Dolar

34,9578

Euro

36,7273

Altın

2.977,23

Bist

10.125,46

'Ergenekon 'Etme bulma' davası'

Ergenekon davasında, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kararların açıklanmasının ardından, gazeteciler, yazarlar ve akademisyenler değerlendirmelerde bulundu. İşte farklı tepkilerden örnekler:

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-08-06 10:55:41

'Ergenekon 'Etme bulma' davası'
DİLİPAK: ETME BULMA DAVASI

Gazeteci-yazar Abdurrahman Dilipak, "Karar sürpriz değil. Etme bulma davası, bu dava" dedi.

"Demek ki, gazeteciler sadece gazeteci değillermiş, profesörler sadece profesörlük, askerler sadece askerlik yapmamışlar" ifadesini kullanan Dilipak, "Darbecilerden hesap sorulmaya başlanmış olması önemli. Gelişmeler doğru yönde, ileri doğru" diye konuştu.

"Düne göre ileri bir noktada olsak da, önümüzde gidilmesi gereken uzun ve ince bir yol var" diyen Dilipak, "Bir darbe ve silahlı bir terör örgütünden söz ediyorsanız, cezalar aşırı değil.

Karar da bu anlamda sürpriz olmadı. Ergenekon kararı ile artık Türkiye'de yeni bir dönem başlıyor" görüşünü dile getirdi.

ÖZGÜREL: YARGITAY KARARINI BEKLEMEK LAZIM


Dava sürecinde gündeme gelen usule ilişkin tartışmalara işaret eden gazeteci-yazar Avni Özgürel, "Tepkileri anlamakla birlikte, yargının nihai kararını beklemek gerektiğini düşünüyorum" görüşünü dile getirdi.

Mahkeme kararlarının kendisi için sürpriz bir yönünün olmadığını belirten Özgürel, "Suçlamalar istikametinde ve bugüne kadar yapılmış bütün tahliye taleplerinin de reddedilmiş olduğunu göz önünde bulundurursak, bir takım ağır cezaların gündeme geleceğini düşünmüştüm" dedi.

"İlker Başbuğ ve başka bazı sanıklarla ilgili, adalet duygusunun belki yara alabileceği sonuçlar olduğunu söylemek mümkün" diyen Özgürel, "Fakat nihayetinde bu bir bidayet mahkemesidir, ilk mahkemedir. Dava esas olarak Yargıtay'da değerlendirilecek. Akabinde Anayasa Mahkemesi ve sonra da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi olabilir" değerlendirmesini yaptı.

PROF ERSAN ŞEN: GEREKÇELİ KARARI GÖRMEK LAZIM

İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Şen de, kararlarda ağır cezalar olduğunun görüldüğünü ifade ederek, "Gerekçeli kararı görmek lazım" dedi.

Ergenekon davasıyla birlikte gündeme gelene uzun tutukluluk sürelerinin Türkiye'nin kronikleşmiş bir sorunu olduğunu ifade eden Şen, "2, 3, 4, 5 yıl gibi tutuklulukları anlamıyorum" diye konuştu.

PROF MEHMET ALTAN: 12 REJİMİNİN DEMOKRATİKLEŞMESİ LAZIM

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Altan da kararı değerlendirirken, Ergenekon ve Balyoz gibi davaların Türkiye Cumhuriyeti tarihinde önemli olduğunu ifade etti.
Ergenekon davasını, "İlk defa devlet içinde çok önemli noktalardaki faaliyetlerin ve illegal örgütlenmelerin, yargı önüne çıkarılıp yargılandığı ve bir aşamasına kadar gelindiği bir süreç" sözleriyle niteleyen Altan, " Fakat bunların anlam kazanması, bir davadan ibaret kalmaması için, mevcut 12 Eylül rejiminin demokratikleşmesi gereklidir" diye konuştu.

"Bir taraftan 12 Eylül'ün Anayasası'nın 600 yasası yürürlükte. Bir taraftan da devlet içi darbeci zihniyeti yargılıyoruz" diyen Altan, bunun bir çelişki olduğunu dile getirdi.

PROF YASİN AKTAY: TÜRKİYE KİRLİ GEÇMİŞİYLE HESAPLAŞIYOR


Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasin Aktay da Ergenekon kararlarına ilişkin şunları kaydetti:

"Uzun zamandır devam etmekte olan bir dava. Bu dava geçmiş diğer davalara nazaran, hukuki standartları ve yargılama usulleri bakımından aynı zamanda, Türkiye'deki dava standartları açısından en özenli davalardan bir tanesidir.

Verilen cezaları tartışmak istemiyorum. Mutlaka hakimlerin delil durumlarını değerlendirerek yapmış oldukları sonuçlardır. Davanın Yargıtay ve temyiz aşaması vardır.

Türkiye'nin kirli geçmişiyle hesaplaşması ve Türkiye'de bir takım suç işleme konusunda imtiyazlı belli kesimlerin artık kalmaması açısından bu yargılamanın tarihi önemde yargılama olduğunu söyleyebilirim.

Yasalarımızda yapılan belli düzenlemelerle darbe düşüncesinin artık bir suç olduğu ve herhangi bir şekilde askeri müdahalenin, yasa dışı ve haksız bir durum olduğunu artık pekiştirmiş oldu.

Siyaset artık belirlenmiş kurallar çerçevesinde herkese açık bir zeminde yapılacaktır. Siyaset bir takım karanlık odaklar tarafından belirlenen bir alan olmaktan çıkıp, herkesin görüşüne açık bir alan haline gelmiştir."

Haber Ara