Dolar

34,9509

Euro

36,7127

Altın

2.996,06

Bist

10.039,61

Selvi: Türkiye neden müracaat etmedi?

Yenişafak yazarı Abdülkadir Selvi bugünkü yazısında İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Mısır'daki katliama sessiz kalmasına karşılık hükümetin verdiği tepkiyi kaleme aldı...

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-08-20 05:34:05

Selvi: Türkiye neden müracaat etmedi?
Tartışmanın fitilini İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu ateşledi.

Mısır'daki katliam karşısında sessiz kaldığı yönündeki eleştirilere karşı, İİT'nin toplanması için Türkiye'nin başvurusu bulunmadığı kozunu masaya sürdü.

Ankara'ya, siz beni tavır almamakla itham ediyorsunuz ama heyhat bir müracaatta bile bulunmadınız mesajını gönderdi.

Ekmeleddin bey, uluslararası kuruluşlardaki en üst düzey Türklerden birisi olması nedeniyle, onu gözbebeğimiz gibi koruruz.

O nedenle Ekmeleddin İhsanoğlu bu göreve seçildiğinde Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan başta olmak devletin zirvesinin ne kadar sevindiğini, Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun nasıl çaba gösterdiğini çok iyi hatırlıyorum.

Ama bu onu eleştirmemize engel olmamalı.

Bu durum Ekmeleddin Bey için de geçerli. O da zaten bu hakkını çok iyi bir şekilde kullanıyor.

Türkiye'nin, İİT'nin toplanması için bir girişiminin olmadığını söylüyor.

Ekmeleddin Bey'in bu iddiasını araştırdım. Doğru. Türkiye bir girişimde bulunmamış.

Neden girişimde bulunulmadı sorusunu araştırınca ortaya başka bir tablo çıkıyor. Aslında bu sorunun cevabını en iyi bilen kişi Ekmeleddin İhsanoğlu.

İTT'yi olağanüstü toplantıya çağırması için Türkiye'nin bir sonuç alacağını görebilmesi gerekiyor.

Mısır'ın dönem başkanlığını yaptığı İİT'nin merkezi Suudi Arabistan'da ve teşkilatın giderlerini Suudi Arabistan karşılıyor. Suudi Arabistan'la birlikte hareket eden Birleşik Arap Emirlikleri başta olmak üzere Körfez Emirliklerinin de teşkilatta hissedilir bir ağırlığı var.

Türkiye, Mısır konusunda olağanüstü bir toplantı talep ettiğinde sonucu görebilmeli. BM'ye çağrı yapılırken dahi bir uzlaşma aranır.

Darbeci Mısır'ın dönem başkanı, Suudi Arabistan ve BAE'nin darbenin sponsoru olduğu bir teşkilattan Sisi yönetimi için hangi kararın çıkmasını bekliyorsunuz?

Ayrıca İslam dünyası açısından önemli olan bir teşkilatın toplantısına katılmak suretiyle darbeci yönetimin meşrulaşma çabalarına da aracılık etmiş olunacak.

Çağrı şov için yapılmaz. Hele hele Türkiye gibi güçlü devlet gelenekleri olan bir ülke bu hatayı yapmaz.

Türkiye tüm bunlara rağmen çağrı yapsa ama İTT'den Türkiye'nin talebinin aksine bir karar çıksa iyi olur mu?

Ayrıca Ekmeleddin Bey'in zorluklarını biliyoruz.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik de açıklamasında, bu duruma dikkat çekmişti.

Burada söz konusu olan Ekmeleddin İhsanoğlu'nun tavrıydı?

Mısır'daki gelişmeler hakkında BM Genel Sekreteri de AB komiseri de konuştu.

BM Genel Sekreteri Ban- Ki Moon, BM Genel Kurulu'nu topladıktan sonra mı açıklama yaptı?

AB Komiseri Catherine Aston 2 kez Kahire'yi ziyaret etti. Bu temaslarını AB Ülkeleri toplantısından sonra mı gerçekleştirildi.

Genel Sekreterlik kurumu bu tür durumlar için oluşturulmuş bir birim.

Ayrıca Mali'deki darbe ve Fildişi sahillerindeki kargaşa sırasında İİT toplantısına gerek duymadan açıklama yapmasını bilmişti.

Ekmeleddin İhsanoğlu, Mısır'daki darbe ve sivillerin katliamı konusunda ise ağzını açmadı.

Ama Darbenin ardından Mursi'yi eleştirmeyi bildi. Mursi'yi eleştirirken, İİT toplanıp karar mı almıştı?

Taha Akyol'un CNN-Türk'teki programına çıkıp, Mısır'ın seçilmiş ilk cumhurbaşkanı ve darbe mağduru Mursi'yi eleştirirken İİT'nin kararı mı vardı?

Ekmeleddin İhsanoğlu, Mısır'daki darbeyi destekliyor mu?

İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri olarak Mısır'daki katliamı onaylıyor mu?

soru bu. Ve bu sorunun cevabı gayet basit.

Kendisinden beklenen Ekmeleddin İhsanoğlu olarak darbeye darbe demesi ve Müslüman katliamına karşı çıkmasıydı.

Bir İslam alimi olarak kardeş kanının akıtılmasının yanlış olduğunu söyleyebilmesiydi.

Hadi bunu dahi yapamadı.

En azından AB komiseri Catherine Aston'den önce ya da sonra Kahire'ye giderek temaslarda bulunmasıydı.

Hadi Ekmeleddin İhsanoğlu kadar olamadı bari Catherine Aston kadarını yapsaydı.

O da olmadı.

Haber Ara