır. İslam içinde bölünmeyi yaşamak insanı kahrediyor. Suriye'de 100 bin insanı öldüren sorarsan Müslüman'dır. O liderlerin arkasında İslam alimleri var. O destekle Sünniler vuruluyor. Sünniler de o reflekse Şiiler'i vuruyor.
KILIÇDAROĞLU TURİSTİK ZİYARET YAPIYOR
Kılıçdaroğlu'nun Irak'ta temaslarda bulunmasını manidar bulmamak mümkün mü? Kılıçdaroğlu'nun yaptığı bir turistik ziyarettir. Ülkeler arasında bir bağlantı kurmasına imkan yok. Geçmişte Suriye'ye de gitti. Kardeş isterse kan bağı olsun. Nuh aleyhisselam da gerektiğinde çocuklarını bıraktı. Tarihi biliyorsak tarihin içinde nelerin olduğunu görmek lazım.
KİMSE TÜRKİYE'YE SİZE NE DİYEMEZ
Suriye konusunda bize kimse 'size ne diyemez, 900 kilometre sınırımız var ve iki ülke halkı arasında kan bağı var. Mısır konusunda da bizim hükümeti ile ticari ilişkilerimiz var. Kredilerimiz Mısır halkı için kullanılacak. Darbe hükümetine 16 milyar dolar verenler daha önce neredeydiler. Otokratik rejimleri savunmak için bu yardımlar yapıldı. Mısır'daki yolsuzlukların ortaya çıkmasını önlemek için bu darbecilere paralar aktarıldı.
BAŞKALARINA BUYUR GEL DİYENLER
Bu ülkelerde eserlerimiz görülür. Camiler Kervansaraylar, bunların birçoğun da yıktılar. Hiç izi olmayanlara buyurun gelin diyorsunuz. Biz yardım elini uzatınca size ne diyorlar. Bizim şu anda gücümüzü hazmedemeyenler Gezi olaylarında olduğu gibi oyunların içine giriyorlar. Türkiye 10 yıl içinde bire üç büyüdü. Ekonomik olaylarla ortaya çıkmadılar. Şimdi de değişik sloganlar üretmeye başladılar. Vatandaş bu oyunu gördü ve çabuk çözdü.
DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ İLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR
Demokratikleşme paketi ile ilgili arkadaşlar hazırlıklarını yaptılar. Önümüzdeki günlerde bir iki hafta içinde belki meclis açılmadan önce açıklamayı yaparız. Bugün partiler arasında uzlaşılan maddeler ne kadarsa bunlar öncelikle Meclis'te kabul edilebilir. Diğer maddelerle ilgili de yeni bir çalışma başlatılabilir.
Yeni anayasa konusunda masadan kaçan taraf biz olmayacağız. Ancak Meclis Başkanımızın tavrı nihai tavrı belirler. Meclis Başkanı çalışmayı noktalıyorum derse mesele biter.
Arkadaşlarımız çalışmaları eksiksiz götürüyorlar. Çalışmayı yürütenlerin tutanaklarında Süheyl Batum'un açıklamalarında "CHP'nin görüşünü net söylüyorum. Bunu CHP Genel Başkan dahi belirleyemez. Burada hepimizin görüşleri arasında anlaşmazlık varsa bunu asla gündeme getiremezsiniz" diyor. CHP heyetinde sadece CHP yok, 3 kişi varsa hepsi ayrı bir parti.
Komisyonda, muhalif partiler 9 milletvekili ile temsil edilirken yüzde 50 oy alan partimiz 3 milletvekili ile temsil ediliyor. Biz derdimiz bağcıyı dövmek değil üzüm yemek. Yeni anayasa çıkmış olsa bu ülke bir darbe anayasa ile değil sivil iradenin yaptığı bir anayasa ile yönetiliyor diyebileceğiz.
YENİ PAKET AKİL İNSANLARIN RAPORLARI DOĞRULTUSUNDA HAZIRLANIYOR
Çözüm sürecine ilişkin bir süreç devam ediyor. Türkiye'de 10 yıl öncesi ile bugün arasında tüm etnik grupların düşünce gruplarının kazandıkları ile bugünkü konumu arasında bir kıyaslama yapmak lazım. Burada alınan mesafeler ortada. Cezaevlerinde gazeteciler yazarlar var deniyor. Bunlar bir elin parmak sayısını geçmez. Bunların gazetecilik, yazarlıkla alakası yok. Bunların bölücü terör örgütü ile ilişkileri var. Bunlar suç teşkil eden konulardan dolayı içerideler. Çözüm sürecinde bir konuya dikkat gösterdik. Akil insanlar derken toplumun tümünü temsil edenler diye bir düşüncemiz olmadı. Ama ülkenin tüm kesimlerini temsil edecek kişiler bulunsun diye düşündük. 63 kişi ile sınırlayabilidik. Arkadaşlar yoğun bir çalışma yaptılar. Onlar tüm hakaretlere rağmen çalışmalarını yaptılar. Biz toplumun beklentilerini alalım bizim eksiklerimiz neler diye bakarak bu demokratikleşme paketini hazırlıyoruz. Oralardan aldığımız şikayetler ve bize gelen bilgilerden istifade ile bunları yasal zemine nasıl taşırız noktasında çalışmalarını yaptılar.
