Dr. Baran: Oruç tutan vatandaşların sağlıklarına önem vermeleri gerekir
Vakfıkebir İlçe Sağlık Grup Başkanı Dr. Fatih Baran, oruç tutan vatandaşların sağlıklarına daha çok önem vermeleri gerektiğini söyledi.
Dr. Baran yaptığı açıklamada, "Ramazan ayında ibadetleri
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-07-12 08:44:25
Dr. Baran yaptığı açıklamada, "Ramazan ayında ibadetlerini yerine getirmek için oruç tutan vatandaşlarımızın sağlıklarına daha fazla önem vermeleri gerekmektedir. Toplumsal hayatımızda önemli yere sahip olan Ramazan ayında, günlük yaşantımızda ve beslenme düzenimizde önemli değişiklikler yaşamaktayız. Normal zamanda 3-4 kez öğün yapılırken, Ramazan'da iftar ve sahur olmak üzere 2 ana öğün yapılabilmektedir. Hatta bazı vatandaşlarımız iftardan iftara öğün yapmakta olup, sahur yapmayıp sadece su ihtiyacını gidermektedir. Oruç tutmanın sağlıklı insanların metabolik dengesinde çok önemli değişiklikler yapmadığı, ancak bazı hastalıklarda (şeker hastalığı, karaciğer yetmezliği vb.) veya özel durumlarda (hamilelik ve emziklilik) olumsuz sonuçlar doğurabileceği göz ardı edilmemelidir. Kronik hastalığı olan kişilerin ilgili uzman hekime danışarak oruç tutmamaları önemlidir." dedi.
Son yıllarda yaz dönemine denk gelen Ramazan ayında; 17-18 saatlik açlık hissi ve su ihtiyacıyla beraber, artan hava sıcaklığı ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısı artmakta ve metabolizmanın bu yeni duruma uyum sağlamaya çalıştığını kaydeden Baran, "Sıcaklıkların etkisiyle artan terleme ile birlikte yeterince sıvı alınmazsa su ve mineral kaybı sonucu, bayılma hissi, bulantı, baş dönmesi gibi sağlık problemleri yaşanabilmektedir. Bu yüzden kaybolan su ve mineral kaybının yerine konulması için iftardan itibaren sahur sonuna kadar bol sıvı ve su alınması önemlidir." şeklinde konuştu.
"SU HAYATİ SIVIMIZDIR"
Dr. Baran açıklamasına şöyle devam etti: "Su yaşam için hayati sıvımızdır. Vücuttaki su oranın yeterli düzeyde tutulması hayati önem taşıdığından vücuttan kaybolan miktarda suyun mutlaka alınması zorunludur. Günde ortalama en az 2- 2,5 litre (12-14 su bardağı) su içmeye, bununla birlikte Ramazan ayında sıvı ihtiyacını da karşılayacak ayran, taze sıkılmış meyve suları, soda vb. sık sık tüketmeye özen gösterilmelidir. Çok sıcak havalarda aşırı beden hareketi yapılması durumunda vücuttan su ve tuz kaybının daha da artacağı unutulmamalıdır. Yeterli ve dengeli beslenmenin Ramazan ayında da sürdürülebilmesi için günün oruç tutulmayan bölümünde en az üç öğünü tamamlamak ve sahur öğününü atlamamak gerekir. Sahurda sadece su içerek niyetlenmenin veya gece yatmadan önce yemek yemenin zararlı olduğu unutulmamalıdır. Çünkü bu beslenme tarzı yaklaşık 17-18 saat olan açlığı, ortalama 20 saatin üzerine çıkarmaktadır. Bu da açlık, kan şekerinin daha erken saatlerde düşmesine ve buna bağlı olarak günün daha verimsiz geçmesine neden olmaktadır. Bu durumun aksine eğer sahur öğünü, ağır yemeklerden oluşursa gece metabolizma hızı düştüğü için yemeklerin yağa dönüşme hızı ve kilo alma riski artmaktadır. Bu nedenle sahura mutlaka kalkılmalı ve bu öğünde süt, yoğurt, peynir gibi besinlerden oluşan bir kahvaltı yapılmalı ya da çorba, sebze ve kurubaklagil yemeklerinden oluşan bir öğün tercih edilmelidir. Ramazan'ın yemek kültürü açısından en bilinen özelliği iftar sofralarındaki çeşitlilik ve bolluktur. İftar sofralarında bir insana yetecek yemeğin 2-3 kat fazlası bulunabilmektedir. Kan şekeri çok düşük olduğundan kısa sürede çok miktarda besin tüketme isteği doğmaktadır. Yapılan en büyük hatalardan birisi de çok hızlı bir şekilde, çok yüksek miktarda besin tüketmektir. Beyin doyma emrini yemekten 15-20 dakika sonra verir. Çok hızlı yemek yendiğinde bu süre zarfında yüksek miktarda, enerjisi yüksek besinler yenilebilir ve bu durum ilerleyen günlerde kilo alımına da zemin hazırlar."
SON VİDEO HABER
Haber Ara