Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Türkiye'de afet bilinci düşük

Binlerce insanın yaşamını yitirdiği 17 Ağustos 1999'da yaşanan Marmara Depremi'nin 14. yıldönümünde, afet bilinci konusunda yapılan araştırma, toplumda felaketlere ilişkin bilinç düzeyinin düşük olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya göre, Türkiye'de her

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-08-12 11:44:15

Türkiye'de afet bilinci düşük
Binlerce insanın yaşamını yitirdiği 17 Ağustos 1999'da yaşanan Marmara Depremi'nin 14. yıldönümünde, afet bilinci konusunda yapılan araştırma, toplumda felaketlere ilişkin bilinç düzeyinin düşük olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya göre, Türkiye'de her 2 kişiden biri afete, her 5 kişiden ikisi depreme maruz kaldığını dile getirirken, toplumun yüzde 80'i oturduğu bölgeyi afet riski altında görmüyor. Topraklarının yüzde 96'sı farklı oranlarda deprem tehlikesi altında olan ve yüzde 66'sı aktif fay hatları ile kaplı Türkiye'de, araştırmaya katılanlardan yüzde 14'ü fay hattı üzerinde olduğunu düşünüyor. Yüzde 4'lük oran ise sel ve diğer afetler açısından risk altında olduğunu dile getiriyor.

Aksigorta tarafından araştırma şirketi Nielsen'e 14 ilde 16-64 yaş grubundaki bin 212 kişi üzerinde yapılan 'Afet Bilinci' isimli araştırma insanların felaketlere karşı hazırlıklı olmadığını gün yüzüne çıkardı. Bölgesel değerlendirmeye göre yakın tarihinde çok önemli kayıplar verdiği depremlerin gerçekleştiği Doğu Anadolu Bölgesi'nde yaşayanların yüzde 92'si, oturduğu bölgenin deprem riski altında olmadığına inanıyor. Bu oran İç Anadolu'da yüzde 90, Akdeniz Bölgesi'nde yüzde 80, Karadeniz'de yüzde 79, Marmara'da yüzde 73, Ege Bölgesi'nde ise yüzde 69 olarak dikkat çekiyor.

Türkiye'de her 10 kişiden 1'i kendini afet riski altında görmesine ve afet durumunda can ve mal kaybına uğrayacağını düşünmesine rağmen harekete geçmiyor. Araştırmaya göre, Türkiye'de afet denince toplumun yüzde 85'inin aklına ilk olarak deprem geliyor. Türkiye'de her 5 kişiden ikisi sel, dolu, fırtına, toprak kayması, kuraklık, çığ ve volkanın yıkıcı etkileri olduğunu düşünmüyor.

Doğal afetler içinde Türkiye'nin en çok zarar gördüğü bir başka afet olan sellerin çok da bilinmediğinin ortaya çıktığı araştırmaya göre, Marmara Bölgesi'nde yaşayanların yüzde 7'si, Doğu Anadolu, Ege ve Akdeniz Bölgesi'nde yaşayanların yüzde 5'i, İç Anadolu Bölgesi'nde yaşayanların yüzde 4'ü sele maruz kaldığını dile getirdi. Sele en yüksek oranda maruz kaldığını ifade eden bölge ise yüzde 26 oran ile Karadeniz Bölgesi.

Araştırmaya göre, toplumun yüzde 33'ü afetlerden, yüzde 27'si depremlerden hasar gördüğünü beyan etti. Depremden hasar görenlerin yarısı, gördüğü zararı, 'Fiziksel / psikolojik / duygusal zarar' olarak tanımlarken, depreme maruz kalan her 10 kişiden biri ise binasının hasar gördüğünü beyan etti. Yaşanan hasar sonrasında alınan aksiyonlara bakıldığında ise enteresan sonuçlara ulaşıldı. Depremden zarar gördüğünü ifade edenlerin yüzde 56'sı, bulunduğu durumu iyileştirmek adına hiçbir şey yapmazken, alınan aksiyonlar arasında akrabalarının yanına taşınma, kendi imkanlarıyla tadilat yapma, hastaneye gitme, belediyeye, Kızılay'a ve valiliğe başvurma, AKUT'a, jandarma ve AKOM'a başvurma, sigorta şirketini arama ve çadırda kalma bulunuyor.

    ÖNLEMLERİ GEREKLİ BULDUĞUMUZ HALDE UYGULAMIYORUZ

    Araştırmaya katılan her 5 kişiden 3'ü deprem ve sel ile ilgili önlemleri gerekli bulduğu halde uygulamıyor. Toplumun yüzde 59'u zorunlu deprem sigortası yaptırma, deprem çantası hazırlama, deprem planlaması, bina kontrolü yaptırma, eşyaları sabitleme ve emniyetli noktaları belirleme gibi deprem için tavsiye edilen temel önlemleri gerekli bulduğu halde uygulamıyor. Toplumda her 10 kişiden 1'i ise deprem için tavsiye edilen bu temel önlemleri almayı gereksiz bulduğunu ifade ediyor. Sel için önerilen tedbirleri gerekli bulduğu halde uygulamama oranı yüzde 54.

    Buna karşın deprem sırası ve sonrasında gerekli önlemleri bildiğini beyan edenlerin oranı yüzde 80'in üzerinde. Bu oran, sel sırasındaki önlemler için yüzde 90, sel sonrasındaki önlemler için ise yüzde 77. Deprem önlemi alma konusunda en duyarlı bölge, yüzde 48 ile Marmara. Marmara Bölgesi'ni sırasıyla yüzde 32 oranla Akdeniz, yüzde 28 oranla Karadeniz, yüzde 26 oranla Ege, yüzde 22 oran ile İç Anadolu ve yüzde 17 ile de Doğu Anadolu bölgeleri takip ediyor.

Haber Ara