"Kadir Gecesi'nde tövbemizde samimi olmalıyız"

Iğdır Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yusuf Macit, "Bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesi, her hikmetli işin karara bağlandığı gecedir. Şeref, değer ve azamet gecesinin kıymetini bilerek Rabbül aleminden günahlarımızın bağışlanmasını dileyelim." dedi.

    Yarın akşam idrak edilecek Kadir Gecesi'ne ilişkin açıklamada bulunan Macit, her Müslüman'ın Hz. Peygamber (sav)'in bu gecede yaptığı "Allah'ım sen çok affedicisin, affı seversin, beni de affet" diye duasına iştirak edilmesi gerektiğine dikkat çekti.

    Ramazan ayının hangi gecesinin 'Kadir Gecesi' olduğunun belli olmadığını, Peygamberimizin tavsiyesiyle onun Ramazan ayının son 10 gününün tek sayılı gecelerinde aranması gerektiğini hatırlatan Macit, "Buna göre Kadir Gecesi, Ramazan'ın 21, 23, 25, 27 ve 29'uncu gecelerinden herhangi biri olabilir. Kadir Gecesi, Rabbimizin rahmet kapılarını sonuna kadar açtığı, manevi ziyafetin davetlilerine her türlü ihsanda bulunduğu bin aydan daha hayırlı bir gecedir. Bir hadisinde Peygamberimiz, Kadir Gecesiyle ilgili 'Kim ki inanarak ve sevabını Allah'tan umarak Kadir Gecesi'ni ibadetle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır' buyurmuştur. Kadir Gecesi, her hikmetli işin karara bağlandığı gecedir. Şeref, değer ve azamet gecesidir. Bin aydan daha hayırlı oluşu ifade eder. Bu gece inen meleklere yeryüzü dar gelir. Yeryüzüne meleklerin inmesiyle ruhaniyet yayılır. Müslümanlar bu geceyi zikir ve ibadetlerle ihya ederler. Elde ettikleri nur, karşılıklı olarak birbirine yansır ve böylece feyiz ve bereketleri kat kat artar. Rahmet melekleri kendilerine yaklaşır, şeytanlar da uzaklaşır. Duaları icabette, ibadetleri maluliyete mazhar olur. İşte kadir gecesi böyle bir gecesidir." dedi.

    Kadir Gecesi'nde yapılan tövbelerin samimi olması gerektiğinin altını çizen Yrd. Doç. Dr. Yusuf Macit, özellikle Kur'an-ı Kerim okunması, okumayanların okuyanları dinlemesi, Kur'an'a olan sevgi, saygı ve bağlılık duygularının yenilenip kuvvetlendirilmesi gerektiğini savundu.

    Ayrıca Macit, Hz. Peygamber'e (sav) bolca salat-ü selamlar getirilmelisi; O'nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuurunun tazelenmesi gerektiğini vurguladı.