Kayıp haritası var, toplu mezar haritası var
Radikal gazetesi yazarı Pınar Öğünç Hafıza Merkezi'nin 'Zorla Kaybetmeler' raporu ile İHD'nin Türkiye Toplu Mezar Haritası'ndan doğan Türkiye'nin yakın geçmişine ait iki haritası olan kayıp haritası ve toplu mezar haritasını önümüze sererek 'Buyurunuz, yolunuzu bulunuz.' diyor.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-08-19 10:53:59
Pınar Öğünç'ün Radikal gazetesindeki "Kayıp haritası var, toplu mezar haritası var" başlıklı yazısı şöyle:
Türlü türlü harita vardır. Ülke hudutlarına, il sınırlarına, karayollarına, yerine göre dağlara-tepelere, ovalara-platolara göre... Hepsinin maksadı ayrıdır ama hep nerede olduğunuzu gösterirler. ‘Orada’ nasıl yaşandığını anlatırlar.
Bunlar da anlatıyor. İki harita. Üstelik zamane nimetlerinden faydalanılarak internet üzerinde, interaktif hale getirilmişler. Fakat içlerine girdikçe yolunuzu bulacağınıza kaybeder gibi oluyorsunuz. Bunun da nedenleri var.
İlk harita, aslında geniş çaplı bir araştırma projesinin parçası. Hakikat Adalet Hafıza Merkezi çatısında, Özgür Sevgi Göral, Ayhan Işık ve Özlem Kaya tarafından hazırlanan ‘Konuşulmayan Gerçek: Zorla Kaybetmeler’ başlıklı rapor, teşekküllü bir veritabanı sunuyor. Kayıp ya da gözaltında kayıp yerine uluslararası literatürdeki ismiyle ‘zorla kaybedilenler’ üzerine istatistiki veriler sunulurken, sahada görüşmeler yapılarak kayıp yakınlarının deneyimleri biriktirilmiş. Tesiri üzerinize yapışan hikâyeler var, bu önemli. ‘Yargının tutumu’ ayrıca raporlaşmış, bu da önemli. Ama daha önemlisi, projenin bütününde, emek sarf edilmiş bir araştırmayla soğukkanlı bir hesaba davet edişi. Veritabanı haritaya, tek tek illere, ilçelere, yıllara göre aktarılmış. İlgili yere dokunduğunuzda, kaybolma tarihi, erişilen hikâye dışında dönemin politik sorumlularının listesi de çıkıyor. Ana sayfadan bir toplu istatistik aktarayım. Kaybedilen sayısı: 257. Şüpheliler/sorumlular: 124. Devam eden davalar: 4. Mahkûmiyet hükmü: 0 (sıfır).
Türkiye’nin, Birleşmiş Milletler’in Herkesin Zorla Kaybetmelere Karşı Korunması Hakkında Uluslararası Sözleşmesi’ni hâlâ imzalamadığını ve bu yüzden zorla kaybetme suçları için Türkiye’de zamanaşımının işlediğini de bir kez daha hatırlatayım. Zaten en yoğun kayıplar 1993-1996 yılları arasında yaşanmış; şu an ise 1993 tarihli vakalar için zamanaşımı işlemekte.
Mezar iddiasında bulun
Diğer harita da İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi’nin kısa bir süre önce duyurduğu Türkiye Toplu Mezar Haritası. Yine illere göre bir tasnifle, ülkenizdeki açılmış ve açılmamış toplu mezarların yerlerini görebildiğiniz gibi, daha el sürülmemiş ama ‘Burada toplu mezar var’ diye ihbar edilmiş noktaları da öğrenebiliyorsunuz. Durumlarına göre, toplu mezara ilişkin kısa bilgiler de girilmiş. Bilmem daha önce hiç başka bir internet sitesinde böyle bir link gördünüz mü, sağ üst köşede varsa bir bildiğiniz, şu imkân sunulmuş: Mezar iddiasında bulun.
Şöyle bir istatistik daha... Diyarbakır’da toplu mezar sayısı 30, buralarda toplam 298 kişi gömülü. Siirt’te 36 toplu mezarda 376 kişi, Bitlis’te 35 mezarda 485, Hakkâri’de 33 mezarda 347 kişi, Bingöl’de ise 33 toplu mezarda 468 kişi var. Liste daha uzayıp gidiyor.
Bir yanda bir sürü şey olup biterken, hayat akarken, sessizce şunlar da oluyor örneğin: Daha 4 Ağustos’ta Mardin, Derik’e bağlı Çat mezrasından bir ihbar gelmiş ‘Burada kemik var’ diye. Açılmış, dört gün önce de kemikler Adli Tıp Kurumu’na yollanmış. Çünkü 1996’da gözaltına alındıktan sonra bir daha sesi soluğu duyulmayan 65 yaşındaki İsa Efe’ye ait olduğu düşünülüyor. (Efe’nin kaybı dosyasının nasıl takipsizlik kararı aldığını Hafıza Merkezi’nin veritabanından inceleyin lütfen.) Onun dışında sadece temmuzun son haftasında, çatışmada ölen PKK’lıların gömüldüğü bir toplu mezar ortaya çıktı (Bitlis, 1993), bir toplu mezarın da (Mardin, Kızıltepe, 1994) yeri işaret edildi.
Şu anda buradasınız.
www.zorlakaybetmeler.org
http://www.ihddiyarbakir.org/Map.aspx
SON VİDEO HABER
Haber Ara