Başörtülü kadınlar iş piyasasından tecrit ediliyor
Almanya'da yapıla araştır göçmen gençlere yönelik uygulanan ayrımcılığın boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi.
Freiburg Pedagoji Yüksekokulu tarafından Baden-Württemberg eyaletinde gerçekleştirilen anket 745 şirket ile işveren üzerin
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-08-16 09:55:31
Freiburg Pedagoji Yüksekokulu tarafından Baden-Württemberg eyaletinde gerçekleştirilen anket 745 şirket ile işveren üzerinde yapıldı. Araştırmadan çıkan sonuçlara göre şirketlerin yüzde 35,1'i başörtülü kadınları işe almak istemediğini belirtirken, yüzde 12,4'ü de dindar Müslümanlarla herhangi bir şekilde münasebet içinde olmak istemiyor. Ankete katılanlar buna gerekçe olarak da müşterilerin rahatsız olabileceği ve başörtülü kişilerin çalışma ortamını olumsuz etkileyebileceğini gösteriyor.
Araştırma ile birlikte aynı zamanda ortaya çıkan diğer önemli bir nokta da eşcinsellere gösterilen müsamahanın Müslümanlara gösterilmemesi. Buna göre araştırmaya katılan şirketlerin sadece yüzde 4,5'i eşcinsel birini işe almak istemediğini ifade ediyor.
Konuyla ilgili olarak dün SWR kanalına açıklamada bulunan Prof. Dr. Albert Scherr, işverenlerin işçi alırken kişilerin sadece yeteneklerine ve teknik becerilerine göre değil, aynı zamanda etnik kökenine ve dini inancına da dikkat ettiğini söyledi. Uzun yıllar ayrımcılık üzerine araştırmalar yapan Prof. Dr. Albert Scherr, bazı işverenlerin dolaylı yollardan da ayrımcılığa başvurduğunu ifade ederek şöyle devam etti: "Şirketlerin yüzde 94'ü Almancanın önemli olduğunu ifade ederken, yüzde 76'sı Almanca anadilinin önemli olduğunu belirtiyor. Bu da bir nevi ayrımcılık oluyor aslında. Çünkü göçmen çocuklar Almancayı iyi öğrenmelerine rağmen anadilini kendileri belirleyemiyorlar. İşverenler bu sayede bir kişinin Alman vatandaşı olmasına rağmen Alman kökenli olup olmadığına bakıyor."
Göçmenlere yönelik ayrımcılığın sadece yasal ve ahlaki sorun olmadığını da sözlerine ekleyen Prof. Dr. Albert Scherr, "Ayrımcılık artık toplum tarafından kabul edilemez bir olgu olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla şirketler göçmenlere ayrımcılık uygulayarak aslında kendi imajlarına zarar veriyor." şeklinde konuştu.
Freiburg Sanayi ve Ticaret Odaları (İHK) Yönetim Kurulu Üyesi Hartmut Moller konuyla ilgili açıklamasında, "Özellikle hizmet sektöründe faaliyet yürüten şirketler müşterilerden olumsuz tepki almaktan çekindiği için bu tür ayrımcılığa başvuruyor. İşverenlere kimleri işe alacakları konusunda bir baskı uygulayamayız. Bu konuda İHK olarak sadece tavsiyelerde bulunabiliriz. Özellikle nitelikli iş gücü açığının bulunduğu bir ortamda işverenlerin insanların etnik kökenine ve dini inancına dikkat etmelerine anlam veremiyorum." ifadelerini kullandı.
Bu arada Almanya İslam Konseyi Başkanı Ali Kızılkaya yayınladığı basın bildirisinde Müslümanların daha doğumdan itibaren din ve etnik kökenlerinden dolayı ayrımcılığa ve düşmanlığa maruz kaldıklarını belirtti. Kızılkaya, "Almanya'da İslam'ın ve Müslümanların resmi haberler ve kısmen siyasilerin İslam düşmanı retoriği yüzünden önyargılarla bezeniyor. Müslümanlara karşı önyargılar söz konusu olduğunda ne okullardaki öğretmenleri, ne anaokullarındaki pedagogları ne de işletmelerdeki işverenleri dışarıda kalıyor." ifadelerini kullandı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara