Loğoğlu: Çözüm sürecinde bir istek azalması, arzu dokusunda bir bozukluk var

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, çözüm sürecine ilişkin, "Anlıyoruz ki işler yolunda gitmiyor. Öcalan bile gerekirse çekilir otururum demeye başladığına göre, ki en istekli aktörlerden birisi oydu. Bir istek azalması, arzu dokusunda bir bozukluk var. İnşallah bununla neticesinde tekrar sıfır noktasına dönmeyiz." dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Loğoğlu, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani'nin ziyaretine dikkat çekerek kendisinin Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Sözcüsü Sefin Dizayi ile görüştüğünü belirtti. Dizayi'nin dün kendisini ziyarete geldiğini kaydeden Loğoğlu, "Ziyaretlerinin amaçlarının daha çok ön hazırlık toplantısı yapılan kendisi de Ağustos sonu Eylül başı gibi bir tarihte yapılacak olan Kürt Ulusal Konseyi'nin hedefleri ve amaçları hakkında bilgi vermek olduğunu anlıyoruz. Verdikleri bilgilerin temel doğrultusu ve çerçevesi de, aman bu konuda endişe etmeyin, bu konsey bu toplantı bir bağımsız Kürt devletine doğru giden yolda atılan yeni ve önemli bir adım değil. Tam aksine tüm Kürtler bulundukları ülkelerde o ülkelerin çatısı birlik bütünlüğü içinde yaşamak istiyorlar. Bu toplantıya PKK ve PJAK'ı da davet etmişler. O bağlamda işaret ettiği bir hususta ilginç idi. Davet sebebi, bizim terör örgütü olarak gördüğmüz bu örgütleri çerçeve içide bir kulvar içinde tutabilme çabası olarak bunu takdim ettiler. Bugün yapılacak görüşmelerden sonra daha iyi anlayacağız. Biz kendilerine şunu vurguladık. AKP hükümeti ilk başta yaptığı hatayı bu sefer tersinden yapıyor. İlk başta yaptığı hata kuzeydeki Kürt bölgesel yönetimini dışlayarak sadece Bağdat ile konuşuyordu. Dönem değişti, şimdi tam tersini yapıyorlar. Sadece bölgesel Kürt yönetimi ile konşuyorlar." diye konuştu.

Bu iki tavrında yanlış olduğunu söyleyen Loğoğlu, "CHP olarak kuzeyde bölgesel Kürt yönetimi ile iyi ilişkiler içinde Türkiye'nin olmasını savunuyoruz ancak bu ilişkilerin Irak'ın bütünlüğü içinde tüm Irak'ın çıkarlarını gözetecek şekilde gelişmesini istiyoruz, dedik." dedi. Görüşmede, Bölgesel Kürt Yönetiminin yaptıklarının AKP tarafından yapılamadığına da işaret ettiklerini söyleyen Loğoğlu, "Barzani, Bağdat'a gidiyor, AKP siyasi iktidarı Bağdat'a gitmiyor ya da gidemiyor. Bu düşünmemiz gereken bir nokta." ifadesini kullandı.

"DARALTILMIŞ SEÇİM SİSTEMİ"

Loğoğlu, gündeme ilişkin soruları da yanıtladı. Daraltılmış seçim sistemi ile ilgili bir soruya karşılık Loğoğlu, "Bu ilk defa gündeme gelmiyor. Daha önce de gündeme gelmiş bir konu. Ancak bu konu üzerinde CHP'nin görüşlerini açıklamak için bu hususun biraz gelişmesini beklememiz lazım. Çünkü seçim sistemi Türkiye'deki demokratikleşme sürecinin önemli bir unsuru olmakla birlikte sadece bir unsuur olabilir. Siyasi partiler yasasında değişiklikler gerekiyor, seçim barajının kaldırılması veya düşürülmesi gerekiyor. Bütün bunların bir bütünlük içinde ele alınması gerek. CHP olarak hedefimiz, halkımızn toplumumuzun, en etkin biçimde bu Meclis'te temsil edilebileceği ve halkın kendi milletvekillerine doğrudan seçebileceği bir sistemi düşüneceğiz. Bu yönde tekliflere gelirse bunlara katılırız, gelmediği takdirde kendi tekliflerimizi yapmaya devam edeceğiz." dedi.

BDP EŞ BAŞKANI SELAHATTİN DEMİRTAŞ'IN AÇIKLAMALARI

BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Türkiye'nin 25 bölgeye bölünebileceği yönündeki açıklamları ile terörist başı Abdullah Öcalan'ın demokratikleşme paketi ile ilgili basına yansıyan sözleri de Loğoğlu'na soruldu. Loğoğlu, "BDP'nin, PKK'nın bu özerklik anlamına gelen konularda bugüne kadar değişik kavramları gündeme getirdiklerini biliyoruz. Türkiye'nin şu kadar bölgeye ayrılması, ayrılan bölgelere şu hakların tanınması, bunlar tartışma konusu olmuştur. Bizim açımızdan önemli olan şiddetin ve terörün sona erdirilmesi ve Türkiye'deki Kürt topluluğunun beklentilerinin Türkiye'nin cumhuriyetin kuruluş ilke ve parametreleri çerçevesinde çözüme kavuşturulması. Özerklik bağlamında CHP yerel yönetimlere özerklik, Avrupa Konseyi çerçevesinde, taraf olduğumuz sözleşmeler çerçevesinde bunun yapılabileceğini beyan etmiştir. Ancak burada önemli olan bu çözüm süreci çerçevesinde AKP ile PKK arasında hangi noktalarda nasıl bir anlaşmaya mutabakata varıldı? O konuda bilgi sahibi olmadığımız için şöyle olsun böyle olsun şeklinde bir konumda göremiyoruz kendimizi." cevabını verdi.

Çözüm süreci konusunda herkesin dikkatli olması gerektiğini dile getiren Loğoğlu, şöyle devam etti: "Biz törer belasının durmasını istiyoruz. Aylardır bu ülkede kan dökülmeyişini olumlu bir gelişme olarak kabul ediliyoruz. Ama hedefimiz bu tablonun kalıcı ve sürdürülebilir çerçeveye oturtulması. Bu yapılıyor mu? Bundan emin değiliz. PKK ve BDP'nin ileri sürdüğü takvim, glinen aşama ve hükümetten beklenenler ile hükümetin aynı konudaki değerlendirmeleri arasında ciddi bir boşluk, ayrışma olduğunu görüyoruz. Temennimiz bir an önce demokratikleşme paketi diyelim, bunun içinde Kürt meselesinin hiç olmazsa temel yönlerini çözüme kavuşturacak unsurların da bulunacağı varsayımından hareketle biran önce hükümetin TBMM'ye bu konuyu getirmesi, beklentilerini, attığı adımları partilerle paylaşması ve bu meseleyi Meclis'e mal etmesidir. Meclis'i bulaştırmaya değil Meclis'in egemen olacağı bir süreç haline dönüştürmesidir. Bunu yapmadığı takdirde hükümet attığı adımların sorumlulğunu kendisi taşıyacaktır, vebali boyunlarına olacaktır. Çünkü anlayoruz ki işler pek iyi gitmiyor. Öcalan bile gerekirse çekilir otururum demeye başladığına göre, ki en istekli aktörlerden birisi oydu. Bir istek azalması, arzu dokusunda bir bozukluk var. İnşallah bununla neticesinde tekrar sıfır noktasına dönmeyiz."