Taksim Gezi Parkı'nda ağaçların kesilmesinin protesto edilmesi ile başlayan ancak sonradan bir halk ayaklanmasına dönüştürülmek istenen olayların benzeri İngilitere'de de yaşanıyor.
Londra'nın güneyinde yer alan Balcombe kasabasında petrol arama faaliyetlerine karşı yapılan protestolar ve sonrasında yapılan gözaltılar İngiltere'nin gündemini meşgul ediyor.
Telegraph Gazetesi bugün İngiltere'deki bu olaylara geniş yer ayırdı. Protestolara polis sert müdahalede bulunurken geçen haftadan bu yana tam 23 kişi de tutuklandı.
ÜNLÜ İSİMLER DE BULUNUYOR
Türkiye'dekine benzer bir şekilde tutuklananlar arasında bazı ünlü isimlerin de olması İngiltere'deki tartışmaları daha da büyüten bir başka etken oldu. Zira tutuklanan 23 kişi arasında İngiltere'de bir hayli ünlü olan Pretenders grubunun kurucusu Chrissie Hynde'in kızı Natalie Hynde de bulunuyor. Natalie sevgilisi Simon Medhurst ile birlikte protestolara katılmış ve bu hafta tutuklanmışı.
Natalie Hynde ve sevgilisi Simon Medhurst kendilerini kurulmakta olan petrol arama tesisinin kapılarına zincirlemişlerdi.
GEZİ PARKI GİBİ ÇADIR KURDULAR
Petrol arama faaliyetlerinin ve kaya gazı çıkarılmasının çevreyi tahrip edeceğini savunan çevreciler ve yöre halkından bir grup tıpkı Gezi Parkı'ndaki gibi tesisin girişine çadırlar kurmuş durumda.
Petrol arama faaliyetine devam etmek isteyen Cuadrilla şirketinin başkanı Francis Egan çalışmaların doğaya zarar vermeyeceğini savunuyor. Öte yandan hükümetin Cuadrilla şirketine hem petrol arama hem de kaya gazı için lisans vermesi gündemde. Tam da bu sebeple İngiltere'de çevreci hassasiyetle başlayan protestolar hükümet aleyhine gösterilere dönüşme tehlikesi de taşıyor.
GUARDIAN YAZARI HÜKÜMETE DİKTATÖR DEDİ
Konu ile ilgili bir makale yazan John Harris, Balcombe gibi küçük bir kasabada başlayan ve gittikçe büyüyen ayaklanmayı "kırsal bölge isyanı" olarak niteledi.
İngiltere'de iktidarda bulunan Muhafazakar Parti'nin konu ile ilgili tavrını "diktatörce" olarak niteleyen Guardian yazarı Harris şunları yazdı: "Herhalde akılda tutmakta fayda var ki betona, bacalara ve büyüme için büyümeye tapınma, demokrasiden çok diktatörlüğe uygun görülmekte. Balcombe’daki olayların gösterdiği gibi, artık hiç olmadığı kadar aç gözlü ve yozlaşmış ekonomik sisteme karşı hatırı sayılır sayıda insan karşı duruyor ve şaşırtıcı derecede radikal bir talepte bulunuyor: huzur ve sessizlik.”
(Rotahaber)