"Faiz artışını ihracat dengeleyecek"

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın gecelik borç verme faizini ikinci kez artırarak yüzde 7,75'e yükseltmesinin ihracattaki artışla dengelenebileceğini söyledi. Zirve Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi ve Uluslararası Ekonomist Yard. Doç. Dr. Abdulkadir Nağaç, "Faizlerin artış eğiliminde olması büyümeyi negatif etkileyecek olsa da TL'nin değer kaybetmesinden dolayı ihracatta yaşanacak artış bu negatif etkiyi dengeleyecektir." dedi.

Son birkaç aydır Türkiye ve dünya gündemini etkileyen sıcak gelişmelerin ileriye yönelik ekonomik beklentilere ciddi manada tesir edeceğini belirten Nağaç, "Son olarak, ABD konut ve istihdam piyasasından alınan olumlu haberlerin ardından gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışı baskısı devam etti ve bu ülkelerin birçoğunun para birimleri değer kaybederken faizler de artış eğilimine girdi. Buna Türkiye dahil." diye konuştu.

Faiz artışı ile ilgili değerlendirmede bulunan Nağaç, 2014 yılı ekonomik beklentilerinin iyimser olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: "Dünya Bankası'nın haziran ayındaki 'Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu'na göre dünyada GSMH'deki büyüme 2014 yılında yüzde 3 civarında olacak. Aynı rapora göre Türkiye için 2014'te öngörülen GSMH büyüme oranı ise yüzde 4,5. Ağustos ayında yayınlanan TCMB Beklenti Anketi'ne göre ise 2014 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 4.2 büyüyecek. Enflasyon oranının ise yine 2014 yılı için yüzde 7 olması bekleniyor."

Ekonomik tablonun iyimser olmasına rağmen son günlerde piyasalarda panik havası yaşandığını söyleyen Nağaç, "Dolar ve Euronun değerlenmeye devam etmesi ve BIST endeksinin Ekim 2012'den beri en düşük seviyeyi görmesi bu panik havasının bir yansıması. Panik havasının geçici olduğu ve Türkiye ekonomisini 2014 yılında bir sürprizin beklemediği kanaatindeyim. Yani, büyüme ve enflasyon oranının beklentilerden çok farklı olmayacaktır." ifadesini kullandı.

Dünya piyasalarına panik havası hakim olduğu için sermaye çıkışlarının biraz keskin olduğunu dile getiren Nağaç, şöyle konuştu: "Küresel büyümenin zayıf seyri dünyadaki likidite bolluğunun bir anda kaybolmasını engelleyecektir. Bu da gelişmekte olan ülkeler için hala yeterince sermaye olduğu anlamına gelir. Ekonomik büyümedeki riski azaltma adına, hükümetin 2014 yılında büyümeyi destekleyici politikalar izlemesini bekliyorum. İstihdamı ve ekonomik büyümeyi artıracak kamu yatırımlarının yanında özel sektöre de yatırımlar için teşvikler söz konusu olabilir. Son 10 yılda bütçeyi kontrol altına almayı başaran hükümet, özellikle özelleştirmelerden ciddi gelirler elde etti. Hükümet, bu gelirleri bütçe disiplininden ödün vermeden yeni yatırıma dönüştürme potansiyeline sahip. Son olarak, uzun süre gündemi meşgul edecek Mart 2014 yerel seçimlerini düşünürsek gelecek yılda Türkiye Ekonomisi için engebeli fakat istikrarlı bir büyüme bekliyorum."