CHP-MHP ittifakına AK Parti'den ilk yorum
CHP-MHP ittifakına yorum yapan AK Partili Ekrem Erdem bunun AK Parti'ye yarayıp MHP'yi bitireceğini söyledi.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-07-17 12:44:27
Erdem, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
CHP ve MHP'nin, önümüzdeki dönem İstanbul, Ankara ve İzmir için ittifak içinde olacağına dair iddiaları değerlendiren Erdem, Türk demokrasi tarihinde partiler arasında yapılan ittifakın, bir sefer tuttuğuna dikkati çekti. 1991'de Refah Partisi, Milliyetçi Çalışma Partisi ve Islahatçı Demokrasi Partisi arasında ittifak yapıldığını ancak bu ittifakın toplumun bir beklentisi olarak ortaya çıktığını ifade eden Erdem, "Bu ittifak ciddi bir sinerji oluşturmuş ve partiler bu ittifaktan güzel neticeler almıştı. Ancak ondan sonra yapılan ittifaklar tutmadı" diye konuştu.
"İttifaklar, elma ile armudun toplanması gibidir" diyen Erdem, "Hem de MHP ve CHP gibi birbirine zıt dünya görüşlerinde olan iki partinin ittifak yapmasının, bu partilere çok yarar getireceğine inanmıyorum. Belki birilerinin gönlünde olabilir de" ifadelerini kullandı.
"CHP ve MHP'nin daha önce Anayasa'nın bazı maddelerinin değişikliğine ilişkin referandumda da "ittifak yaptığını", her iki partinin "hayır" denilmesi için kampanya yürüttüğünü anlatan Erdem, şöyle konuştu:
İTTİFAK AK PARTİ'YE YARAR
"O oylamadan biz yüzde 58 gibi net bir netice aldık. Böyle bir ittifakın olacağına ben inanmıyorum. Eğer olursa da bundan karlı çıkacak parti hiç şüphesiz AK Parti olacaktır. Tepeler ittifak yaptı diye seçmen gidip, 'bizim partimiz şununla işbirliği yaptı' diye destek vermez. Mutlaka oy verenler vardır ama önemli bir kesim partisinin tersi oy kullanacaktır. Kendisine en yakın hissettiği partiye oy verecektir. Dolayısıyla böyle bir ittifakın olacağına ihtimal vermiyorum. Olursa da bu ittifaktan karlı çıkacak hiç şüphesiz AK Parti'dir."
BU İTTİFAKTA MHP YOK OLUR
AK Parti'ye halk desteğinin önünü kesmek amacıyla bazı kesimlerin arayış içinde olduğunu ifade eden Erdem, "Eğer böyle bir şey varsa ki bu bir duyumdur, iki partinin de yöneticilerinin söylediği bir şey yok, şahsi kanaatim, eğer olursa bu ittifak, iki partiye çok yarar getirmeyecek hatta özellikle MHP'nin böyle bir ittifakta yok olacağı, uzun vadede belki Türkiye'yi iki partili sisteme doğru taşıyabileceği yönündedir. Öyle bir şey de olabilir diye düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.
-"Parti olarak Mısır'a ilkeli ve ahlaki yaklaşıyoruz"
Erdem, Mısır'da ordunun yönetime el koymasının ardından bu ülkede yaşanan gelişmelere ilişkin de "Demokrasilerde meşruiyet kaynağı sandıktır, seçimdir. Mısır'da maalesef seçilmiş bir cumhurbaşkanına karşı sokak hareketleri, daha doğrusu Tahrir Meydanı'ndaki kalabalıklar bahane edilerek bir darbe yapıldı. Darbe, aslında görevde bulunanların, görevden alınması kadar, halkın seçme ve seçilme hakkının gasp edilmesidir" dedi.
"Parti olarak Mısır'a ilkeli ve ahlaki yaklaşıyoruz" diyen Erdem, "Bugüne kadar 12 yıllık parti hayatımıza baktığımız zaman bizim en önemli özelliğimiz, ilkeli yaklaşımlarımızdır. Burada da biz ilkeli yaklaşıyoruz. Milletin vermediği yetkiyi birileri kullanacak, birilerinin atadığı memur karşımıza cumhurbaşkanı yardımcısı olarak çıkacak... Biz bunları doğru bulmuyoruz" ifadelerini kullandı.
