Celal Doğan CHP'den aday adayı oldu!
Eski Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Celal Doğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için CHP'den aday adayı oldu.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-08-02 14:17:13
İşte Doğan'ın konuşması:
Türkiye'nin en önemli ve büyük illeri arasında sayılan Gaziantep'te 15 yıl aralıksız belediye başkanlığı yaptım. Bugün karşınıza Cumhuriyet Halk Partisi'nin İstanbul Büyükşehir aday adayı olarak çıkıyorum.
Başkanlığım süresince yaptıklarımız vesilesi ile Gaziantep'i çok önemli bir noktaya getirdik. Modern ve çağdaş bir Gaziantep kurarken, sosyal, kültürel, ekonomi, çevre ve spor alanlarında örnek gösterilecek çalışmalar gerçekleştirdik. Hemşerilerimizle kurduğumuz samimi, sıcak ve dürüst ilişki sayesinde hep birlikte Gaziantep'i bir dünya kenti haline getirdik.
Celal Doğan CHP'den aday adayı oldu !Bu inekler sizi ağlatacakSivilce, cilt lekelerine ve kırışıklıklara son''Kızlı erkekli aynı merdiveni kullanıyorlar!''İşte İstanbul'u AK Parti'ye yeniden kazandıracak isimProjepedia 02 Ağustosİstanbul'un göbeğinde petrol çıktı !Nurhayat'a anne ve baba geliyor !Erdoğan'ın en sevmediği kişiİş arayan 8 kadına tecavüz tuzağıKadın ve çocukları böyle katlettiler !iş canavarıPKK yine yol kesti !Sette büyük panik !Polislere kameralı kask !
123456789101112131415
Şimdi ise bir dünya kenti olan İstanbul'u layık olduğu biçimde yönetmek amacıyla yola çıktık.
15 yıllık süre içerisinde edindiğim en önemli tecrübe şu oldu: Belediye başkanı kentinin başkanı olmalı. Bir partinin, bir kesimin ve bir çıkar grubunun adamı değil, kentin belediye başkanı olmalıdır. Kentin başkanı olurken temel kriterler ise şunlardır: Adalet, eşitlik, güvenirlik ve şeffaflık...
Bir başkan hizmeti eşit ve adil dağıttığı ölçüde hem kendinin, hem kentinin hem de siyaseten partisinin önünü açar. Belediye başkanı yaptığı hizmetlerle o kentin ve kentlilerin iftihar vesilesi olmalıdır.
Yerel yönetimlerde uygulanan demokrasi, ulusal ölçekte işleyen demokrasinin de kaynağıdır. Yerel yönetimler ne kadar demokratikse, ülke yönetimi o kadar demokratiktir.
İstanbul, iyi yönetildiğinde, ulaşım, altyapı, imar, barınma ve çevre gibi temel sorunları çözüldüğünde dünyanın diğer kentlerine örnek gösterilecek bir metropol olabilir. İstanbul'da hayata geçirilecek ciddi, tutarlı ve halktan yana bir yerel yönetim anlayışıyla Türkiye'nin güncel sorularının çözümü yönünde son derece uygun bir iklim yaratmak pekala mümkündür.
Bu kentte herkes eşit yurttaştır ve hak sahibidir. Çünkü İstanbul Türkiye'dir, Türkiye İstanbul'dur. Türkiye'nin bütün etnik kimliklerine, bütün inanç gruplarına, farklı kimliklerine kucak açan kent İstanbul'dur. En güzel aşk şiirlerinin, en heyecanlı romanların, en içli öykülerin, en muhteşem ayrılık şarkılarının kenti yine İstanbul'dur.
