Osmanlı'dan Kıbrıs'a miras kalan paha biçilmez halılar "uçtu" (Özel)
Osmanlı döneminden Kıbrıs'a miras kalan paha biçilmez antik halıların akıbeti bir türlü belirlenemedi. Yıllar önce orijinalleriyle değiştirildiği iddia edilen 13 halıdan 4'ünün kimler tarafından değiştirildiği ve ne şekilde ortadan kaybolduğu da yıll
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-07-13 07:20:06
Suimez, Vakıflarda ve Din İşlerinde yapılan icraatların büyük bir bölümünün usulsüz olduğunu ifade etti. Hukuk devletine yakışmayan uygulamalardan duyduğu rahatsızlığı dile getiren Yusuf Suiçmez, KKTC'deki vakıf mallarının tamamen siyasi bir tasarruf altında olduğunu aktardı. Vakıflar Örgütü ve Din İşlerinde vakıf mallarının asli gayetlerine uygun kullanılmadığını savunan Suiçmez, hocaların ve Din İşleri Başkanlığı üzerinde siyasi bir baskının olduğunu söyledi.
"Kurum kendi misyonuna ve yasal sorumluluğuna göre hareket edemiyor." diyen Suiçmez, " Din İşleri Başkanlığı yasal misyonunu değil de bazı siyasilerin ağırlıklı egemen oldukları bir yer. Hocaların tayinleri, terfilerine kadar siyaset karışıyor. Hatta izinlerine kadar... Artık öyle bir noktaya getirdiler ki izin alacak hoca Din İşleri Başkanlığı değil siyasilere başvuracak kadar ileri noktalara taşıdılar. Orada bir kayıt dışılık oluştu."şeklinde konuştu.
10 yıl önce ortadan kaybolan Osmanlı halılarının değerleriyle ilgili bir çalışma yapılması gerektiğinin altını çizen KKTC'nin eski Din İşleri Başkanı Suiçmez, bunun bir türlü yapılmadığını ifade etti. Bunlardan 13 tanesinin o zaman restore edildiğini aktaran Suiçmez, "Halıların 4 tanesinin orijinal olup olmadığı tartışmalıdır."dedi.
2004'te hazırlanan 4 tane rapor olduğunu bildiren Yusuf Suiçmez, "Bunlardan 4 tanesinin orijinal olmadığı, dolayısıyla bu biçilen değerlerin gerçek dışı olduğu söyleniyor. Orada bir ihtimal ortaya çıkıyor. İhtimal, ya bunlar sahteleriyle değiştirildi ya da orijinal olmayan halılar, orijinalmiş gibi gösterilerek rakamlar şişirildi. Her halükarda burada bir usulsüzlük var."diye konuştu.
Bu durumun hırsızlık mı usulsüzlük mü olduğunun tam olarak belirlenemediğini vurgulayan Suiçmez, raporlarda 4 tane halının orijinal olmadığının ispatlandığını aktardı. Suiçmez bu belirsizliğin giderilmesi için konunun derinlemesine araştırılması gerektiğini söyledi.
Diğer bir iddiaya göre bunların orijinal olmadığının tespit edildiğini ve bir yerlere dağıtıldığını iddia eden Suiçmez, "Buradaki yetkili makam Vakıflar Dairesi ve Din İşleridir. Bunların bu konuları netleştirmesi gerekirdi. Ben kendi Din İşleri Başkanlığım döneminde bunların varlığını öğrendiğimde devir teslimini almadım. Uzmanların eşliğinde devir tesliminin yapılmasını talep ettim. Bunun için de dönemin Başbakanı Derviş Eroğlu'na bunların kontrol edilerek devir tesliminin yapılmasını talep ettim. Daha sonra tekrar ikinci bir yazı gönderdim. Bu konuda bana bir cevap verilmedi." ifadelerini kullandı.
