Felç kalmak istemiyorsanız denize balıklama atlarken iki kere düşünün (Özel)

Yaz aylarında hava sıcaklığını fırsat bilip deniz ya da havuza girenleri uzmanlar uyarıyor. Suyun derinliğine aldanıp denize ya da havuza balıklama atlamak bir daha geri dönülmez hastalıklara davetiye çıkarabiliyor. Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ferhat Harman, yaz aylarında omurilik felci vakalarında artış yaşandığını söyledi. Harman, "Çünkü denizler, havuzlar, deniz iskeleleri, teknelerden atlama çok görülüyor. Otel iskelelerinde kişiler derinliği çok düşünmeden tam saptayamadan derin olduğunu düşünüp atlayabiliyorlar. Sığ suya atlama sonucunda çok şiddetli travmalar meydana gelebiliyor." dedi.

Yaz aylarında deniz ya da havuz keyfi yapanlara uzmanlardan 'dikkatli atlayın' uyarısı geldi. Özellikle balıklama atlamayı tercih edenler omurilik felci riskiyle karşı karşıya. YDÜ Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ferhat Harman, sığ sulara balıklama atlarken çok dikkatli olunması gerektiğini ifade etti. Omurilik yaralanmasının en çok görüldüğü mevsimin yaz ayları olduğuna vurgu yapan Harman, insanların derinliğini tam saptayamadıkları sulara kesinlikle balıklama atlamamasını tavsiye ediyor.

Sığ suya atlama sonucunda çok şiddetli travmaların yaşandığını aktaran Harman, "Genelde ağır durumlarda tam felce kadar gidebilen kol ve bacakları da içine alan çok olumsuz durumlar oluşmakta. Sığ suya atlamanın tehlikeli olduğu ve atlarken de insanlardan çok dikkat etmelerini istiyoruz." diye konuştu.

"Bazen iskelelerde derinlik yazsa bile dalgalı şartlarda suyun derinliğinde değişmeler meydana gelebiliyor."diyen Harman, " Siz oranın derin olduğunu sanabilirsiniz ama bir anda sığ suya çakılma oluyor ve buna bağlı olarak omurgada kırıklar oluşabiliyor. O yüzden en iyisi sığ sulara balıklama atlamaktan kaçınmak." şeklinde konuştu.

Omurganın en hassas bölgesinin boyun bölgesi olduğu dile getiren Ferhat Harman, bütün kol ve bacaklara giden sinirlerin buradan geçtiğini kaydetti. Böylelikle alt bölgedeki omurgaya göre çok daha ağır bir hasar ortaya çıktığına işaret eden Harman, "Ayrıca solunum kaslarına da giden sinirler buradan geçmekte ki maalesef bazen o kadar tablolar oluyor ki kişinin solunum kasları bile etkileniyor." dedi.

Herkesin bazen çok şanslı olamadığını dile getiren Harman, bazı hastaların uzun süren boyun ağrılarıyla eklem yaralanmalarıyla bunu atlatabildiklerini; ancak bazı hastaların maalesef kalıcı felçlerle karşı karşıya kaldıklarını ifade etti. Harman, omuriliğin ileriki yaşlarda iyileşmesinin çok daha zor olduğunu vurguladı.

Sığ suya çakılan kişi o an bir elektriklenme hissettiğini ifade eden Harman, "Bir felç durumu oluşuyorsa tüm vücudunda bir elektriklenme arkasında kaslarda tam bir boşalma ve kuvvetsizlik oluşabilir. Kişi bu durumda genellikle bir şoka giriyor ve hareketsiz kalıyor. Bazen bilincini kaybedebiliyor." dedi.

Bu durumda hastanın boğulma tehlikesine karşı hemen sudan çıkarılması gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Harman şunların yapılması gerektiğini söyledi: "Sudan çıkartırken mümkün olduğunca boynu hareket ettirmemeye çalışmalıyız. Karaya çıkarttıktan sonra da kişiyi sabitlememiz lazım. Hemen bir ilk yardım ekibine haber vermemiz lazım. Kollarını ve bacaklarını hareket ettirmiyorsa zaten hasta büyük ihtimalle omurilik yaralanması geçirmiş oluyor. Sağlık ekibi gelinceye kadar da mutlaka hastanın boynunu mümkün olduğunca sabit tutmamız lazım. Örneğin etrafta bulunan havlulardan bir rulo yapıp hastanın boynunun her iki tarafına konularak hastanın boynunu sağa sola çevirmesi engellenmesinde fayda vardır. Varsa boyunluk takmayı öneriyoruz."