SİLAH BIRAKILMADIKÇA OPERASYONLAR DURMAYACAKTIR
BDP'de eşbaşkanların veya bunların dışındakilerin söylem birliğini yakalamaları önemli, ama bunu yakalayamadılar. İftira at izi kalsın mantığı hakim, tehdit şantajı tercih ediyor. Bir gazete oradaki biri ile röportajlar yaptı. Bizim tehditlerden alınacak çekinecek bir şeyimiz yok. Biz bunları bilerek inanarak yola çıktık. Onların kendi davaları kendilerine göre ne kadar kutsalsa bizim davamız onlarla mukayese edilemeyecek kadar anlamlıdır. Biz terörle mücadeleyi silah bırakılmadığı sürece asla operasyonlar durdurulmayacaktır. dedik. Sınır dışı meselesi gündeme geldi. Eşbaşkanlardan birisi sınır dışına çıkıldı dedi, ben çıkanların oranı yüzde 15 dolayındadır dedim, Onlar da bunu teyid etti. Ben son olarak bu oranın yüzde 20 olduğunu söyledim. Çıkanların durumları da önemlidir. Onlara göre çıkış bitti diyorlar ama böyle bir şey yok. Biz hiçbir şekilde tarih vermedik. Çıkış tamamlandığı andan itibaren benim askerim polisim operasyon yapma dertleri yok. 8 aydır bir sükunet var. Bu tür şeyler olmadığı içinde askerimiz güvenlik güçlerimiz hazmedilemeyen olaylara katlanarak operasyon yapmadılar. Önümüzde Mart ayında seçimler var vatandaş hür bir şekilde seçime gitsin, silahların gölgesinde oy kullanma olmasın. Kime ne söz verdiysek çıksın açıklasınlar. Nerede söz vermişiz onu da açıklasınlar.
BÖLGEYE YATIRIMI TEHDİTLE ENGELLEMEK İSTİYORLAR
İmralı ile ilgili BDP'den gelen talepleri milletvekilleri olduğu gerekçesiyle hoşgörü ile kabul edip müsade ettik. Sınır geçişler tamamlanmadıkça güvenlik güçleri istim üzerindedir. Ama operasyon meraklısı değiliz. Gerekse BDP'nin gerekse legal yapının bu ülkenin huzurunu kaçırmak istemiyorlarsa bunlara saygı duymaları gerekir. Normal vatandaşa verilip de onlara verilmeyen bir hak var mıdır? Seçme seçilme fikir ve düşüncede, alt yapı üst yapıda onlara verilmeyen hiçbir şey yoktur. Hakların iradesi veya reddi noktasında bunu onlar yapıyor. şantiyeleri basıyorlar, Yüksekova'da havaalanını yapıyoruz, tehditler yüzünden müteahhit işi bırakma noktasında.
Biz yatırımları muhalefete göre yapmıyoruz. Marmaray'ı 29 Ekim'de açıyoruz. Tekerlekli geçiş sisteminin inşaatını sürdürüyoruz. Biz kanal İstanbul projesini hafsalası almıyor. Biz boğazı Haliç'e bağladık. Oradaki koku tahammül edilir bir koku değildi. Vatandaşımız da bunu görüyor.
-3 tane elimde olan kamuoyu araştırmaları var.
a- AK Parti 51.4 10 -19 Ağustos tarihleri arasında yapıldı. CHP 24.9. MHP 13.1, BDP 7,
b- AK Parti 51. 9. CHP 23.5, MHP 13.6 BDP 7.4
c- AK Prati 51.5, CHP 24.5
Oy oranlarını korumamızın en büyük nedeni atılan adımlar sayesindedir. Demokrasinin sandıkta tecelli ettiğine inanırım. Demokrasinin sandık olmadığını söyleyenler çıkabilir. Ben bunu asla kabul etmiyorum. İsrailli yetkililerin söylediği 'demokrasi sandık değildir' sözü Mısır'daki durumun geldiği noktadır. Mısır'da darbeciler yol haritasını çalıştırıyorlar. Ben Mübarek'in tahliye edileceğini söylemiştim. Mesele Mübarek'in tahliye edilip edilmemesi değil, ülkemizde de bunlar yaşandı. Mesele halkın iradesine saygılı olacakmıyız olmayacakmıyız. Gezi olayında da yaşanan buydu. Milli iradeye saygı duymayan bir kısım var.
Sandıktan çıkamayacağını göremeyen bir kesim sandık dışı yollara müracat ediyor. Parlamentodaki partilerden birisi bu tür destekleri almadığı müddetçe bugünkü noktaya dahi gelemez. Ben oy almazsam bu köy yakılıp yıkılır diyor. Ankara'da duraklar, alt geçitteki seramikler yakıldı yıkıldı döküldü, kamu ve sivil araçlar döküldü. Bunlar zam demedi, elektrik su yol yok demediler.
Nasıl giyiniyordun da yasak geldi. Giyimden mi yasak geldi. Öyle bir şey olsa bizim şikayetçi olmamız lazım. Bu ülkede başörtülülere yıllarca engellemeler yaşandı. Temenni ederim ki bunların hakları kendilerine verilir.
28 Şubat sürecinde hakları gasp edilenlere hak iadesi için çalışmalar yapılıyor. 28 Şubat sürecinde başörtülüler ile birlikte Salih Mirzabeyoğlu gibi yargılananlarla ilgili de çalışmalar yapılıyor. Hak ihlali varsa gereken yapılacak.
SON VİDEO HABER
Haber Ara