Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

TBB Başkanı Feyzioğlu'ndan 'adil yargılanma hakkına saygı' vurgusu

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, "Kamuoyunda Balyoz ve Ergenekon adıyla bilinen davaların konusu askeri darbe teşebbüsleri olsa da bu davalarda gerçeğe ulaşılabilmesi, adil yargılanma hakkına saygı duyulmasına bağlıdır

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-08-06 11:27:04

TBB Başkanı Feyzioğlu'ndan 'adil yargılanma hakkına saygı' vurgusu
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, "Kamuoyunda Balyoz ve Ergenekon adıyla bilinen davaların konusu askeri darbe teşebbüsleri olsa da bu davalarda gerçeğe ulaşılabilmesi, adil yargılanma hakkına saygı duyulmasına bağlıdır." dedi.

        Konuya ilişkin yazılı bir değerlendirme yapan Metin Feyzioğlu, askeri darbelerin demokrasiye ve topluma büyük ve telafisi çok zor zararlar verdiğine işaret etti. Feyzioğlu, "Darbeler, demokrasinin vazgeçilmezi olan siyasi partilerin kurumsallaşmasını önlemiş, sivil toplum örgütlenmelerine izin vermemiş, demokrasi bir yaşam biçimi olamamış, seçimden seçime oy vermek şeklinde görülmüştür. Konusu ne olursa olsun bir ceza davasında gerçeğin yanlıştan, suçlunun suçsuzdan ayırt edilebilmesi için, içeriği evrenselleşmiş ilkelerle belirlenmiş adil yargılanma hakkına saygı duyulması zorunludur. Şu halde adil yargılanma hakkı, yargılamayı yapan mahkemeler açısından yükümlülük, yargılanan bireyler için temel hak, toplumun diğer bireyleri için ise demokratik bir toplumda hukuk içinde yaşamanın güvencesidir. Şu bilinmelidir ki bir davanın konusu ne olursa olsun, o davada adil yargılanma hakkına uyulmazsa gerçek yanlıştan, suçlu suçsuzdan ayrılamaz. Suçlamanın ağırlığının, suçlamanın gerçek olduğunu gösterdiği dönem Ortaçağ karanlığında kalmıştır." ifadelerini kullandı.

        ADİL YARGILAMA VURGUSU

        Feyzioğlu, kamuoyunda Balyoz ve Ergenekon adıyla bilinen davaların konusu askeri darbe teşebbüsleri olsa da bu davalarda gerçeğe ulaşılabilmesinin, adil yargılanma hakkına saygı duyulmasına bağlı olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti: "Her iki davada da adil yargılanma hakkı ısrarla ve silsileler halinde ihlal edilmiştir. Bu ihlaller yalnızca ulusal düzeyde değil uluslararası düzeyde de tespit edilmiş bulunmaktadır. Şu halde anılan davalarda verilen mahkûmiyetlerin 'suçlu' tespitini doğru yaptığı konusunda toplumsal vicdan tatmin olmamıştır. Başka bir anlatımla, toplumun önemli bir kısmı bu kararların, yargılamayı yapanların, 'hukuka uygun yürütülen bir sürecin sonunda tecelli etmiş vicdani kanaatin' üzerine değil 'keyfiliklerin' üzerine inşa edildiği düşüncesindedir. Maalesef iddia edilen suçlarla ihlal edildiği ileri sürülen kamu düzeni, toplumu kutuplaştıran ve adalet duygusunu zedeleyen bu yargılama süreçleri tarafından çok daha ağır şekilde ihlal edilmiştir. Bu çerçevede örneğin terörle mücadele eden Türk Silahlı Kuvvetleri'nin önceki Genelkurmay Başkanı'nın terör örgütü yöneticisinin gizli tanıklığıyla, Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki görevli subayların sahteliği bilimsel olarak sabit dijital verilere dayanılarak ve gazetecilerin yaptıkları haberler gerekçe gösterilerek mahkûm edilmesi, toplumsal vicdanı daha önce görülmemiş şekilde yaralamıştır."

        "AMACIMIZ, ÜLKEYİ TEMELSİZ BIRAKMAMAKTIR"

        Feyzioğlu, değerlendirmesini, "Önümüzdeki dönemde Türkiye Barolar Birliği, özel görevli mahkemelerdeki adil yargılanma hakkı ihlalleri ile düşünceyi ifade ve toplantı - gösteri yürüyüşü haklarını ihlal eden uygulama ve yorumların değerlendirileceği çalışmalara ağırlık verecek ve bu konuda ulusal ve uluslararası düzeyde toplantılar düzenleyecektir. Amacımız adaletin mülkün, yani ülkenin temeli olduğu gerçeği karşısında güven duyulacak bir yargı sisteminin oluşmasına katkıda bulunmak ve ülkeyi temelsiz bırakmamaktır." ifadeleriyle tamamladı.


Haber Ara