28 Şubat 1997 yılında yapılan 'Postmodern Darbe'nin izlerine aradan geçen 16 yıla rağmen halâ rastlanabiliyor.
28 Şubat sürecinde(1999) MGV'nin Suluova temsilciliğine yapılan ideolojik baskında, o an orada bulunduğu için gözaltına alınan üniversite öğrencisi Nazım Erol, üzerinden geçen 14 yıl içinde bir dizi haksızlığa maruz kalırken, mağduriyeti bugün halen sürüyor.
Amasya Üniversitesi'nde Eğitim Bilimleri Fakültesi'nde öğrenci iken, Milli Gençlik Vakfı'nın öğrenci evlerinde kalan Nazım Erol, yapılan baskınlar sonucunda, okuduğu kitaplar yüzünden yargılanarak, 3 yıla mahkum edildi.
Okulu bitirip, 2001 yılında öğretmen olarak atanan Nazım Erol'a 2003 yılında mahkumiyeti yüzünden görevden el çektirildi. Ankara 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne açtığı, haklarının iadesi davası ile hukuk mücadelesi başlatan mağdur öğretmen için, mahkeme olumlu karar verdi.
Hakkında verilmiş hüküm ve bütün neticeleri ile birlikte ortadan kaldırılan haklarının iadesi için MEB'e başvuran Nazım Erol, şok bir durumla karşılaştı. MEB, Erol'un mahkumiyetini gerekçe göstererek, göreve iadesi işlemini yapmadı.
Hüküm erteleme süresi biten öğretmen, mahkemeden "memnu (yasaklanmış) hakların iadesi" kararı aldırmasına rağmen Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) takdiri nedeniyle öğretmenlik görevine başlayamıyor.
MAHKEME KARARINA RAĞMEN GÖREVE ALINMIYOR
Bu iki mahkemenin verdiği kararlar üzerine göreve iadesi için Milli Eğitim Bakanlığına başvuran öğretmen Erol'a yine mahkûmiyet kararı gerekçe gösterilerek talebi reddedildi.
Bakanlık bürokratları ile yaptığı görüşmeler sonrasında 'Bakanlığın ret cevabını idari mahkemeye götür' cevabını alan öğretmen, denileni yaparak Bakanlığın kararını mahkemeye taşıdı. Mahkeme 'takdir idarenindir' şeklinde karar verdi.
Bakanlık Hukuk Müşavirliği ise; "İşe başlatmayın. Eğer başlatırsanız yarın bir gün her hangi bir şey olursa sorumluluk sizindir" sözleri ile göz korkuttu.
Hukuksal olarak hiçbir sorun olmamasına rağmen idarenin takdiri ile çok sevdiği mesleğine geri dönemeyen öğretmen Erol, birçok işte çalışmasının ardından şu anda özel bir dershanede redaktör olarak görev yapıyor.
Eğitim-Bir-Sen Avcı'ya Çağrıda Bulundu
Konu ile ilgili konuşan Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Ali Yalçın ise olayla ilgili yaptığı açıklamada, Ak Parti'nin iktidarda olduğu bir dönemde süren hak mağduriyetinin giderilmemesine tepki gösterdi.
Yalçın, "Ak Parti on yıldır iktidarda ama anlaşılan Milli Eğitim Bakanlığı'nda istisna. Bu ülkede memnu hakların iadesi kararı alınmak suretiyle milletvekili, hatta başbakan olunabiliyor iken; hakları iade edilen bir kimsenin yeniden öğretmen olarak atanamıyor olmasının cevabını Milli Eğitim Bakanlığı bu millete vermek zorundadır. Milli Eğitim Bakanlığı bu öğretmeni neden süründürüyor ve neden yıllardır zulmediyor? Bakanlığın keyfi ne zaman gelecek. Bu bakanlık sizin iradenizin dışında mı hareket ediyor" diyerek Bakan Nabi Avcı'ya çağrıda bulundu.