İhvan'dan sonra sırada Hamas mı var?

Müslüman Kardeşler iktidarının 3 Temmuz askeri darbesi sonucu devrilmesi ile birlikte Mısır’ın sorunlu bölgesi Sina’dan çatışma haberleri gelmeye başladı. Çatışmalarda askerler ve hatta Hıristiyan din adamları hedef alınıyor.

Zaman'da yer alan habere göre; Perşembe günü Londra’da yayınlanan Suudi sermayeli El Hayat gazetesine demeç veren Mısırlı askeri bir kaynak bölgede devam eden operasyonlarda 32 Hamas mensubunun öldürüldüğünü, 45’inin ise tutuklandığını söyledi. Hamas, anında bu yöndeki iddiaları yalanladı. Dün de yine Mısır güvenlik yetkilileri 3 Filistinlinin Mısır’ın kritik noktalarına saldırı halindeyken yakalandıklarını duyurdu. Savcılar ise şimdiden 2011 devrimi sırasında başta Muhammed Mursi olmak üzere Müslüman Kardeşler hareketinin önde gelen isimlerinin hapisten Hamas’ın yardımıyla kurtulup kurtulmadıklarını araştırıyor.

Mısır medyası ve ordu kaynakları uzun süredir Sina Yarımadası’nda devam eden istikrarsızlıkta Hamas’ın parmağının bulunduğunu iddia ediyor. Geçtiğimiz yıl 16 asker ve polisin ölümüyle sonuçlanan karakol baskınında yine Gazze merkezli Filistinli gruplar sorumlu tutulmuştu. Daha sonra gerçekleşen benzeri saldırılar üzerine ordu geniş çaplı operasyonlar düzenlemiş, Mursi yönetimi ise bölgedeki kabileler ve dini grup liderleriyle görüşerek sorunun çözülmesi yolunu tercih etmişti.

İdeolojik olarak Müslüman Kardeşler’den beslenen bir örgüt olarak adlandırılan Hamas’ın, yıllarca Suriye ve İran’la kurduğu yakın ilişkilerden dolayı Mısır yönetimi Filistin politikasını Hamas yerine rakip El Fetih üzerinden yürüttü.

Mursi iktidarında dahi Hamas tarihindeki en büyük darbelerden birini Mısır’dan yedi. İhvan mensubu cumhurbaşkanı döneminde Gazze ile Mısır arasındaki tünellerin çok büyük bir kısmının kapatılması 1,7 milyon Filistinlinin günlük hayatını derinden etkilemeye başladı.

Askeri yönetimin Hamas üzerindeki baskısını bundan sonraki süreçte de artırması bekleniyor. Geçtiğimiz yıl İran’la tüm bağlarını koparan Hamas’ın en güçlü finansörü olarak kalan Katar’ın da Mısır ve diğer bölge ülkelerinden gelecek baskılardan sonra her an bu örgüte karşı tavır alabileceği belirtiliyor.

Geçtiğimiz ay sonunda kendi Arap Baharı’nı baba ve oğul arasındaki yumuşak bir taht devriyle gerçekleştiren Katar’ın yeni genç Emir’i Tamim’in Mısır’daki askeri yönetimi tanıyan ilk liderlerden olması Müslüman Kardeşler ve Hamas’a karşı köklü bir politika değişikliğine gidebileceği şeklinde yorumlanıyor.

Mısır’da yaşanan rejim değişikliği ve bölgedeki son gelişmeler üzerine Türkiye’nin de Hamas’a yönelik politikalarında değişikliğe gidebileceği ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Gazze’ye yapmayı planladığı geziyi şimdilik rafa kaldırabileceği belirtiliyor.