AK Partili Elitaş: CHP samimi ise 48 maddeyi birlikte getiririz

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, " CHP önce zihnini bir durultsun, sonra tekliflerde bulunsun. Samimi iseler 48 maddeyi birlikte getiririz." dedi. Elitaş, kadın gazetecilere yönelik sözleri nedeniyle eleştirilen Zeyid Aslan ile ilgili ise, "Mahremiyeti anlatırken yaptığı tarif ağır kaçmıştır." değerlendirmesinde bulundu.
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Meclis'te gazetecilerin sorularını yanıtladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, '48 madde ile ilgili uzlaşma komisyonu kararına uyarız' şeklindeki açıklamalarını değerlendiren Elitaş, "460 güne yakın bir süredir, Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışıyor. Sonunda bir ürün elde ettiler, 48 madde. Eğer bu üründe mutabıklarsa gelirler TBMM'de birlikte teklif veririz, o teklif çerçevesinde yasalaştırırız. Ondan sonraki maddeler ile ilgili de komisyon çalışmalarına devam eder. Bu komisyonun bir sonuca ulaşabilmesi açısından bir gösterge olması gerekir. Diğer siyasi partilerin bir iki madde ile ilgili sıkıntıları var, BDP'nin (şunu da ilave etmezseniz olmaz) diye sıkıntıları var. CHP'nin nerede hangi sıkıntısı olduğu belli değil. CHP Genel Başkanı'nın ne düşündüğü, üç komisyon üyesinin aynı düşünmediği aşikar. 48 maddede CHP kendi içinde anlaşmış değil ki, gelin beraber olalım diyemediklerinden dolayı, yeni bir şart ortaya sürüyor. CHP önce zihnini bir durultsun, sonra tekliflerde bulunsun. Samimi iseler 48 maddeyi birlikte getiririz." diye konuştu. Elitaş, 48 maddelik oylamanın 60 saatte sona ermiş olacağını da aktardı.

"ANAYASA'NIN BİRİNCİ HARFİ İLE SONUNCU HARFİ BİRBİRİNE EŞİTTİR."

Bir gazetecinin, "48 maddenin çıkartılması yeni anayasa yaptık iddiasını karşılar mı? Düzenlemeler hangi sorunlara çare olacaktır? Bazı düzenlemelerde uyumsuzluk olabileceği eleştirileri var." şeklindeki sorusu üzerine Elitaş, "Anayasanın birinci harfi ile sonuncu harfi birbirine eşittir. O zaman anayasadaki şu maddeler değersiz, şu maddeler az değerli, şu maddeler sorun çözücüsü, bunlar sorun çözmüyor diyorsak o maddelerin tamamını anayasadan kaldırmamız gerekir. Anayasanın birinci maddesi ve sonuncu maddesinin değeri, bütünlüğü aynıdır." cevabını verdi. Elitaş, "Bazı bağlantı maddeler ile ilgili sorun var diyolarsa o da beraberinde değerlendirilir. 48 maddede anlaşılıyorsa bağlantı maddelerinde beraber anlaşırlar. Yani bu sahadan kaçmanın, gelip de ben '48 maddenin arkasında duruyorum' diyememenin verdiği bir mazeret beyanıdır." ifadesini kullandı.

"MAHREMİYETİ ANLATIRKEN YAPTIĞI TARİF AĞIR KAÇMIŞTIR."

Elitaş, AK Parti Tokat Milletvekili Zeyid Aslan'ın kadın gazetecilere yönelik tepki çeken sözleri ile ilgili de değerlendirmede bulundu. Aslan, "Milletvekili arkadaşımızın söylediği sözler kabul edilebilir cinsten değil. Uygun bir ifade tarzı olmamış ama şunu da açıklıkla ifade ediyorum ki, TBMM çatısı altında milletvekillerinin on gündür, günde 14 saat çalışma ortamında yorgun olabilmeleri insanlık halidir. Gazetecilerin milletvekillerin mahremi şeyleri, hem genel kurul içi hem de kuliste yorgunluktan doğabilecek insani zaaflarını manşet haline getirmemeleri gerekir." dedi. Elitaş, "Arkadaşımızın yaptığını doğru bulmuyorum ama basın mensubu arkadaşlarımızın yaptığını birinci sayfadan da göstermesini siz nasıl bulursunuz bilmiyorum? Siz doğru buluyor musunuz?" diye sordu. Basın mensupları bu tarz görüntülerin geçmiş dönemlerde de haberleştirildiğini hatırlattı. Elitaş, "Genel Kurul basına açıktır, kulis basına açık değildir. Genel Kurul'da kameralar vardır. Basın orayı takip eder. Fakat kulislerde foto yasaktır. Bunu sizin bilmeniz gerekir. Bu hoş bişey değildir. Basın demek ki kendi yaptığını makul karşılıyor ama ben milletvekili akadaşımızın söylediği sözü uygun bulmuyorum." şeklinde konuştu.
Elitaş şöyle devam etti: "Milletvekili arkadaşımızın yaptığı tarif biraz ağır kaçmıştır. Yani mahremiyeti anlatırken yaptığı tarif ağır kaçmıştır. Bunun da savunulacak, düzeltilecek bir tarafı yoktur ama basın mensubu arkadaşlarımızdan özellikle rica ediyoruz. Herkesin bir zaafı olabilir, 10 gündür 15 saat çalışan miletvekili arkadaşlarımızın orada dinlenme anını yakalayıp bir zaaf gibi manşetten ortaya koymak basın ahlakı açısından da değerlendirilmeli." dedi.