Ulusal Ajans'ta neden İmam Hatipliler tasfiye ediliyor mu?
Ulusal Ajans'ta bazı dindar kişilerin görevden alındığı ile ilgili sitemize gönderilen bir mektup sonrası Ulusal Ajans'tan başa bir çalışan da bize mektup göndererek iddiaların doğru olmadığını dile getirdi
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-07-23 01:18:58
TIMETURK / Haber Merkezi
Timetürk'e gönderilen bir maille Ulusal Ajans'ta dindar personelin görevden alındığı iddia ediliyordu. Söz konusu mail de
" Ulusal Ajans, kurulduğu 2002 yılından beri Türkiye’yi yurtdışında tanıtarak ve onbinlerce insanımızın yurtdışında eğitim almalarını sağlayarak vizyonunun gelişmesinde önemli katkılar sağlamıştır. 2011 yılına kadar DPT bünyesinde faaliyet gösteren kurumumuz bu dönemde içinde her türlü siyasi, dini, etnik ve dünya görüşüne sahip insanların ortak bir akılla yönettikleri ve bugüne kadar başarılarla dolu bir kurum olmuştur. Ancak, 2011 yılından itibaren AB Bakanlığına bağlanmamız ile birlikte kurumda İmam-Hatip mezunu, mütedeyyin ve özellikle siyasi görüş olarak AK Parti’yi benimsemiş personele karşı olağanüstü bir sindirme politikası izlenmekte; ya aşırı şekilde mobbing yapılarak geldikleri kurumlara geri gönderilmeleri sağlanmakta ya da yöneticiler tenzil-i rütbe yapılarak pasif görevlere atanmaktadırlar." deniliyordu.
Söz konusu kıyım harekatında ilk olarak, kurumun kuruluş aşamasından başlayarak başarılarında önemli bir katkıya sahip olan İmam-Hatip Lisesi mezunu, hafız, Arap Dili ve Kamu Yönetimi olmak üzere 2 üniversite mezunu, İngilizce, Arapça ve Fransızca bilen Destek Birimleri Genel Koordinatörü B.Ggörevden alınmış ve yerine, Yargıtay ve Danışma Meclisi eski üyesi Kemalist, ulusalcı görüşleri ile öne çıkan A.K'nin oğlu M.K getirilmiştir.
Bekir GEZER ile birlikte yine İmam-Hatip Lisesi mezunu arkadaşımız İ.İ'nin , yürüttüğü İnsan Kaynakları Koordinatörlüğü’nden alınarak kadrosunun bulunduğu kuruma geri gönderilmiştir. Sırasıyla, Satın Alma Koordinatörü A.E, kurumun başkanı M.C, Hukuk İşleri Koordinatörü İ.Y, İnsan Kaynakları Koordinatörü T.Y ve en son geçtiğimiz hafta da Gençlik Programı Koordinatörü Y.A.A ile Grundtvig Program Koordinatörü N.Ugörevlerinden alınmışlardır. Görevden alınan koordinatörlerin ekseriyeti İmam-Hatip Lisesi mezunu ve tamamı mütedeyyin ve özellikle siyasi görüş olarak AK Parti’yi benimsemiş yöneticilerdir. " denilyordu.
ULUSAL AJANS'TAN YAZILANLARA İTİRAZ GELDİ
Bu yazının yayımlanmasından sonra Ulusal Ajans çalışanlarından Timetürk'e başka bir mail gönderildi ve iddiaların doğruyu yansıtmadığı ifade edildi. Objektif haber anlayışımız gereği gelen maili de size sunuyoruz....
"Sayın Çiçek,
Bu gün web sitenizde yayınlanan bir haberle ilgili olarak gözlemlerimi paylaşmak istiyorum. Haberinizde yer verilen mektupta; isimleri geçen kişiler hakkında ve haberin genel verilişinde bir iftira silsilesi, bir sınıf ayrımı, bir bilgi çarpıtma dilinin hakim olduğunu gördüm. Siyonist bir rejimin baskısı altında kalan Müslümanlarla kendini kıyaslayan bu arkadaşımız ya gerçekten baskı altında Müslüman görmemiş onların çilesini yaşamamış ya da ciddi bir had bilme sorunu yaşamaktadır. Eğer arzu ederlerse dünyanın çeşitli bölgelerindeki zulüm cenderelerindeki Müslümanları bir hafta sonu ziyaret edip onlardan bir helallik bir af dilemeleri gerektiğini yerinde müşahede etmelerini arzu ederim.
Mektupta isimleri zikredilen zatlara gelecek olursak;
B.G ve İ.İ Çalışma Bakanlığı Devlet Personeli Başkanlığı personeli olup Ulusal Ajansta geçici görevli personel olarak devam ederken kurumlarının geçici görevlerini uzatmamaları üzerine kurumlarına dönmüşlerdir.
M.C kendisi istifa ederek kurumdaki görevinden ayrılmıştır.
Hukuk İşleri Koordinatörü İ.Y terfi ederek 1. Hukuk Müşaviri olarak başka bir kuruma geçmiştir.
T.Y hakkında devam eden bir zimmet ve usulsüzlük davası olup dava devam ederken mali işlemlerin yapıldığı bir birimde çalışması hukuken mümkün olmadığı için görev yeri değiştirilmiştir.