Devrimci ve sosyalist mücadele ateşinin yakıldığı yer yine İstanbul'dur. Tarihsel birikimin, kültürel çeşitliliğin, arkeolojinin, antropolojinin adıdır İstanbul... Ciltlere sığmayacak kadar özellikli bir şehirdir İstanbul. Bunların farkında olmayan, her açıdan bu kenti özümsemeyenlerin "Gezi Ruhu"nu anlaması mümkün olamaz. Çünkü "Gezi Ruhu", siyasetin değil, hayatın içinden doğmuştur. Bu ruh hayata geçerilirse, işte o gün eşzamanlı olarak Türkiye'nin temel sorularının da kökten çözümü için umutlu olabiliriz. Gezi, içimizdeki isyandır. Farklı inançların, farklı etnik kimliklerin, farklı renklerin birlikte yaşama ve bunun koşullarını oluşturma arzusunun bir manifestosudur. Bu mesajın alınması gerekiyor... İçinde "68 Ruhu" taşıyan biri olarak "Gezi Ruhu"nu anladığımı düşünüyorum.
İstanbul'un da bu ruha çok yakışan bir kent olduğunun farkındayım. Bu nedenle bugün İstanbul'u yönetmeye "aday adayıyım" diyorum. Nedeni ise; Gaziantep'te yaptıklarımızdır. Nedeni, 15 yıllık hizmet süresinde Gaziantep'in sosyal, kültürel, ekonomik ve çevresel olarak nasıl hizmet ettiğimle ilgilidir.
15 yılda yaptığımız hizmetlerle Gaziantep'i sadece modern ve çağdaş bir kent değil, sosyal, kültürel, ekonomik ve spor alanlarında çekim merkezi haline getirdik. Gaziantep'i çekim merkezi haline getirince, kabımıza sığmadık, çevre illere bile hizmetler götürdük. Tunceli'ne park yaptık, soruşturma geçirdik. Pazarcık ve Gölbaşı'na cemevi yaptık yine soruşturma geçirdik.
İlk kır-kent projesini biz uyguladık. 80 yıllık Cumhuriyet döneminde 140 km köy yolu asfaltlanmıştı. 2.5 yılda 1750 km yol asfaltladık. Asfaltsız köy ve oba bırakmadık. Gaziantep'te kişi başına 1.25 metre olan yeşil alan 15 yılda kişi başına 9 m2'ye çıkarılmıştır. Bir tek Kültür Parkı bile 7 km'dir.
Gaziantep'te 20 bin konut, 10 bin işyeri inşa ettik. Bunları kooperatifler aracılığıyla yaptık. İhalesine belediye hiç karışmadı. Şahıslara değil, halka rant yarattık.
Türkiye halkı hizmeti seven bir halktır. Gaziantep Belediye Başkanı iken, yaptığım hizmetlerle Türkiye'nin dört bir tarafında konuşulmamızın, gündeme gelmemizin tek nedeni yaptığımız hizmetlerdir.
Bütün Türkiye'de Gaziantep'in konuşulmasını sağlayan yine yaptıklarımızdır. Biz, Gezi Ruhu'nu 20 yıl önce Türk'ü ile Kürd'ü ile Arabı ile Alevi'si ile Sünni'si ile Gaziantep'te hayata geçirdik. Her şeyi barış içinde birlikte inşa ettik, barış içinde birlikte yaşadık.
Güncel olduğu için çok önemli bir konuya dikkatinizi çekmek istiyorum. Belediye başkanları parsel bazında imar değişikliği yapmamalıdır. Ada bazından aşağı inilmemelidir. Parsel bazındaki değişiklikler haksızlığın, kayırmacılığın ve korumacılığın kaynağını teşkil etmektedir.
CHP iktidarında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın imara müdahale yetkisi kaldırılacaktır. CHP iktidarında bu keyfiyete son verilecektir. Bugüne kadar açık sözlü, dürüst ve samimi bir yönetim anlayışı ile çalıştım. 15 yıl boyunca Turgut Özal'dan Süleyman Demirel'e, Mesut Yılmaz'dan Tansu Çiller'e Necmettin Erbakan Erbakan'dan Recep Tayyip Erdoğan'a kadar kentte hizmet projelerimde hiçbir başbakanla aramda her hangi bir sorun yaşamadım.
Aksine büyük bir uyumla çalıştım, destek gördüm.
