ABD Kongresi'nde ikinci Gezi Parkı oturumu
Geçtiğimiz Haziran ayında ABD Kongresi Temsilciler Meclisi'nde ele alınan Gezi Parkı olayları dün de Senato Dış İlişkiler Komitesi'nde gerçekleşen oturumda tartışıldı. 'Türkiye Nereye Gidiyor? Gezi Parkı, Taksim Meydanı ve Türkiye Modeli'nin Geleceği
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-08-01 07:59:20
Açılış konuşmasını yapan oturum yöneticisi Senatör Christopher Murphy, ABD Türkiye ilişkilerinin hiç bu kadar önem kazanmadığını ifade etti.
Türkiye'nin demokrasinin geliştirilmesi konusunda bir ilham sunduğunu dile getiren Murphy, ABD için bu demokrasi örneğinin gerilemesinden ziyade büyümesinin çok kritik önemde olduğunu söyledi.
Oturumda ilk sözü Boston Üniversitesi Öğretim üyesi Profesörü Jenny B. White aldı. Konuşmasına Türkiye'de son dönemde gerçekleşen olumlu gelişmelerden bahsederek başlayan White, "Türkiye büyümeye devam ediyor; bankaları sağlam ve dünyanın 16. büyük ekonomisi. Avrupa Birliği'ne katılma sürecinde, Türkiye yüzlerce kanunu ve kurumunu Avrupa birliğine uygun hale getirdi. Parlamento 1980'de darbe sonrası askeri idarenin gözetiminde yazılmış anayasanın yerine yeni bir anayasa hazırlıyor ve bunun liberal kişisel hakları gözeteceğine dair büyük umutlar var. Hükümet PKK ile savaşı bitirmek adına barış süreci başlattı." dedi.
Profesör Jenny B. White, bu gelişmelere rağmen 'Niye ülke çapında on binlerce Türk ayaklandı ve sokaklara döküldü?' sorusuna cevap aranması gerektiğini belirtti.
PROTESTOLAR İSLAM VEYA LAİKLİKLE ALAKALI DEĞİL
Protestoların İslam ve laiklik rekabeti sebebiyle olmadığına vurgu yapan White, Başbakan Erdoğan'ın demokratik hareket etmediği şeklinde bir tatminsizlik olduğunu iddia etti.
Olayların büyümesinde polisin şiddet kullanımının etkili olduğuna işaret eden White, bazı basın organlarının olayları yansıtmakta başarısız olduğunu iddia etti. AK Parti'nin oyların yarısını kazandığını ifaden eden White, partinin başarısında ülkenin ekonomisi ve altyapısını düzeltmesinin etkili olduğunu dile getirdi.
AK PARTİ İKTİDARININ KARŞILAŞTIĞI EN BÜYÜK ZORLUK
ABD'nin eski Türkiye Büyükelçisi James F. Jeffrey, Gezi Parkı gösterilerini AK Parti'nin 11 yıllık iktidarı boyunca karşılaştığı en büyük zorluk olarak nitelendirdi.
Türkiye ve Erdoğan'ın mevcut anayasal politik yapı içerisinde bu problemden sorunsuz bir şekilde kurtulabileceğini dile getiren Jeffrey, "Gösteriler ve hükümetin onlara karşı reaksiyonu gösterdi ki, Türkiye giderek daha fazla iki farklı politik gruba ayrılıyor ve hükümetin kendisi toplumdaki bu kutuplaşmaya katkıda bulunuyor. Bu bizim gibi Türkiye'yi yakından takip eden insanlar için büyük kaygı veren bir durum." dedi.
Hükümetin Gezi Parkı olaylarında yaşadığı zorluktan kurtulduğunu dile getiren Jeffrey, ancak hükümetin özellikle de Başbakan Erdoğan'ın, ülkenin ilk başkanı olmak için anayasayı değiştirme yoluyla başkanlık sistemini getirmeye kalkması halinde daha ciddi bir muhalefet görebileceğini savundu.
ABD olarak amaçlarının iktidarda kim olursa olsun Türkiye'de tam ve dürüst tartışmaların olduğundan emin olmak ve Türkleri bu ciddi ayrılığı demokratik ve barışçıl bir şekilde çözebilecekleri konusunda cesaretlendirmek olması gerektiğini ifade eden Jeffrey, "Türkiye'nin yanımızda olmasına ihtiyacımız var ve Türkiye'nin bize ihtiyacı var. Ama Amerika'dan Anadolu'ya hepimizin istikrarlı ve demokratik bir Türkiye'ye ihtiyacı var." şeklinde konuştu.
ARAP BAHARI İLE KARŞILAŞTIRILAMAZ
Daniel Abraham Orta Doğu Barışı Merkezi Başkanı ve eski Kongre Üyesi Robert Wexler, Türkiye'deki protestoların Arap Baharı'na benzetilmesine değindi. Gerçekleşen protestoların şekil ve anlam açısından bölgedeki otoriter diktatörlere karşı yapılan ayaklanmalar ile bir ilişkisinin olmadığını dile getiren Wexler, protestoları Arap Baharı ile karşılaştırmanın geçerli bir nedeni olmadığını dile getirdi.
Geçen 10 yılda Başbakan Erdoğan'ın üç dürüst ve özgür seçimi oylarını artırarak kazandığını hatırlatan Wexler, "Son 10 yılda Başbakan Erdoğan'ın hükümeti Türk demokrasisini temelden güçlendirdi. Belki de en önemlisi Erdoğan, geçmişte etkisini toplumun tüm kesimlerine güç kullanarak göstermiş olan askeriye üzerine sivil otorite kurdu." dedi. Wexler, protesto sürecinde askeri müdahale ihtimalinin dahi görülmemesinin Türkiye'de demokrasinin ne kadar ilerlediğini gösterdiğini ifade etti.
Wexler, Türkiye ile daha derin ve stratejik müttefikliğe ihtiyaç duyulduğunu da sözlerine ekledi.
McCain Enstitüsü Direktörü ve eski NATO Büyükelçisi Kurt Volker, Türkiye'nin muazzam stratejik öneme sahip olduğunu ifade etti. Volker buna sebep olarak Türkiye'nin İslam'a yer veren dolgun demokratik sistem kabiliyeti, büyüyen ekonomisi ve kritik coğrafi konumunu sıraladı.
Gezi Parkı protestolarının bir parktan ziyade bazı endişelerden kaynaklandığını dile getiren Volker, başkanlık sisteminin getirilmek istenmesinin de endişelerin kaynaklarından biri olduğunu ifade etti.
SON VİDEO HABER
Haber Ara