Aydınlar, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın açıklamasını değerlendirdi

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın (GYV) Hizmet Hareketi'ne yönelik iddialara verdiği cevap aydınlar tarafından olumlu karşılandı. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, Hizmet Hareketi'ne yönelik bazı iddialara karşı dün ayrıntılı bir açıklama yapmıştı. Medyada "11 iddiaya karşı 11 cevap" başlığıyla yer alan açıklamayı değerlendiren aydınlar, cevapları; makul, olumlu ve yerinde bulduklarını dile getirdi.

Böyle bir konunun gündeme gelmesinin üzücü olduğunu ifade eden Yazar Ali Bulaç, "Bunun Türkiye için hayırlı bir durum olduğunu zannetmiyorum. Türkiye'de ciddi reformlar yapılacaksa, Türkiye bu vesayetten kurtulacaksa, demokratik bir siyaset ve bu siyaseti destekleyen güçlü bir topluluk olması gerekir. Cemaat, toplumsal destektir. Doğrudan siyasetle ilgili değildir. Cemaatin de kendine göre birtakım istekleri olabilir. Türkiye'de birileri siyasetin vesayetten kurtulmasını istemiyor." dedi.

ALİ BULAÇ: KAMUOYU BEKLİYORDU

Siyasi ve toplumsal gruplar arasında tartışma çıkarılmaya çalışıldığını belirten Bulaç, "Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın böyle bir açıklama yapması iyi oldu. İddiaları 11 maddede toplamış ve her birisine tek tek cevap vermiş. Bir özgüven içinde ve açık yüreklilikle ifade etmiş. Kamuoyunda olumlu bir tepki alıyor. Böyle bir açıklama yapılmasını kamuoyu bekliyordu. İsabetli oldu. Her iki taraf da birbirini zarara sokmadan uzlaşma noktasında buluşur." diye konuştu.

AHMET TAŞGETİREN: GERİLİM BÜYÜMEDEN KONU TATLIYA BAĞLANMALI

Söz konusu gelişmelerin bu safhaya gelmesini üzücü bulduğunu anlatan yazar Ahmet Taşgetiren şunları aktardı: "Ben çok daha önce özel görüşmelerle bu meselenin tatlıya bağlanmasını, problem varsa bunların giderilmesini temenni ederdim. Ancak medya ve sosyal medya boyutunda maalesef iki taraflı suçlamalar işi bu noktaya getirdi. Bu safhanın hem hükümet için hem Hizmet Hareketi için yıpratıcı olduğunu düşünüyorum. Daha fazla gerilimin büyümeden en üst seviyedeki görüşmelerle konunun tatlıya bağlanması kanaatindeyim. Gelinen nokta ne hükümet ne de Hizmet hareketi için olumlu değil."

ALPER GÖRMÜŞ: VAKFIN AÇIKLAMASI MAKUL

Mısır'daki olaylara atıfta bulunarak iç karışıklığın sıkıntıya yol açabileceğini hatırlatan yazar Alper Görmüş ise konuyla ilgili düşüncelerini şöyle ifade etti: "Mısır'daki olaylara bakalım, ülkedeki bir iç karışıklığın nasıl büyüdüğünü görebiliyoruz. Tabiî ki tartışma falan olabilir ama bunun tatlı noktalara varabilecek durumlarda hür türlü itidal çabası önemli bence. Genel olarak vakfın açıklamasını makul buldum. Hükümet ile Hizmet Hareketi arasındaki ne olduğuna dair toplumda bir kafa karışıklığı var. Burada bir şeffaflık yok. Taraflar bence hala yeteri kadar şeffaf değiller. Genel olarak 'sorun yok' açıklamaları yeterli. Temsilcileri ile oturup konuşarak bir sonuca varılması gerektiğini düşünüyorum."

NAZLI ILICAK: AK PARTİ, HİZMET HAREKETİ'NE KUŞKUYLA BAKMAMALI

"Açıklamayı çok olumlu değerlendiriyorum." diyen Yazar Nazlı Ilıcak şunları kaydetti: "Güya 'Hizmet Hareketi; AK Parti'nin kuyusunu kazıyor. Alternatif siyasi kadrolar oluşturmaya çalışıyor. Devleti ele geçirmeye çalışıyor'. Bu iddiaları hep dinledik. Bunlar aslında prim verilmesi gerekmeyen iddialardı. Ama maalesef bazı AK Parti'ye yakın olanlar da bu iddiaları benimsedi. Sözgelimi Başbakan'ın odasında bulunan böcek veyahut 7 Şubat krizi... Bunlardan istifade edilerek kuşku yaratıldı. Uçurum açmaya gayret ettiler. Kısmen başarılı oldular. Zaman gazetesi yazarları hükümeti eleştirince kamuoyunda cemaat ve iktidar arasında savaş gibi yorumlamaya çalıştılar. Tayyip Erdoğan'ın çevresindeki bazı isimler kendilerini ön plana çıkarmak için bunun önderliğini yaptı. Adeta 28 Şubat'taki fişlemeler gibi cadı avına çıkıldı. Bürokraside Hizmet'e yakın olan isimler ayıklandı. Her vatandaşın hakkı olan devlette çalışma hakkı cemaatin devlete sızması olarak değerlendirildi. Maalesef hizmete yakınlıklarından dolayı birçok kişinin bürokrasiden uzaklaştırıldığını biliyoruz. AK Parti iyi niyetli eleştirileri olgunlukla karşılamalı. Amacı sadece Türkiye'ye hizmet olan bir Hizmet Hareketi'ne kuşkuyla bakmamalı. AK Parti içinde Bülent Arınç veya Abdullah Gül gibi ve Hüseyin Çelik gibi daha ılımlı ve makul düşünenler var. Zaten onlar her zaman Hizmetle AK Parti'nin arasının açılmasının herkese zararlı olacağını görüyorlar."