Benim üç önemli kimliğim oldu: Ceza hukukçuluğu, spor kulübü başkanlığı ve siyaset. Bu üç kimliğimle yaptığım hizmetlerde, sol, sosyal demokrat anlayışım gereği halkın yararına olan projeler geliştirdim. Ceza avukatı iken bölgede aranan bir avukattım. Spor kulübü başkanı olarak Gaziantepspor'u UEFA kriterlerine uygun model bir kulüp haline getirdik. O tarihte 4 büyük kulüp tesisleşme ve UEFA kriterleri açısından bizden en az 10 yıl gerideydi.
Gaziantepspor barışın, dostluğun, kentler arasındaki kardeşliğin öncüsü olmuştur. Futbol kulüplerinin gelirlerini artmasını sağlayan havuz sisteminin oluşmasında çok büyük pay sahibiyim. Bunu bütün spor kamuoyu bilmektedir. Siyaset adamı olarak, çok geç yaşta parlamentoya girdim. Aktif bir milletvekili olarak grup yönetim kurulu üyeliği ve genel yönetim kurulu üyeliği yaptım. Faşist cuntanın parlamentoyu kapatmasıyla Gaziantep'e döndüm.
Hakkımda hiçbir iddia yokken 60 gün gözaltında kaldım. Bilahare Zincirbozan'a sürgüne gönderildim. Siyasi yasağımın kalkmasıyla 1989'da Büyükşehir Belediye Başkanı seçildim. Şerefli Gaziantep halkının oylarıyla 15 yıl başkanlık görevini üstlendim. Arkamda servet değil, başarılı bir ceza avukatlığı, modern bir spor kulübü ve marka bir şehir bıraktım. Bir fani olarak insanlık için bunlar başarabildim. Dünyevi karnem bu, uhrevi karnemi ise bir tek Allah takdir edebilir. Şimdi edindiğim tecrübe ve deneyimleri, İstanbul'da halkımızın desteğiyle hayata geçirmek istiyorum. Sözlerimi dünya şairi Nazım Hikmet'in o ünlü "Davet" şiirini biraz tahrif ederek ve İstanbul'a uyarlayarak bitiriyorum: "Bir ağaç gibi tek ve hür, ve bir orman gibi kardeşçesine... Bu İstanbul Hepimizin..."
CELAL DOĞAN KİMDİR?
Gaziantep'in Nizip ilçesi Çanakçı Köyü'nde 1944 yılında doğdu. İlkokulu Çanakçı Köyü'nde, ortaokul ve liseyi Gaziantep'te tamamladı. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi''nden 1969 yılında mezun oldu. Üniversite yılları mücadele içerisinde geçti ve 68 kuşağının önde gelen isimlerinden biri oldu. Aynı kuşaktan birçok aydın, devrimci ve sosyalist arkadaşı gibi bedel ödedi. Emperyalizme ve sömürüye karşı süren kavgada işkenceler gördü, tutuklandı, kurşulandı. 12 Mart'ın ardından 1974 yılında serbest avukatlığa başladı. 1976'da Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) üyesi oldu, bir yıl sonra (1977) milletvekili seçildi. 1978 yılında Bülent Ecevit'in genel başkanlığında CHP Genel Yönetim Kurulu (GYK) üyeliği yaptı. 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra 4 ay Zincirbozan'da sürgün kaldı. Siyaset yapması yasaklandı. Gaziantep'teki tek yasaklı siyasetçi oldu. 1987 yılında siyasi yasakların kaldırıldığı referandumda Gaziantep'te 74 bin oy farkıyla yasağı kaldırıldı ve yeniden siyasete döndü. 1989 yılında Sosyal Demokrat Halkçı Parti'ye (SHP) davet edildi. Ancak "davetle değil, ön seçimle gelirim" dedi. Ön seçimde diğer 8 adayın toplamı kadar oy aldı. 1989'da büyükşehir belediye başkanı oldu. 3 dönem başkanlık yaptı. Halen Kemerburgaz Üniversitesi'nde Siyaset Hukuku dersi vermektedir.
SON VİDEO HABER
Haber Ara