Erken yaşta başlanılan spor, çocuklara sağlıklı organizma kazandırıyor
Sağlıklı yaşamın vazgeçilmezi spor yapmaya erken yaşta başlamak çocuklara bir çok olumlu etki sağlıyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Bülent Öztürk, "Erken yaşlarda spora başlamanın getireceği alışkanlık ileride yaşam boyu spora katılımın
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-07-25 07:48:27
Acıbadem Bursa Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Bülent Öztürk, çocuğun düzenli faaliyetler ve düzenli egzersizlere özellikle yüzme ve jimnastik gibi sporlara en erken başlama yaşının 4 yaş civarında olduğunu söyledi. Çocuklarda ancak bu yaştan sonra verilen komutları ve kuralları algılayıp uygulamada ve fiziksel becerilerde artış başladığına dikkat çeken Uzm. Dr. Öztürk, her çocuğun fiziksel, ruhsal, zihinsel ve toplumsal gelişimi birbirinden farklı olduğunu, ancak belli gelişim dönemleri, eğilimler ve belirli davranış kalıplarının hemen her çocukta ortak olduğunu hatırlattı.
Çocuğun gelişme dönemlerinin birbirinden kesin sınırlarla ayrılamayacağına işaret eden Dr. Öztürk, "Gökkuşağının renkleri gibi bir önceki dönemin özelliklerinin geçişleri ve izleri bir sonraki dönemde de kendisini gösterebilir. Bu dönemlerin özellikleri anne - babalar, antrenör ve eğiticiler hatta çocukların kendileri tarafından bilindiğinde hazırlanacak programlar daha başarılı ve sağlıklı olur. Böylece katılım ve paylaşım artar. 4-6 yaş arasında: ip atlama, yüzme, sek sek, frizbi, yürüyüş, bisiklete binme gibi temel motor becerileri geliştiren oyunlar oynamak daha doğrudur. 7-10 yaş arasında: Bu yaştaki çocuklar temel hareket becerilerini edinmişlerdir. Hafızaları, karar verme yetileri gelişmiş olduğundan bazı oyunların stratejilerini kavrayabilirler. Bisiklet, top oyunları, tenis, masa tenisi, paten, dans, jimnastik, futbol, yüzme gibi sporlar bu gruptaki çocuklara önerilebilecek oyunlardır. 10 yaş ve üzeri: Bu yaş grubundaki çocuklar karmaşık aktivite gerektiren takım oyunlarına katılabilirler. Futbol ve basketbolda çocuğun fiziksel güvenliği önemlidir. Fiziksel yaralanma riski dışında yarışma sporları ile birlikte kazanma ve kaybetme de başlar. Bu nedenle çocuğun doğru yönde odaklanmasına dikkat etmek gerekir. Bu yaşa dek aerobik veya düzenli egzersiz programlarına başlanması uygun değildir. Ergenliğe kadar uzun mesafe koşularına izin verilmemeli. Organize takım sporları, koşu, paten, bisiklet, ip atlama, yüzme, kürek, atletizm yapılabilecek sporlardandır." diye konuştu.
KONTROLSÜZ VE DİKKATSİZ YAPILAN SPOR SAĞLIĞA ZARAR VERİYOR
Özellikle erken yaşlarda spora başlamanın getireceği alışkanlığın ileride yaşam boyu spora katılımın temellerini atmakta, sağlıklı ve zinde bir organizma kazanılmasına yardımcı olacağını anlatan Uzm. Dr. Öztürk, sporun çocukluk ve ergenlik döneminde sağlıklı büyüme ve gelişmeyi desteklediğini kaydetti. Kontrolsüz ve dikkatsizce yapılan sporların kas, eklem ve kemik yaralanmalarına ve aşırı kullanım ve zorlama nedeniyle vücutta kalıcı şekil bozukluklarına yol açabileceğine dikkat çeken Dr. Öztürk, "Ayrıca sporun ruhunu kavramadan yapılan aktiviteler fiziksel ve psikolojik sorunlara, zarar verici olan sürekli kazanma hırsı ise doping gibi madde kullanımlarına ve kalıcı hasarlara yol açabilir. Düzenli yapılan spor çocukların kendi becerisinin farkına varıp özgüveninin ve yaşama sevincinin artmasını, boş zamanlarını olumlu yönde değerlendirilmesini ve böylece zararlı alışkanlıkların kazanılmamasını sağlar. Özellikle takım halinde yapılan sporların çocuğun sosyalleşmesine ve davranış bozukluklarının giderilmesine yardımcı olduğu da biliniyor. Spor yapan çocuklarda sorumluluk duygusu çok daha erken gelişir. Özellikle takım halinde yapılan sporlarda takımın başarısı her bir sporcunun başarısına bağlı olduğu için bu durum sorumluluğu artırır. Bu nedenle antreman disiplini ve çalışma azmi artar, böylece kazanılan bu kişilik özellikleri çocuğu yaşamın her alanında başarılı kılar." ifadelerini kullandı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara