CHP heyeti BDP'ye bayram ziyaretinde bulundu

Ramazan Bayramı nedeniyle Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak başkanlığındaki heyet, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Merkezi'ne bayram ziyaretinde bulundu. Bayram ziyaretinde, CHP heyetini, Barış ve Demokrasi Partisi Eşbaşkan Yardımcısı Yüksel Mutlu ve Meclis üyesi Selahattin Esmer karşıladı.

Konuşmasına, yapılan bayram ziyareti için CHP heyetine teşekkür ederek başlayan Barış ve Demokrasi Partisi Eşbaşkan Yardımcısı Yüksel Mutlu, "Uzunca bir zamandır CHP ile bayramlaşamıyorduk. Bu bayram bayramlaştık. Umuyoruz, diliyoruz ve istiyoruz ki bundan sonra da bayramları sahiden bayram tadında yaşayalım. Bu bayramlarla daha umutlu bakıyoruz ve daha pozitif düşünüyoruz. Ben eş başkanlarım ve partimiz adına hepinizin bayramını kutluyorum.' diye konuştu.

'VERDİĞİMİZ MÜCADELE DEMOKRATİKLEŞME MÜCADELESİDİR'

Yüksel Mutlu, Türkiye ve Orta Doğu'nun çok hızlı gelişmeler içerisinde olduğuna işaret ederek, "Barış ve çözüm sürecinin tartışıldığı bir dönemden geçiyoruz. Türkiye'deki demokratikleşmenin, adaletin ve özgürlüğün hepimiz için olduğu bilincindeyiz. Hep birlikte verdiğimiz mücadele demokratikleşme mücadelesidir. Türkün, Kürdün, Alevinin, bu ülkede yaşayan bütün farklı unsurların mücadelesidir. Bizim barış ve çözüm sürecine yönelik hükümete bir paket önerimiz oldu. Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda da önerilerimiz var. Yapılacak olan yeni bir anayasanın hepimiz için gerekli olduğu düşünüyorum. Bu anayasa çalışması sadece bir kesimin değil, hepimizin özgürleşmesi ile ilgili.' ifadelerini kallandı.

'ULUS DEVLET ZİHNİYETİ 21. YÜZYILA SIĞMIYOR'

Artık ulus devlet zihniyetinin 21. yüzyıla sığmadığına dikkat çeken Mutlu, şöyle devam etti: 'Bu zihniyetin artık değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Alevilerin ve Kürtlerin uğradığı ayrımcılığın artık son bulması gerekiyor. Bunun yolu da hiç şüphesiz yeni anayasadır. Yine kürtlerin anadilde kendilerini ifade edebilmelerinin önünün açılması, düşünce özgürlüğü, ifade özgürlüğü, PKK tutuklularının serbest bırakılması dahil olmak üzere cemevlerinin yasal statüye kavuşturulması gibi bir dizi önerilerimiz var. Sayın Başbakan, Meclis'in erken açılacağını söyledi. Bu iyi bir gelişme. Demokratikleşme paketinin içinde ne olduğunu henüz hiçbirimiz bilmiyoruz. Umuyoruz ki paketten iyi sonuçlar çıkar. Bütün bunların yanında, Suriye'de yaşananlar bizi endişelendiriyor. Orada bulunan çete örgütlerinin bölge halkına yönelik, sivillere yönelik yaptığı saldırılar devam ediyor. Bu bütün insanlara kaygı veriyor ve üzüyor. Bizim yapacağımız şey Suriye'deki halkların kendi iradelerini ortaya koymalarına saygı duymaktır. Bu yüzden buruk bir bayram yaşıyoruz.'

'DEMOKRATİKLEŞME KONUSUNDA HASSASİYETLERİMİZ ÇOK YÜKSEK'

Parti olarak, özgürlükler ve demokratikleşme konusunda hassasiyetlerinin çok yüksek olduğunu belirten Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak da "Sizlerin bahsettiğiniz konuları biz parlamentoda gündeme getirdik. Ne yazık ki iktidar partisinin oyları ile reddedildi. Partilere yönelik antidemokratik uygulama olan baraj engelinin kaldırılması lazım. Demokratik ülkelerde demokratik çalışmalar bütün siyasi partilerin katılımı ile olur. Türkiye'deki sıkıntı herkesin tek bir adamın ağzının içine bakmasıdır. Bu çok tehlikeli bir şey." diye konuştu.

'BARAJIN DÜŞÜRÜLMESİNDEN YANAYIZ'

Cumhuriyet Halk Partisi olarak barajın düşürülmesinden yana olduklarını belirten Toprak, 'Bütün partilerin özgürce siyaset yapması lazım. Bunun için de hazine yardımı almaları gerekiyor. Rojava'da yaşananları üzüntü içinde takip ediyoruz. Umarım Türk hükümeti dış politikadaki zikzak politikasından vazgeçer. Türkiye üzerinden Rojava'ya giden el nusra gibi anti grupların oradaki Müslüman vatandaşları katletmesini doğru bulmuyoruz. En baştaki uygulanan politikaların yanlışlığı Türkiye'yi bir noktaya doğru götürdü. Bölgede uygulanan haksız uygulamalara karşı elimizden gelen tüm gayreti gösteriyoruz.'

'İKTİDAR HUKUKUN BİRGÜN ONLARA DA LAZIM OLACAĞINI UNUTMUŞ DURUMDA'

'İktidar hukukun birgün onlara da lazım olacağını unutmuş durumda' diyen Erdoğan Toprak, 'Öyle bir noktaya geliyoruz ki bir başbakan yardımcısı kalkıp ana muhalafet partisini hukukla tehdit edebiliyor. Yarın o yargının karşısına çıkabilirsin diye. Ben üniversitelerin, medyanın, iş adamlarının tehdit edildiğini gördüm. Ama bir iktidar partisinin ana muhalefet partisini bu şekilde tehdit etmesi ile ilk defa karşılaşıyorum. Bu çok ayıp bir durum. Bizim yargının karşısında verilmeyecek hesabımız yok. Ülkeyi antidemokratik uygulamalarla sıkıntılı süreçlere sokan iktidarın, herhalde iktidardan düştüğü zaman vereceği çok hesabı olacağına inanıyorum.' şeklinde konuştu.