Bahçeli: Arabistan, yeni yetme Firavunlarla aynı çizgide olmaktan gocunmuyor

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Mısır'da sivil halkı katleden orduya karşı dünya ülkelerinin sessiz kalmasını eleştirdi. Mısır'daki akan kanın durmasını isteyen Bahçeli, 'Suudi Arabistan'ın yeni yetme Firavunlarla aynı çizgiye gelmekten gocunmadığını' dile getirdi. Bahçeli, Mısır'daki olaylara sessiz kalan İslam coğrafyasındaki ülkelerle ilgili olarak da, "Petrol coğrafyası üzerinde hanedanlık kuranların sanki vicdanları kurumuş, dilleri kaybolmuştur." dedi.

Devlet Bahçeli, Kayseri'nin Pınarbaşı Belediyesi'nin kuruluşunun 150. yıldönümü nedeniyle düzenlenen şenliğe katıldı. Burada bir konuşma yapan Bahçeli, Pınarbaşı'nda olmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade etti. Konuşmasının ilk bölümünde AK Parti Hükümeti'ni eleştiren Bahçeli, ikinci bölümde Mısır'da, Mısır ordusu tarafından yapılan katliamları sert bir dille eleştirerek, katliama sessiz kalan İslam ülkelerine de tepki gösterdi.

        "Mısır'daki olaylar, cunta yönetiminin döktüğü kanlar, bölgemiz ve insanız adına endişe vericidir." diyen Bahçeli, 3 Temmuz 2013 tarihinden beri demokrasiye askıya alan darbe yönetiminin Firavunlaşması ve Nemrutlaşmasını, insanlık vicdanının ibretle izlediğini söyledi.

        Mısır'da can pazarı yaşandığına dikkat çeken Bahçeli, "Masum sivil gösterilere ateş açılması, yüzlerce insanın canına kıyılması hiçbir şekilde izahı olmayan vandallık ve canavarlıktır. Ne üzücüdür ki, İslam alemi, Mısır'daki cinayetler için etkili çıkış yapamadı. Gerekli tepkiyi koyamamıştır. Batı durumu kurtarma adına ucuz açıklama yapıyor ve ipe sapa gelmeyen beyanlarla vakit geçirmiştir. Bir diğer düşündürücü olay ise, köklü ülkelerin Kahire'deki olayları ve katliamları neredeyse onaylar bir tutum takınmış olmalıdır." diye konuştu.

        Olayı ibretlik husus olarak niteleyen Bahçeli, Suudi Arabistan'ın yeni yetme Firavunlarla aynı çizgiye gelmekten gocunmadığını ifade etti. Bahçeli, "Petrol coğrafyası üzerinde hanedanlık kuranların sanki vicdanları kurumuş, dilleri kaybolmuştur. Bilinmelidir ki, yüce dinimizin hiçbir yanına sığmayan vahşetlere sessiz kalmanın, iştirak etmekten farkı yoktur. Allah'tan korkan, merhamet ve şefkat yüklü dinimize mensup hiçbir fani gaddarlaşan yönetimlere rıza göstermeyecektir. Kast edilen canlara dudak bükmeyecektir. Biz ki bir yerde haksızlık varsa elimizle düzeltmeyi, bu olmazsa dilimizle düzeltmeyi, bu da olmazla kalbimizle buğzetmeyi buyuran kutlu bir inancın temsilcileriyiz." diye konuştu.

        Bahçeli, kabul edilmesi gerekenin Mısır'daki olayların İslam toplumlarının acıklı halinin ifşa ve ilan olarak da yorumlanması gerektiğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "İnsan canına saygı duymayan, insan hak ve hürriyetine riayet etmeyen, demokrasiye şaşı bakan, ama iş dolara ve petrol varlıklarına gelince kıyameti koparan bazı İslam ülkeleri hakikatlerle her anlamda sınıfta kaldı. İslam toplumları 100 yılı bulan durgunluk ve adaletten kurtulmak bir yana bunda istekli bile değiller. Batının hesabına çalışan otokrat yönetimler, lüksün, israfın, şatafatın, yozlaşmanın ve ahlaksızlığın içine batarak yüce dinimize en büyük hakaret ve saygısızlığı yapmıştır. İslam coğrafyasında yaşananları hiçbir din kardeşlerimiz hak etmiyor. Bu karanlık son bulmalıdır. Kaos ve karmaşıklık bitmeli. İslam alemi hak ettiği mertebelere gelmelidir."

        "Aranan huzur, istikrar ve barış dolu evrensel mesajların kutlu dinimizin, rahmet Peygamberi Efendimizin (sas) mesajlarında her şeyi ile mevcuttur." diyen Bahçeli, "Yeter ki görülmesi ve anlaşılması bilinsin. Yeter ki idrak edecek, dürüst imanlı ve irfan dolu kalpler bulunsun. Mısır'da yaşanan kanlı hesaplaşmanın iç savaşı andırır görüntülerin silinmesi için bütün taraflar aklı selimin çizgisine gelmelidir. Hakkın ve haklının yanında bulunmak, durmak Müslüman'ın ödevi sayılmalıdır." ifadelerini kullandı.