'Müslüman Kardeşler’i terör örgütleri listesine aldırmaya çalışıyorlar'
The Independent gazetesinin Orta Doğu muhabiri Robert Fisk, 'Beşar Esad'ın Suriye'de muhaliflere yaptığı gibi, Mısır'daki askeri yönetimin de Müslüman Kardeşler’i terörist diye etiketlemeye çalıştığını' ifade etti.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-08-19 16:36:38
"Müslüman Kardeşler destekçilerinin içinde silahlı kişiler olduğunu, ancak ordunun iddia ettiği kadar yaygın olmadığını" söyleyen Fisk'e göre, "Müslüman Kardeşler silahlarını dışarı çıkarırsa AB, ABD ve diğer Batılı güçler Müslüman Kardeşler’i terörist örgütler listesine alacak."
Akşam gazetesinden Şenay Yıldız'a konuşan Robert Fisk, Mursi destekçilerinin üzerine güvenlik güçleri tarafından ateş açılmasıyla birlikte, "Mısır’ın Arap ulusunu birleştiren ebedi annesi olduğu düşüncesini sona erdirdiğini" belirtti.
Şenay Yıldız'ın Akşam gazetesinde yer alan söyleşisi (19 Ağustos 2013) şöyle:
- Mısır çok kanlı bir haftayı geride bıraktı. Ülkede darbe yapan ordu bu tarz eylemlerle Müslüman Kardeşler’i silahlara sarılmaya mı itmeye çalışıyor?
Bu noktada şunu belirteyim ki, Müslüman Kardeşler üyeleri zaten silah kullanıyor. Şu ana kadar üç katliam oldu. Ben ikinci katliamda da oradaydım ve Müslüman Kardeşler destekçilerinin elinde Kalaşnikoflar olduğunu kendim bizzat gördüm. Kahire’de de öldürülen çok sayıda polis var ve bu polisler kalp krizinden ölmüyor (!) Müslüman Kardeşler destekçileri içinde silahlı adamlar olduğu konusunda şüphe yok ama tabii bu silahlar ordunun iddia ettiği kadar yaygın değil. Mısır’ın sonunu Suriye gibi görmüyorum ama bu anlamda Suriye’de de benzer senaryoyu gördük…
'Müslüman Kardeşler’i terörist diye etiketlemeye çalışıyorlar'
- Nedir Suriye’dekiyle benzer olan senaryo?
Suriye’de önce silahsız göstericilerin, ardından da silahlı göstericilerin güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğünü gördük ve Suriye televizyonu “Bakın, sokaklardaki bu adamlar silahlı!” diye yayın yapmaya başladı. Sonra “Bunlar El Kaide, yabancı ülkelerden gelen İslamcılar” demeye başladı. Ve tam kalbinden vurdu, çünkü gerçekten öyleler. Elbette Mısır’da gerçekleşmesi istenen dilek şu: Üzerlerine ateş açıldıkça giderek daha fazla Müslüman Kardeşler üyesi “Kendimizi korumak için silaha başvurmamız gerek” diyebilir. Suriye burada büyük bir dikkatle izleniyor.
Suriye’de televizyonda silahlı protestocular görünmeye başladığı zaman rejim tekrar kazanmaya başladı. Şu anda da Mısır Devlet Televizyonu’nda Müslüman Kardeşler mensubu silahlı protestocular gösterilmeye başlandı. Mısır’da da güvenlik güçleri Esad’ın Suriye’de muhaliflerine yaptığı gibi Müslüman Kardeşler’i terörist diye etiketlemeye çalışıyorlar. Müslüman Kardeşler silahlarını dışarı çıkarırsa elbette AB, ABD, hepsi Müslüman Kardeşler’i terörist örgütler listesine alacak. Böylece Sisi rahatça koltuğunda oturup, ülkeyi yönetecek!
- Mısır’da da işlerin ters dönüp, Suriye’deki gibi rejimin güç kazanacağını mı düşünüyorsunuz?
