Hüküm'de Manşet Adeviyye Destanı
“Âlem-i İslam, mîsak-ı millimizdir. Dolayısıyla her karışının muhafazası bu mîsakın gereğidir.” diyen Hüküm, fikri muhtevayı muhafaza eden yazılarını, okuruna yaptığı, “Haydi toparlanın bizim olan dünyaya dönüyoruz.” türünden uzun soluklu hareket çağrılarıyla meydan yerine taşımaya devam ediyor.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-08-20 13:01:21
Hüküm Dergisi'nin, Ağustos sayısı "Rabiatü'l-Adeviyye'de İslam Baharı" manşetiyle çıktı. Tahrir ve Adeviyye meydanları arasındaki farkı, "Arap Baharı'nın, İslam Baharı"na dönüşmesi şeklinde değerlendiren Hüküm'ün her satırı adeta Adeviyye şehitlerini selamlar mahiyette.
İhsan ŞENOCAK "Ulu Canlar Rabiatü'l- Adeviyye'de" başlıklı yazısında Adeviyye mücahitlerini, onların fikir ve ruh dünyalarını inşa eden kahramanlarla birlikte tahlil ediyor. Bu tahlil aynı zamanda Arap Baharı'nın nasıl İslam Baharı'na dönüştüğünün de cevabı: "Ulu Canlar"ın Adeviyye meydanını teşriflerini müşahhas hale getiren yazıda ŞENOCAK şunları söylüyor: "Şimdilerde Ulu Canlar'ın ictima yeri Kahire... Ev, dükkan, üniversite sanki Mısır sokaklarına döküldü, on binler ümmetin hakkını müdafaa etmek için Rabiatü'l-Adiviyye meydanına aktı. Yol boyu Amr b. As, Leys b. Sa'd, İmam Şafii, İbn Hacer, Aynî, Yavuz Sultan, Hasan el-Benna, Seyyyid Kutup ve daha kudemadan on binler İslam Sancağı'nın dalgalanışını seyretti. Şehidlerin cenaze namazına katıldı. Ubade b. Samit ise en önde Mukavkıs'ın sarayında ki azametiyle, Mısır Fatihi Amr b. As'ın fetih iradesini okuyordu:
"Sisi ve onu besleyip de ümmetin üzerine salan Siyonistler! İyi biliniz ve belleyinizki, Mısır Müslümanlarındır. Yakın bir gelecekte darağaçları sizin için kurulacak."
Günlerdir meydanlarda bekleyen "İhvan"dan kardeşlerimizin anneleri, Hz. Yakub'un arkasında yüzleri kışlaya doğru olduğu halde şu ayeti okudu: "Ya beniyyezhebu… Ey oğullarım! Gidin de Yusuf'u ve kardeşini arayın. Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin." (12/87). Mısır'da anneler katillere çocuklarını sordu, ay boyu meydanda yavrularının yollarını gözledi. Ellerine kelepçe vurulup götürülen yavrularının; Ahmed'in, Ali'nin, dili koptuğundan son nefeslerini verirken şehadeti ilaç kutusu üzerine yazan Muhammed'in… Hz. Yakub da onlara, "Göz yaşlarınızı ciğerinize dökün, sesinizi yükseltip hüzün ve kederinizi kirletmeyin. Sisi'ye cariye olmak istediğini ilan eden Kıpti kadınlara inat, iman ve iffetinizle direnin. Zeynep Gazali'ye yol arkadaşı olun. Zalimler sadece vakarınızı görsün, recanızı ise Allah'a arz edin. Korkmayın, zindanlarda, namaz saflarında şehit verdiğiniz çocuklarınızı, yarın hiç bir emaneti zay etmeyen Allah Azze ve Celle'nin huzurunda bulacaksınız. "
"Üçüncü Medeniyet Dalgası: İslâm Baharına Doğru" başlıklı yazısında Yusuf Kaplan da, diktatörlükten kurtulma çabası olarak başlayan Tahrir ictimasının Adeviyye Destanı'yla nasıl İslam Baharı'na dönüştüğünü ele alıyor ve yazısında şu ifadelere yer veriyor: "Rabiatü'l-Adeviye Meydanı'nda başlayan direniş, İslâm dünyasının zorlu diriliş yolculuğunun, gerçek İslâm baharı'nın başlangıç noktası olarak tarihteki yerini çoktan aldı ve duran, durdurulan İslâm tarihini de, dünya tarihini de başlattı.
Özetle, Rabiatü'l-Adeviye direnişi, İslâm baharının gelişinin habercisi bir başlangıç noktasıdır. Özelde Mısır'daki, genelde ise Arap ve İslâm dünyasındaki Müslümanlar ilk defa Rabiatü'l-Adeviye'deki direnişle, üçüncü medeniyet dalgasının fitilini çaktılar, İslâmî bir geleceğin mücadelesini vermeye başladılar.
Öte yandan bu direnişin maruz kaldığı katliamlar, 2011'deki Arap Baharı'nı destekleyen Batılı ülkelerce kınanmadı bile. Böylelikle, Adeviye Meydanı direnişi, Batılıların gerçek niyetlerinin, İslâm dünyasının gerçek anlamda özgürleşmesine ve dolayısıyla özgürleşmenin motorunu, ruhunu, anakaynağını teşkil edecek İslâmî bir gelecek ve medeniyet fikri ve ümmet şuuru ekseninde toparlanmasına aslâgözyummayacakları gerçeğini bütün çıplaklığıyla gün ışığına çıkardı.
İslâm baharının fitili Adeviye'de çakıldı. Bu baharın çiçek açabilmesi, filizlenebilmesi ve uzun vadede yaza dönüşebilmesi için, önce yaşanan ikinci medeniyet buhranının çok iyi tahlil edilmesi, ardından da köklü ve derinlikli bir medeniyet fikrinin ve fikriyatının geliştirebilmesi gibi zorlu ve çileli yolculuk bekliyor İslâm dünyasını."
HÜKÜM: YENİDEN İSLAM
İdeolojilerin sorun ürettiği, sistemlerin sarsıldığı, İslam'a hizmet vasıtalarının gaye haline getirildiği, farklı zarflar içerisinde onun bunun yorumunun İslam olarak arz edildiği bir zamanda HÜKÜM, "sadece İslam", "yeniden İslam" diyen diğer yazılarıyla okunması ve yaşanması gereken bir dergi. Yazar kadrosunun önemli bir bölümünü, ilim, fikir ve dava mektebi olarak temayüz eden "İlmi ve Fikri Araştırmalar Merkezi"'nin (İFAM) genç ilim yolcularının oluşturduğu Hüküm, unuttuklarımızı hatırlatan bir nezir-i uryan.
Herkesin okuyabilmesi için 1 TL'den satışa sunulan Hüküm, gazete bayilerinde de yer alıyor.
İFAM'ın ilmi ve fikri hüviyetini daha yakından tanımak isteyen okurlarımız İhsan ŞENOCAK'a ait, ihsansenocak.com ya da ifam.org.tr adreslerine müracaat edebilir.
SON VİDEO HABER
Haber Ara