Grundtvig Program Koordinatörü N.U ise görülen lüzum üzerine görevinden alınmışlardır. Ve kendisi şu anda devlet memurları kanununa uymayan bir tarzda siyasi kimliğini öne çıkararak kurumda dolaşarak hesap sormaktan ve intikam almaktan bahsetmektedir. Bu tutumu dahi görevden alınmasında sağlıklı bir karar alındığının göstergesidir.
Haklarında karalama yapılan insanlara gelince Rabbimizin bu konudaki buyrukları, tartışmaya yer bırakmayacak kadar açık: “Hiçbir günahkâr, başkasının günahını yüklenmez.” Derken, Peygamberimiz “Babanın suçundan evladı sorumlu değildir. Baba da oğlunun suçundan sorumlu tutulmaz” buyuruyor iken bu mübarek ramazan gününde insanlara insanları babaları anneleri ile suçlayarak, oruç tutmamakla itham ederek iftira atarak çamur atmak hangi dini vecibenin altında sayılmaktadır.
Ben bir ulusal ajans çalışanı olarak ilk gününden bugüne oy verdiğim bir hareketin başarılı olması için çalıştım. Ben hareket için çalıştım hareketin yada davanın benim için çalışmasını hiçbir zaman beklemedim. Bunu yaptığım gün bunun dava olmaktan çıkıp bir alışveriş olacağına inancımı hiçbir zaman yitirmedim.
Egemen Bağış bakan olduktan sonra başörtülü hizmet alımı yapıldığına da şahit oldum, başörtülü stajyer çalıştırıldığına da şahit oldum. Partili partisiz bütün oluşumlarda memleket çıkarını önde tuttuğuna şahit oldum. Mevcut yönetime siyonist iması yapanlar keşke Egemen Bağış'ın bizzat en yakın bürokratlarından birinin Gazze'ye saldırılar anında Gazze'de olduğunu, 2010 ocağındaki konvoyun müzakereleri esnasında günlerce Akabe'de Mısır yetkilileri ile müzakere ederken orada olduğunu ve kendisinin onay ve desteği ile gittiğini bilerek cümleler kursalar...
Burada Egemen Bağışın tutumundan rahatsız olanlar keşke her gün TV’lere çıkıp Ak Partiye ve Sayın Başbakana küfreden Abdullatif ŞENER’in buradaki kalıntılarından ve tutumlarından rahatsızlıklarını da dile getirselerdi..
Yalan, yanlış bilgiler ve iftiralarla dolu mektubun sitenizde yayınlanmasından sonra ismi geçen bazı zatların “benim gücümü bilmiyorlar bak daha neler yapacağım” diye ortada gezerek böbürlenmelerini ve güçlerini yanlış yönde kullanmaları bana dokunduğu için bu mektubu kaleme aldım. Allah yar ve yardımcımız olsun. Bize hakkı hak batılı batıl görmeyi nasip etsin..
Bir Çalışan.."
Diğer taraftan Timetürk'e gönderilen bir başka itirazda da şunlar kaydedilmiştir:
SAYIN ;
Gündem Medya San. Tic. Ltd.Sti
(TİMETÜRK Türkiye’nin Çok Dilli Uluslararası Haber Sitesi
Müvekkil T.Y ve diğer bir kısım şahıslarında isimleri açıkça kullanılmak sureti ile tarafınızca 22 ve 23 Temmuz tarihlerinde yapılan ve “ Ulusal Ajansta Neden İmamhatipliler Tasfiye Ediliyormu “ başlıklı haberde iddia ve iddialara verilen cevaplarda diğer şahıslar gibi müvekkilin ismi ve soy ismi açıkça kullanılmıştır.
Salt bir ihbar ve mektuba dayalı olarak isimlerin açık olarak verilerek haberleştirilmesi müvekkili çalıştığı kurum ve sosyal hayatında büyük sıkıntılar ile karşı karşıya bırakmıştır.
Öncelikli olarak bu haberlerde geçen konularla ilgili herhangi bir müvekkilin bir ilişkisi bulunmamaktadır.
23/07/2013 tarihli haberinizde müvekkilin zimmet ve usulsüzlük ile itham edildiği ve bir davaya konu edildiği haberi yayınlanmıştır. Şunu açıkça belirtelim ki müvekkilin şahsı ile ilgili olarak zimmet ve usulsüzlük konuları ya da başka bir konu ile ilgili olarak açılmış herhangi bir dava bulunmamaktadır. Haberlerde geçen ve müvekkilin şahsını ilgilendiren bölümlerin ivedilikle çıkartılmasını, haberin isim ve soyisim verilerek ve gerçeklerle bağlantısı olmayan ihbar ,mektup vs dayanak yapılara verilmesi müvekkilin kişilik haklarına bir saldırı niteliği taşıdığını, hukuki haklarımızın saklı olduğunu, bir dava konusu olabileceği ve tazminat hakkımızı saklı tuttuğumuzu bildiririz.
5187 sayılı Basın Kanunu’ nun ilgili maddeleri gereği düzeltme metninin yayınlanmasını ve müvekkilin isim ve soy ismi verilerek yayınlanan haberlerin ivedilikle kaldırılmasını talep gereğini yapacağınız inancıyla saygılar sunarım.24-07-2013
AV.VEDAT ÖRNEK
SON VİDEO HABER
Haber Ara