'Depremde çadır kurulabilecek yerlerde gökdelenler ve AVM'ler var'
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe, 17 Ağustos 1999 yılında meydana gelen depremden sonra çadır kurulacak 470 noktanın kurulduğunu ancak günümüzde boş alanların üzerinde alışveriş merkezleri, gökdelenler ve lüks konutların yü
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-08-15 10:54:35
İnşaat Mühendisleri Odası'nda 17 Ağustos depreminin 14. yıl dönümünde İstanbul'un depreme hazır olup olmadığı konusunda bir basın toplantısı düzenlendi. 17 Ağustos 1999 yılında meydana gelen depremi yaşamış olan yapıların varlığını sürdürdüğünü ifade eden Cemal Gökçe, "Bir kısım binaların kaçak olarak üretildiğini biliyoruz. 1999 yılında var olan yapı stokunun deprem güvenlikleri yok. Bu yapıların yüzde 1'i bile güçlendirilmedi. Bu yapılar yaşanacak depremde eninde sonunda yıkılmayı bekliyor. " şeklinde konuştu.
'DEPREMDE GİDECEĞİMİZ BOŞ ALAN YOK'
İstanbul'un depreme hazır olmadığını ama 14 yılda kentte çok şey değiştiğini vurgulayan Gökçe, " 14 yıl önce İstanbul'da parklar, boş alanlar ve bahçeler vardı. İnsanların gezecekleri, çocuklarıyla birlikte oturacak yerleri vardı. Olası depremde çadır kurulacak 470 nokta belirlenmişti. Ama bugün gelmiş olduğumuz nokta itibari ile 1999 yılında boş olan yerler yapılaşmaya açıldı. 470 noktanın çoğunda şu anda alışveriş merkezlerini, gökdelenleri ve lüks konutları görebilirsiniz. Depremden canlı kurtulabilirseniz, dışarı çıktığımızda gideceğimiz boş alan, çadır kuracağımız boş alan yok. İstanbul'un herhangi bir mahallesinde oturduğunuzu düşünün gideceğiniz boş yer yok. İşte Gez Parkı bunun için önemliydi. Deprem sonrası çadır kurulabilecek, toplanabilecek yerlerden birisiydi. Bırakın buraya Topçu Kışlası ya da alışveriş merkezini herhangi bir yapının yapılmaması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Sayısız binlerce yeni konutun yapıldığını belirten Gökçe, İstanbul'da ciddi planlama eksikliği bulunduğunu ve 1999 yılına göre daha problemli noktada olduklarını dile getirdi.
'İSTANBUL 25 MİLYON NÜFUSU KALDIRAMAZ'
İstanbul'un 25 milyon nüfusu kaldıramayacağını vurgulayan Gökçe, "İstanbul göç alan değil, göç veren bir ülke olması gerekir. Elbette İstanbul doğal güzellikleri ve tarihi değerleriyle çok önemli bir kenttir. Güzelliklerin açığa çıkarılması gerekir. oysa yapılan her alışveriş merkezi, her konut, Anadolu ve Trakya'da bulunan her bireye bir çağrı anlamını taşır. Bu çerçevede İstanbul suyunu Melen'den, Istranca'dan alıyor. İstanbul'un 14 milyonluk nüfusu var. İstanbul'un nüfusunun 16 milyonun üzerine çıkmaması gerekir. Bu bölge bu nüfusu kaldıramaz. Yeni bir afet olur. Afet konusu sadece deprem değildir. Yaşadığınız yerde oksijen, su, temiz hava yoksa, ulaşımı kolay sağlayamıyorsanız orada afet vardır. Dolayısıyla kalitesiz bir yaşam vardır." dedi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara