Kılıçdaroğlu'ndan güvenlik yorumu: Güvenle gidip döneceğimize inanıyorum
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Irak ziyareti ile bölgede barış ve istikrara katkı da bulunmak istediklerini belirterek, demokrasi, barış doğrultusunda atılabilecek adımları muhatapları ile paylaşacaklarını söyledi. Kı
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-08-20 10:11:35
Kemal Kılıçdaroğlu, Irak ziyareti öncesi Ankara Esenboğa Havaalanı'nda basın toplantısı düzenledi. Ziyareti ile alakalı açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin çıkarlarını korumak ve bölgesel istikrarı güçlendirmek için Irak'a gidiyoruz. CHP olarak bütün komşularımızın dolayısıyla Irak'ın bağımsızlık, egemenlik ve toprak bütünlüğüne saygılıyız. Irak politikamız içişlerine karışmama, ortak tarih, etkin işbirliği olmaktadır. Irak ticari ve ekonomik açıdan da önemli bir ülkedir. Orada çalışan işadamlarımızın sorununu çözmede yardımcı olmak, yeni imkanlar açmak ülkemizin önde gelen hedeflerindendir. İnanıyorum ki ekonomik ve ticari ilişkilerimiz ne kadar güçlü olursa iki ülkede o kadar güçlü olur." diye konuştu.
"BÖLGEDE BARIŞA KATKI DA BULUNMAK İSTİYORUZ"
Irak ziyaretinde ikili ilişkileri önemli bir konuma getirerek güçlendirmek istediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı: "Biz bölgede barış ve istikrara katkıda bulunmak istiyoruz. Bu ziyaretimiz Türkiye'nin bölgesel ilikşilerine önem veren Türkiye'nin barışçı politikalarına katkıda bulunacaktır. Biz bölgede barış ve istikrara katkı da bulunmak istiyoruz. Demokrasi, barış doğrultusunda atacağımız adımları muhataplarımıza paylaşacağız."
Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Kılıçdaroğlu, Dışişleri Bakanlığı'nın Irak ile ilgili güvenlik uyarı ile bazı köşe yazarlarının 'helalik istiyorum' açıklaması hatırlatıldı. Soruyu tebessüm ile karşılayan Kılıçdaroğlu, "Takdiri ilahiye ne söylenebilir. Helallik isteyen arkadaşımız Sayın Hakan arkanızda oturuyor. Dışişleri Bakanlığı bütün uyarıları yapabilir. Ama ben güvenle gidip döneceğimize inanıyorum." şeklinde konuştu.
"ABD ZİYARETİMİZİ SONBAHARDA GERÇEKLEŞTİRMEYİ UMUYORUZ"
ABD'ye yapması muhtemel ziyaretin tarihinin netleşip netleşmediğine ilişkin bir soruya da Kılıçdaroğlu, şöyle cevap verdi: "Görüşmeler devam ediyor. Son baharda gerçekleştirmeyi umuyoruz. Şunun çok iyi bilinmesini isteriz; Türkiye sadece AKP'den ibaret değildir. Türkiye'de çok güçlü bir sosyal demokrat damar vardır. Çıkarları hep beraber koruyacağız. Türkiye'nin çıkarları için çaba göstereceğiz. Biz bu kanallardan birisini açıyoruz. Biz daha önce Çin'e gittik; işadamlarımızla gitmiştik, yine iş dünyamızla birlikte gidiyoruz. Türkiye bölgesinde gerçekten güçlü ve etkin bir devlet olmalı, soyutlunmamalı. Biz barışı dostluğu komşuluğu her tarafa duyurmak istiyoruz. Dış politikanın ülkelerin ortak çıkarları üzerine inşa edildiğini unutmamamız gerekiyor."
"BEN SALDIRIYI KINADIM"
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'a yapılan saldırı sonrası Bozdağ'ın kendisine ve partisine yönelik eleştirileri hatırlatıldı. Törende Bozdağ ile yan yana oturduklarını aktaran Kılıçdaroğlu, "Bana Hacı Bektaş-ı Veli'nin Makalat kitabını da getirdi; kendisine teşekkür de ettim. Kendisi konuşması sırasında protesto edildiği sırada Adnan Keskin yanımda oturuyordu. Acaba biz bu protestoları sonlandırabilir miyiz? Kürsüye çıktığım zaman Hacı Bektaş-ı Veli'nin bir cümlesi ile söze başladım; 'İncinsen de incitme' bu meydanın barış ve kardeşlik meydanı olması gerektiğinin altını özellikle çizdim. Daha sonra konuşmamı bitirip kendisinin yanına oturduğumda şiddete maruz kaldığını öğrendim kendi ağzından. Daha sonra gazeteci arkadaşlarıma kınadığımı ifade ettim." ifadelerini kullandı.
"BİZ POLİTİKACILAR PROTESTOLARA ALIŞIK OLMAMIZ LAZIM"
Saldırıyı kınadığına dair haberlerin hem gazetelerde çıktığını hem de televizyonlarda çıktığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, konuyla ilgili olarak şahsına yöneltilen eleştirilere şöyle cevap verdi: "Ama dün Bülent Arınç'ı anlamakta gerçekten zorlandım. Bir insanın gözü var görmüyorsa, kulağı var duymuyorsa ve sadece dilleri ile konuşuyorlarsa bu adamlardan hükümet sözcüsü olmaz. Benim ne söylediğimi bilmiyor, kınadığımı da bilmiyor. Kınadığımı da şöyle yaptım; sadece Hacı Bektaş'ta değil, bir politikacıya hangi koşullarda ve nerede olursa olsun şiddet uygulanmasını doğru bulmadığımı ifade ettim. Hacı Bektaş'ta yapılması daha bir suç bana göre. Ama biz politikacıların protetoslara alışık olmamız gerektiğini de biliyoruz. Siyasete atılıyorsa vatandaşın tepkisini saygı ile karşılayacaksın. Ama bu şiddete dönüştüğü zaman bunun kabul edilir bir tarafı yoktur."
SON VİDEO HABER
Haber Ara