Dolar

34,8725

Euro

36,7751

Altın

3.048,45

Bist

10.123,54

Dumanlı, Erdoğan'ı ve çözüm sürecini bakın nasıl eleştirdi

Zaman Gazetesi genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Erdoğan'ı ve çözüm sürecini bakın nasıl eleştirdi.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-07-15 14:47:14

Dumanlı, Erdoğan'ı ve çözüm sürecini bakın nasıl eleştirdi
"Manzara ortada: Başbakan Erdoğan, çekilme sürecinin yüzde 15 gibi küçük bir rakama tekabül ettiğini söylüyor. Bu arada PKK silahlı militan sayısını artırıyor. Bölgedeki kaynaklara göre kış üslenmesine başladı bile." diye yazan Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni'ne göre Çözüm Süreci hiç de iyi gitmiyor. Bunu da "Pembe tablo çizmekle barış gelmez" başlığı ile köşesinde gündeme getiren Ekrem Dumanlı gerekçelerini ise şöyle sıraladı:

"Basına yansıdığına göre Cizre'de ve Diyarbakır'da kolluk kuvvetlerini oluşturdu örgüt. Son 10 günde 47 şiddet eylemi gerçekleştirdiler. BDP Van Milletvekili Nazmi Gür, katıldığı cenaze töreninde dört parçadan oluşan büyük Kürdistan'ın kurulacağını ilan etti. KCK başkanlığından alınıp silahlı birimin (HPG) başına atanan Murat Karayılan, hükümete bir hafta süre tanıdıklarını, aksi takdirde sürecin tıkanacağını söyleyerek adeta tehditte bulundu. Yeni KCK eşbaşkanlarından Bese Hozat, Öcalan'ın özgürlüğüne kavuşmadan sürecin devam edemeyeceğini söyledi... Yeni KCK yönetiminin beyan ettiği stratejilere bakar mısınız: İran'la ateşkese devam edilmesi, Suriye'nin kuzeyinde özerk yönetim kurulması, Kuzey Irak'taki Barzani yönetimine alternatif bir yapının inşa edilmesi ve Türkiye'de halkın sokağa dökülmesi. Ne anlaşılıyor bu kararlardan? Belli ki örgüt yeni bir belanın peşinde; üstelik sadece Türkiye'de oynanmayacak yeni senaryo.

Bu arada BDP'liler hükümete adım atmayı, "2. aşama"yı dayatmak istiyor. İçişleri Bakanı Muammer Güler "2. aşama için şartlar oluşmadı." diyor. BDP büyük mitingler yaparak 2. aşama talebini daha gür bir sada ile duyurmaya karar verdi. Bölgede gerginlik had safhada; zira PKK, örgüte yeni katılan 2 bin 500 üye ile daha da güçlendiğini, Gezi Parkı olaylarının örgüte de moral olduğunu düşünüyor. Helikoptere ateş açmalar, öğrenci yurdunu yakmalar, yol kesip asker kaçırmalar...

Onca olumsuz hadise art arda gelişirken ve gerginlik -maazallah- katlanıp giderken bazı gazetecilerin süreçle ilgili pembe tablo çizmelerini anlamak çok zor. PKK yönetimi değişiyor, en iyimser yorumcular bile "Örgüt masaya yumruğunu vurarak pazarlık gücünü artırıyor." diyor, KCK yeni lideri Cemil Bayık'ın İran bağlantısı endişelere neden oluyor vs. ancak pembe dizi hayranları hâlâ örgütün devlet kontrolü altında birtakım hamleler yaptığını yazıyor, konuşuyor. Bu nasıl bir iştir? Gerçekten örgüt kendi yapılanmasını devletin İmralı'ya hakimiyetinden dolayı istenen bir çerçevede yapıyorsa, şiddet eylemlerinin zuhur etmesini ne ile izah edeceğiz? İyimser yorumcuların/habercilerin kaynağı gizli değil; onlardan bir kısmı açıkça MİT'i zikrediyor bir kısmı da işaret ediyor. İyimser yorumlarında umarım haklıdırlar. Ancak Türkiye içi ve dışı pek çok faktör ve aktörü hesaba kattığınızda insanın yüreği ağzına geliyor. Endişe o ki, birileri yakında çamura yatarak Türkiye'yi büyük bir bela ile karşı karşıya bırakabilir. Komşu ülkelerden Türkiye'ye sızan ajanlar endişeleri daha da derinleştiriyor. Umudumuzu koruyalım; hatta sürecin başarılı olması için herkes katkıda bulunsun; lâkin sinsi bir planla yüz yüze gelebileceğimizi ve Türkiye'nin parçalanma sürecine doğru hızla savrulabileceğini ihtimal hesapları içinde düşünelim. Manzara ortada; makyaj üstüne makyaj yapılması sorunu çözmüyor; tam aksine mesele daha da karmaşık hale getiriliyor..."

Haber Ara