Humus'ta büyük savaş yeniden başlıyor!

Rejimin hava desteği ve tahrip gücü çok yüksek karadan karaya füzelerine karşılık Özgür Suriye Ordusu, şehri hafif makineli ve Kalaşnikof tüfeklerle savunmaya çalışıyor. Muhalifler, uzun süredir kuşatma altındaki Humus’un direncinin tükenme noktasına geldiğini söylüyor. Şehrin düşmesi halinde toplu katliamların tekrarlanmasından korkuluyor. Esed, Humus’un alınmasıyla Akdeniz kıyısındaki Lazkiye ve Tartus ile başkent Şam’ın bağlantısını tamamlamış olacak. Batısında yalnızca Akdeniz ve Lübnan bulunan bu alanı rejim, kendisi için bir güvenli bölgesel üs olarak kullanarak ülkenin geri kalanında savaşan birliklerin takviyesinde avantaj kazanmayı amaçlıyor. Humus’tan sonra Hama ve başkent Şam’daki ÖSO birliklerinin kuşatma altına alınacağı belirtiliyor.

Zaman'da yer alan habere göre; Rejimin hava desteği ve tahrip gücü çok yüksek karadan karaya füzelerine karşılık Özgür Suriye Ordusu, şehri hafif makineli ve Kalaşnikof tüfeklerle savunmaya çalışıyor. Muhalifler, uzun süredir kuşatma altındaki Humus’un direncinin tükenme noktasına geldiğini söylüyor. Şehrin düşmesi halinde toplu katliamların tekrarlanmasından korkuluyor. Esed, Humus’un alınmasıyla Akdeniz kıyısındaki Lazkiye ve Tartus ile başkent Şam’ın bağlantısını tamamlamış olacak. Batısında yalnızca Akdeniz ve Lübnan bulunan bu alanı rejim, kendisi için bir güvenli bölgesel üs olarak kullanarak ülkenin geri kalanında savaşan birliklerin takviyesinde avantaj kazanmayı amaçlıyor. Humus’tan sonra Hama ve başkent Şam’daki ÖSO birliklerinin kuşatma altına alınacağı belirtiliyor.

Muhtemel bir parçalanma halinde de buralarda bir Nusayri devletinin kurulmasının planlandığı yorumları yapılıyor. Esed, merkez bankası da dâhil olmak üzere pek çok devlet kurumu merkezi ve arşivlerini aylar öncesinden Tartus’a taşımıştı.

Muhalif kaynaklardan alınan bilgilere göre Esed rejimi, önceki günden itibaren Humus merkezindeki Halidiye Mahallesi’ne girdi. Bölgede 5 binden fazla Hizbullah militanının bulunduğu biliniyor. Muhalif Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) ise dönemsel olarak değişmekle birlikte 5 ile 10 bin arasında savaşçısı bulunuyor. Ancak muhalifler, rejimin aksine ağır silahlarının olmaması ve uzun bir süredir kuşatma altında olan şehrin direncinin tükenme noktasına gelmesi nedeniyle yerleşim yerlerinin bir bir ellerinden çıkabileceğinden endişe ediyor. Böylesi bir durumda ise daha önce benzerleri yaşanan toplu katliamların tekrarlanması işten bile değil.

Son bilgilere göre, kentin büyük kısmını kontrol altına alan Şam rejimi birlikleri, dünden itibaren kentin dış mahalleleri ve eski Humus olarak bilinen tarihi bölgede bulunan muhaliflerle çatışıyor. Muhaliflerin yoğun olduğu Karabi ve Kusr mahallelerinin ortasında yer alan Halidiye Mahallesi’nin rejimin kontrolüne girmesiyle muhalif birlikler de bölündü. Silah bakımından son derece zayıf olan bölgedeki muhaliflerin destek hatlarının da tamamen kesildiği öğrenildi. Bölgenin savaş uçakları ve karadan karaya füze ve yoğun tank ve top atışlarıyla vurulması çok sayıda can kaybına yol açarken şehir de tamamen harabe haline geldi.

Savaştan önce 1,5 milyon nüfus bulunduğu belirtilen Humus’ta şiddetten kaçan siviller şehrin kırsal bölümünde yaşıyor. Sivillerin yaşadığı bu bölgelere de sık sık hava saldırıları yapılıyor. Esed rejimi, muhaliflerin Ramazan’da Humus’a insani yardım kuruluşlarının girişlerine izin verilmesi yönündeki çağrılarını da cevapsız bırakmıştı.

Humus’un düşmesi halinde Esed rejiminin bir sonraki hamlesinin Lazkiye ve Tartus’tan askeri sevkiyatlarla Hama ve başkent Şam’daki ÖSO birliklerini kuşatma altına almak olması bekleniyor. Şehrin tamamen kontrol altına alınmasıyla savaşın kaderinin Esed lehine değişebileceği yorumları yapılıyor.

Öte yandan alınan bilgilere göre Humus’ta bulunan Türkmen köyleri Zara, Telkelah, Hisnin ve Darel Ekberi de kara ve havadan yoğun saldırılara maruz kalıyor. Etrafı Nusayri köylerle çevrili olan köylere kuşatma nedeniyle bir ekmeğin dahi sokulamadığı öğrenildi. Muhaliflere göre, Esed rejimi bölgede ele geçirdiği Sünni köylerini boşaltarak sağ kalanları mallarına el koyduktan sonra Şam kırsalı ve Kalamun kentine sürdü. Suriye’de köy kavramı nüfusu 5 binden 30 bine kadar ulaşan yerleşim yerleri için kullanılıyor.