Bu koşullarda geleceği öngörmek gerçekten çok zor. Arap dünyasına baktığımız zaman insanlar “Ülkenin sahibi biziz, liderler değil” diyerek kendi devrimlerini yaptılar. Ben buna Arap uyanışı diyorum ve bu uyanış hâlâ devam ediyor, Suriye’de bile. Mısır’daki sorun ise demokratik seçimler yapıldı ama sonrasında insanlar Mursi’den memnuniyetsiz oldular ve onu ordu görevden aldı. Eğer Batı Avrupa’da bir hükümet yüzde 50 desteğin altına düştüğünde ordular onları görevden alsaydı, tüm Batı Avrupa askeri rejimle yönetiliyor olurdu! Bir de tıpkı Mübarek döneminde olduğu gibi “Mursi gitsin de ne olursa olsun” anlayışı var. Demokrasi ve seçim isteniyor ama ülkenin en büyük seçilmiş partisini terörist yaparsanız, bu nasıl olacak?
'Arap dünyasının ebedi annesi öldü'
- Sisi yönetime el koyduğunda ülkeyi yönetmek istemediklerini ve en kısa sürede seçime gideceklerini söyledi ama Mısır’da kan gövdeyi götürüyor. Ordu ne yapmaya çalışıyor?
Mursi referanduma gitmeyi kabul etseydi, ordunun yönetime el koymaya niyetleneceğini hiç sanmıyorum. Bu nedenle de ordunun “Biz Mısırlıyız, Mısır insanlarının yanındayız” demenin ötesinde bir duruşları varmış gibi görünmüyor. Bence ülkedeki önemli sorunlardan biri de bu.
- Ne yapacaklarını bilmedikleri için mi insanlara ateş ediyorlar yani?
Olayları alanda izleyen bir gazeteci olarak belirtmeliyim ki, insanlara ateş edenlerin çoğu ön saflarda yer alan üniformalı polisler. Polis önde, ordu mensupları arkada duruyor. Yani askerler ateş açmıyor. Gerçi bu onları temize çekmeye yetmez. İçişleri Bakanlığı’nı kim yönetiyor? Fakat ordu ellerini temiz tutmaya çalışıyor. Tabii polis insanları öldürürken bu mümkün değil...
- Mısır’da uygulanmakta olan olağanüstü hal, Mısır Baharı’nın sonu mu?
Müslüman Kardeşler ve Mursi’nin ülkeyi büyük hatalarla yönettikleri gerçek. Mursi muhaliflerine sempati duymak için onlarca neden var. Ama güvenlik güçleri insanların üzerine ateş açıp, öldürmeye başladığı zaman burada bir şeyin sonuna geliyorsunuz. O da Mısır’ın Arap ulusunu birleştiren ebedi annesi olduğu düşüncesi. Çünkü Müslüman Kardeşler’in destekçileri de General Sisi gibi Mısır’ın çocukları. Şimdi ise halkın düşmanlarına, teröristlere dönüştürüldüler. Ve birliktelik sembolü olan bu düşünce parçalanmaya başladı. Mısır’da insanlara ne düşündüklerini sorduğunuz zaman artık size morglardaki cesetleri gösteriyorlar. Ama ölü insanlar konuşamaz!
'ABD timsah gözyaşları döküyor'
Batı’nın Mısır’daki olaylara tepkisi tahmin bile edemeyeceğim kadar hazin oldu. Çarşamba günkü olayların ardından Obama’nın “Müslüman Kardeşler’in karşısında yer alan muhtemelen Mısır’ın çoğunluğu” ifadelerini dinleyen General Sisi de ABD’nin kendi yanında olduğunu biliyor. Kamuoyunun önünde timsah gözyaşları döküp “Aman Allah’ım, biz Mısır ordusuyla askeri tatbikat yapamayız, F-16’ları göndermiyoruz” diyebilirsiniz. Bu ABD’nin İsrail’e yönelik olarak da yıllarca kullandığı anlamsız bir taktik.
'Adil ve demokratik seçimler Batı'ya yetmiyor'
İngilizler Mısır’ı yönetirken, tıpkı Londra’daki gibi parlamenter demokrasiyi desteklediklerini göstermek için bir parlamento kurulmasını sağladılar. Mısır muhalefetinin ilk söylediği şey “Kraldan kurtulmak istiyoruz” olunca, hepsini hapse tıktık! Batı demokrasisinin temeli istedikleri kişilere oy verildiği zaman destek vermek üzerine kurulu. Bunu Filistin ve Gazze örneğinde de bunu gördük. Adil ve demokratik seçimler olmasını istedik, oldu ve Hamas seçildi. Ama istediğimiz bu değildi! Biz dünyada istediğimiz kişilerin seçilmesini istiyoruz. (Gülüyor)
SON VİDEO HABER
Haber Ara