Hakem mahremiyeti korunsun
Temsilciler Kurulu Başkanı Fatih Tanfer’in, “Hakem odalarında gizli kamera ve ses kaydı cihazı bulundu.” ifadeleri hakem camiasını tedirgin etti. Merkez Hakem Kurulu Başkanı Zekeriya Alp olayı, “Vahim ve inanması zor.” diye nitelendirdi ve hakemlerin mahremiyetinin korunmasını istedi. Eski hakemlerden Cem Papila ise, “Cihazlar üç statta tespit edilmişse Futbol Federasyonu tarafından biliniyordur.” değerlendirmesini yaptı.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-08-21 03:16:26
Zaman'ın haberine göre; Zekeriya Alp, gizli kamera ve ses kayıt hadisesinin vahametine dikkat çekiyor. Hakem mahremiyetinin korunması gerektiğini vurgulayan Alp, MHK’nın görev alanlarının kurallar uyarınca çizildiğini hatırlatıyor. Gereğinin yapılmasını isteyen Alp, düşüncelerini şöyle aktarıyor: “Futbol Federasyonu’nun hukuk kurulları var. Yani bu işleri takip edecek birimleri mevcut. Onlar gizli kamera işinin izini sürmeli. Bizim bu yönüyle söyleyeceğimiz hiçbir şey yok.” Kendilerinin olaya ahlakî açıdan baktıklarına değinen Başkan Alp, “Vahim ve inanması çok zor. Biz hakemlerimizi korumaya çalışıyoruz. Eğer bu olay yurtdışında olsa nasıl bir tepki doğuracağını tahmin dahi edemiyorum. Normal bir vatandaşın başına geliyormuş gibi bakmamalıyız.” diyor. Hakem odalarının hakemlerin namus alanı olduğunun altını çizen deneyimli yönetici şöyle devam ediyor: “Futbolcu bu bölümlerde devre arası ve maç sonu nasıl konuşuyorsa hakemler de aynı şekilde. Buralarda fikir beyan eder ve tartışırlar. Onların hakkını, hukukunu korumalıyız.” Hakemler üzerindeki baskının kırılması gerektiğini anlatan Alp, her müsabakanın ardından ilk hedef noktasına konulmalarından dert yanıyor: “Bu gelişmeler hakemleri ağır bir yükün altına sokuyor.”
‘SORUMLULAR CEZALANDIRILMALI’
Aynı zamanda avukat olan eski hakemlerden Cem Papila, ‘gizli kamera’ gelişmesinin şaşırtıcı ve üzücü olduğunu dile getiriyor. Gelinen noktayı ‘skandal’ kelimesiyle özetleyen Papila, şu değerlendirmeyi yapıyor: “Bu durum Türk futbolunun nereye gittiğini apaçık gösteriyor. Soyunma odasının mahremiyeti vardı. Hakemlerin oturup dertleştiği, konuştuğu yerdi. Cevabı aranan soru şu: Hangi kulüpler, kendi menfaatleri için mi, birileri adına mı yaptı? Sonuçta statlar kulüplerin idaresinde. Bu işin disiplin tarafı. ‘Üç statta bulundu’ğu belirtiliyorsa TFF tarafından biliniyor demektir. İşin ceza boyutu da var. Kimler tarafından yerleştirildiğinin bilinmesi halinde şahıslar hukuken mutlaka cezalandırılmalı.”
Maç günü soyunma ve hakem odasına girebilecek kişilerin belli olduğuna değinen Papila, “Müsabaka oynanmayan 6 günlük süre, kulübün sorumluluğunda. Eğer onlar talimat vermediyse çok ciddi güvenlik sorunları var. Rakip takımın soyunma odasına da kamera konulmuş olabilir. Federasyon’un böyle bir olayı bilmemesi mümkün değil. Eğer kurul başkanı haberdarsa temsilciler bunu raporla ona sunmuştur. O da bu bilgiyi Federasyon’a iletmek zorunda. Hakem kamu görevinde. Failleri bulunduğunda ciddi bir yargılama olabilir.” ifadesini kullanıyor.
Kulüpler Birliği Başkanı İlhan Cavcav, hakemlerin, yönettikleri mücadelelere dair aralarındaki kritikleri normal görüyor. Kameradan çekinecek bir şeyin olmadığını düşünen tecrübeli idareci, statlarda gizli kamera ve ses kayıtlarının tespit edilmesi halinde gerekeni söyleyeceklerini aktarıyor.
SON VİDEO HABER
Haber Ara