"HALILARIN UZMANLAR TARAFINDAN İNCELENMESİNİ İSTEYİNCE GÖREVDEN ALINDIM"
Din İşleri Başkanı görevindeyken halılarla ilgili belirsizliği gördüğünde devir teslimini almadığını söyleyen Suiçmez, KKTC Başbakanlığına bu konunun araştırılması için rapor yazdığını, bunların uzmanlar tarafından incelendikten sonra devir teslim yapılması gerektiğini belirten yazılar yazdıktan sonra da görevinden alındığını dile getirdi.
"HALILARA TAŞINMA ESNASINDA ÖDENEN SİGORTA ÜCRETİ 9 TRİLYONDU"
Halıların fiyatının yanı sıra tarihi halılara ödenen sigorta ücretleri de dudak uçuklatacak kadar yüksekmiş. O dönemde halılara ödenen sigorta paraları taşınma esnasında 9 trilyon olduğunu savunan Suiçmez, 2007 yılında bu halıların sergilenmek için yurtdışına götürüldüğünü, orada da 2 milyon TL para harcandığını ifade etti.
Halılara ödenen bu ücretlerin ödeneklerinin büyük bir bölünün T.C Yardım Heyeti tarafından sağlandığını belirten Suiçmez diğer ödemelerin nereden karşılandığının bilinmediğini vurguladı.
"4 HALININ FİYATI 10 YIL ÖNCE 540 MİLYON TL'YDİ"
Halı fiyatlarının restorasyon öncesinde şimdiki parayla 270 milyon TL, restorasyon sonrasında yüzde yüz artarak 540 milyon TL olduğunu aktaran Yusuf Suiçmez, şunları söyledi: "Şimdi ilginç olan vakıflar yönetim kurulunun 500 bin Sterlin şeklinde bir açıklaması vardı. Hâlbuki resmi evraklarda hiç Sterlin kullanılmaz. Orada kullanılan TL'dir. Bu dosyanın aslı Vakıflardadır. Oradaki yetkililer her an oradaki rakamları, her şeyi bilirler. Neden böyle sterlinli bir açıklama yaptıklarını ben anlayabilmiş değilim."
Cami ihalelerinin Din İşleri Başkanlığı'nın bilgi ve kontrolünde olması gerektiğini dile getiren Suiçmez, dönemin Başbakanı Derviş Eroğlu'na cami ihalelerinde usulsüzlükleri beyan ettiğini ancak başbakanlığın o raporlar hakkında araştırma başlatması gerekirken kendisini görevden alındığına vurgu yaptı. Suiçmez, o dönemde yazmış olduğu tüm raporları da belgeler halinde paylaştı.
ABDÜLHAMİD'İN EL YAZMASI KUR'AN-I KERİMİ
Yusuf Suiçmez, KKTC'deki halı skandalının yanı sıra 2005 yılında Din İşleri'nde çıkan" ve ya çıkartılan" yangının da kafalarda soru işareti bıraktığını söyledi. Bir iddiaya göre; yangından sonra 2. Abdülhamid'in değerli el yazması Kur'an-ı Kerim'i aradan kaybolduğunu belirten Yusuf Suiçmez, şöyle devam etti: " Dolayısıyla Din İşleri Başkanı da görevden istifa etti ve ya alındı. O konuda tam anladığım kadarıyla net bir şey yok. O Kur'an-ı Kerim ve birçok evrak Kıbrıs Türk tarihinin maddi ve manevi kaynağıdır. Vakıflar aynı zamanda Din İşleri Başkanlığı ve Vakıflar Kıbrıs Türk halkının maddi ve manevi liderliğini yürütmüş bir kurumdur. Onun için orası belge ve evrak açısından Kıbrıs Türk tarihi açısından en önemli yerlerdir. Oranın hafızasının silinmesi tarihinin silinmesi demektir. Burada bu ihmali ve ya suistimali yapanlar kimlerse hem medeniyet tarihi adına hem milletimiz adına büyük bir suç işlediler."
Haber Ara