ETYEN MAHÇUPYAN: GERİLİMDEN NEMALANMAK İSTEYENLER İÇİN CAYDIRICI

"Bu tür açıklamalar daha önce yapılmalıydı." diyen Yazar Etyen Mahçupyan, açıklamanın gerilimden nemalanmak isteyen kişiler için caydırıcı olduğunu söyledi. Mahcupyan konuyla ilgili şunları ifade etti: "Sessiz kalmak tüm camiayı töhmet altında bırakıyordu. Bu açıklama ile hizmet hareketi ana gövde olarak nerede durduğunu bir kere daha beyan etmiş oldu. Hizmet üzerinden spekülasyon yapmaya çalışan insanlar için caydırıcı bir nitelik taşıdığını düşünüyorum. Açıklamanın içeriği beni şaşırtmadı. Öteden beri hareketin duruşunu ilkelerini tekrarlar mahiyetteydi metin. Hizmet hareketi gibi büyük oluşumlarda irili ufaklı farklı sapmalar olabilir. Ama önemli olan ana gövdenin nerede durduğudur. Açıklamanın içeriğine hemen her iddia hakkında cevaplar verilmiş. Hükümet hizmet gerilimi çıkarmak isteyen ve bu gerilimden nemalanmak isteyen kişiler için caydırıcı bir açıklama oldu."

VEDAT BİLGİN: FESAT PLANLARININ ÖNÜNÜN KESİLMESİNE YARDIMCI OLACAK

Analist – Yazar Prof. Vedat Bilgin GYV'nin açıklamasının fitne fesat planlarının önünün kesilmesine yardımcı olacağına değinerek şunları açıkladı: "Muhafazakâr-demokrat sivil unsurlar ile hükümetin karşısına koyma girişimi başından beri vardı. Son zamanlarda daha bir griftleştirilerek, daha organize fitne fesat argümanları ile karşı karşıya getirilmeye çalışıldı. Hizmet hareketi adına yapılan bu açıklamanın fitne fesat planlarının önünün kesilmesine yardımcı olacağını düşünüyorum. Demokratik değerlere bağlı herkesin, her kurumun ve sivil toplum kuruluşlarının da bu tür fitne girişimlerine karşı açık olmaları gerektiğini düşünüyorum. Hizmet Hareketi de akla ziyan ithamları bütün açık yüreklilikle cevaplayarak savunduğu değerleri bir kez daha vurgulamıştır. Milliyetçi-Muhafazakâr-Demokratik değerler üçgeninde oluşan değerlen sisteminde herkesin açık ve samimi olması her zaman ayırımcılık yapmak isteyenlerin planlarını bozar. Birlik ve bütünlüğün en temel şartlarından biri açıklık ve samimiyettir. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı da 11 maddelik açıklaması ile çok yerinde cevaplarla bunu yapmıştır."

ORHAN MİROĞLU: AÇIKLAMA TABİİ Kİ ÖNEMLİ

Gazeteci-Yazar Orhan Miroğlu da Hizmet Hareketi'nin, açıklamada ifade edildiği gibi 'kabahatleri' olmadığını kanıtlamak zorunda hissetmemeleri gerektiğini söyledi. Miroğlu'nun açıklama ile ilgili değerlendirmesi şöyle: "Kamuoyu bu konularda kapsamlı bir konuya vakıf değil. Bu konuda dile getirilen birçok şey görebildiğim kadarı ile Hizmet Hareketi'ni açık bir şekilde suçlama manasında söylüyorum, çok medya da değil. Hizmet Hareketi'ne, Gezi olaylarına fatura çıkartıldığını ve Erdoğan'ın tutuklanması konusunda böyle bir konuya vakıf değilim. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın yaptığı açıklama tabii ki önemlidir. Demek ki içeriden elde edilen bilgiler bunlar. Böyle olmasa böyle bir açıklama da olmazdı. Hem dün Bülent beyin (Arınç) yaptığı açıklama hem de bu yapılan açıklama konuyu her türlü polemikten kurtaracak diye düşünüyorum. Bu mesele köşe yazılarına sığdırılmaması gereken bir mesele. Hakikaten yetkili insanların olup biteni kamuoyuna paylaşması her türlü manipüle edilebilecek ithamlara karşı kamuoyunu duyarlı kılmaları ile normalleşecek diye düşünüyorum. Aslında hizmet hareketi o açıklamada ifade ettiği 'kabahatleri' olmadığını kanıtlamak gibi bir durumda da hissetmemelidir kendini."

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın dün yaptığı açıklamaya http://www.cihan.com.tr/news/Hizmet-hakkindaki-11-iddiaya-11-cevap-CHMTEwNDYxOS8x linkinden ulaşılabiliyor.