'Almanya'da hasta insanlar olduğu sır değil'
NSU davasının 22’nci duruşmasında bir müdahil avukat, eski polis şefini gerçekleri gizlemekle suçladı. Müdahil avukat Adnan Erdal'ın, 'Almanya'da kendilerini Neo-Nazi olarak nitelendiren bazı hasta insanların olduğu sır degil' açıklaması duruşmaya damga vurdu.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-07-12 14:16:14
Davanın 22. duruşmasında mahkeme, Neonazilerin işlediği dördüncü cinayet olan Habil Kılıç’ın öldürülmesi olayında tanıkları dinlemeye başladı.
Münih’in eski cinayet masası şefi Josef Wilfling’in de dinlendiği oturumda, müdahil avukatlardan Adnan Erdal’ın sözleri gerilime yol açtı. Wilfling’i gerçekleri tam olarak yansıtmamakla suçlayan Erdal’ın sözleri duruşma salonunda tansiyonu yükseltti. Emniyet yetkililerinin cinayetlerin arkasında aşırı sağcıların olabileceği ihtimalinin üzerine yeterince gitmediğini söyleyen Erdal, “Almanya’da kendilerini Neonazi olarak nitelendiren bazı hasta insanların olduğu bir sır değil” ifadelerini kullandı.
Mahkeme Başkanı Manfred Götzl, gerilimin tırmanması üzerine duruşmaya 5 dakika ara verdi.
Münih’te manav dükkânı işleten Habil Kılıç, 29 Ağustos 2001’de, 38 yaşındayken öldürülmüştü.
Diğer cinayetlerde olduğu gibi bu cinayette de güvenlik birimleri, aşırı sağ yerine ağırlıklı olarak cinayetin arkasında Türk göçmenlerle bağlantılı mafya ve uyuşturucu çetelerinin olduğu şüphesi üzerine eğilmişti. Aile üyeleri de şüpheli olarak görülmüştü. POLİS SORUŞTURMAYI SAVUNDU
Kamuoyunda aydınlattığı cinayetlerle tanınan eski cinayet masası şefi Josef Wilfling, müdahil avukattan gelen eleştiriler üzerine, geçmişte yürüttükleri soruşturmayı savundu. “Biz tüm cinayet serisini aydınlatmayı tabii ki istedik. Bizler, aşırı sağı görmezden gelen kişiler değiliz” şeklinde konuşan polis şefi, cinayetlerin tarzının 1990’lı yıllardaki aşırı sağcı suçlardan çok farklı olduğunu dile getirdi.
O dönem bazı görgü tanıklarının şüpheli olarak çelişkili eşkaller verdiğini söyleyen Wilfling, Habil Kılıç’ın öldürüldüğü cinayette şüphelilerin bisikletli olduğu ifadesini o dönem önemli bir ayrıntı olarak görmediklerini anlattı.
Wilfling, daha önce meclis soruşturma komisyonuna verdiği ifadede “Siz hiç hayatınızda bisiklet üzerinde tek bir Neonazi gördünüz mü?” sözleriyle tartışma yaratmıştı.
BİSİKLET ÖNEMLİ İPUCUYDU
NSU soruşturmasında ve mahkemede ifade veren tanıkların beyanları, Neonazi zanlıların cinayet ve bombalama eylemlerinde olay yerinden bisikletle kaçtıklarını gösteriyor.
Dünkü duruşmada ifade veren bir tanık, 2000 yılında Enver Şimşek’in öldürüldüğü çiçekçiden ayrılan bisiklet sürücüsü kıyafetli iki kişi gördüğünü anlatmıştı. 2004 yılında Köln’de Keup Caddesi’ne bombalı saldırı düzenlediği düşünülen NSU üyeleri, burada da bisiklet kullanmıştı.
NSU'nun 1999-2011 yılları arasında en az 10 cinayet işlediği, 2 bombalı saldırı ve çok sayıda soygun yaptığı biliniyor. Ancak 3 kişilik hücrenin 2 üyesinin Kasım 2011’de ölmesi, hayattaki tek üye, tutuklu sanık Beate Zschäpe’nin de susma hakkını kullanması nedeniyle karanlık bağlantılar aydınlatılamıyor, birçok soru yanıt bekliyor.
NSU davasında duruşmalara gelecek hafta devam edilecek. Yargılamanın 2014 sonuna kadar devam etmesi bekleniyor. (ntv)
Haber Ara