Erdem, askeri darbeden sonra Mısır Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak atanan Muhammed el-Baradey'in Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan görüşme talebinde bulunduğu ancak Erdoğan'ın bu talebi geri çevirdiği yönündeki haberlere ilişkin de "Doğru bulmadığımız için şu anda Başbakanımızla ilgili bir görüşme talebinin Başbakanımız tarafından kabul edileceğini zannetmiyorum" dedi.
"Yeni Anayasa artık toplumun takdirinde"
Erdem, yeni Anayasa çalışmalarıyla ilgili olarak da son günlerde yaşanan tatsız gelişmelere rağmen parti olarak umutlarını koruduklarını söyledi.
Yeni anayasa ile ilgili son yaşananların, partilerin samimiyet testi olduğunu ifade eden Erdem, "Yani 1,5 yılı aşkın süredir, uzlaşma komisyonu çalışıyor. Uzun bir süre. Belki ciddi bir takım engellemelerle karşılaşıldı ve bu kadar çalışmalardan 48 maddede ittifak sağlandı. Şimdi tabii biz AK Parti olarak özellikle Genel Başkanımızın bu noktada yaklaşımını, 'tamamını yapamıyorsak buyurun anlaştığınız 48 maddeyi getirin, en azından bunu geçirelim. Başka uzlaşabileceğimiz maddeler varsa yani tatil falan demeden hızlı bir çalışma yaparak millete yeni bir anayasayı hediye edemiyorsak bile 48 maddeyi ya da ilave edilecek maddeleri hediye edelim' teklifini önemli buluyoruz. İlk tepkileri malum. Belli ki bunlar böyle bir şey beklemiyorlardı. MHP'den 'evet, biz böyle bir şeye varız. Aslında Genel Başkanımız Devlet Bahçeli ilk defa bunu kullandı. Yani uzlaşılan maddeleri gelin geçirelim diyen Devlet Bahçeli' denildi. Partisi adına konuşan grup başkanvekili dedi bunları. Ama sonraki günlerde bunun aksine çok ağır bir konuşmayla karşılaştık. Bir Grup Başkanvekili, Genel Başkan'a rağmen bir konuşma yapmaz. Mutlaka istişarelerini yapmışlardır ki bu bir çarktır. Önceki kararlarından dönmedir."
"Biz son ana kadar umudumuzu koruruz"
"CHP ise her zamanki klasik tavrını gösterdi ve yine çamura yattı. Burada ne destek verdi ne veremedi. Onlar da maalesef anayasada samimi olmadıklarını gösterdiler" ifadelerini kullanan Erdem, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu tabii artık toplumun takdirinde. Gerçekten de Türk milleti yıllardır yeni bir anayasayı bekliyor. Yani 82 Anayasası hayata geçirildiği günden beri siyasetçiler, şu parti bu parti demiyorum, bütün partiler yeni bir anayasaya özlem içinde bulunmuşlar, mevcut anayasayı yerden yere vurmuşlar. Tarihi bir fırsat çıkmış. O tarihi fırsatı değerlendirmiyorlar. Taca atıyorlar. Biz son ana kadar umudumuzu koruruz. Eğer partiler dönüş yaparsa, ki bunlar sık sık da dönüş yapıyorlar, 'evet 48 maddeyse 48 madde' derlerse biz meclisi çalıştırırız. Başka önerileri de varsa onlara da açık oluruz. Ama yeter ki milletimizin beklentisini karşılayacak bir anayasayı, en azından 48 madde itibarıyla milletimize hediye etmek isteriz. Bütün bunlar yapılmazsa önümüzdeki seçimlerde takdir, yüce milletindir. Milletin, beklentisini karşılamayanlara vereceği cevabı vardır ve vermiştir de. Özellikle 12 Eylül 2010 halk oylamasında millet, muhalefet partilerinin direncine rağmen yeni Anayasa talebini kararlılıkla ortaya koymuştur. İnanıyorum ki 2011 genel seçimlerindeki netice de halkın anayasa talebini yansıtmaktadır. Yani öyle bir tablo koydu ki, 'gidin Anayasayı yapın' dedi. Zaten seçimlerde de bütün partilerin taahhüdü vardı. Yeni bir anayasa üzerinden siyaset yaptılar. Şimdi maalesef taahhütlerinde durmuyorlar."
SON VİDEO HABER
Haber Ara