Suud-İsrail aynı çizgide
Mısır'daki demokrasiden korkan Suudi yönetimi, ABD ve İsrail'in yanında yer alarak darbecilerin finansörlüğünü üstlendi. Riyad, cuntaya 5 milyar dolar sözü verirken, Mısır'a yapılan yardımların kesilmesini tartışan Amerikan Kongresi üyelerini ikna etmek için İsrail'le lobi faaliyetlerine başladı.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-07-11 07:20:10
DEMOKRASİ KORKUSU
Bölgedeki değişimin öncüsü konumundaki İhvan korkusu, bu yüzden İsrail, Suriye ve Suudi Arabistan'ı bir araya getirdi. Gazeteye göre 2007'den itibaren Katar ve Riyad'ın arası açılmaya başladı. Bunun en büyük etkenlerinden biri bölgedeki değişim ve çok sesliliği dile getiren El Cezire televizyonunun yayına başlaması olmuş. İkinci etken ise Katar'ın 2010'un Aralık ayında Tunus'ta başlayan Arap Baharı dalgasının ulaştığı ülkeleri finanse etmesi. Örneğin Katar geçen yıl Mısır'a 8 milyar dolar yardım yaptı. Libya'daki değişimin en ön saflarında yer aldı. Suriye'deki muhalifleri ABD ve Riyad'ın karşı çıkmasına rağmen silahlandırdı. Muhaliflere ABD'den izinsiz omuzdan kullanılabilen anti-uçaksavarlar verdi.
SİSİ'YE TELEFON
NYT'nin haberinde, 'Geçen yıl Obama yönetiminin ısrarlarına rağmen Mursi'ye yardım etmeyen Kral, darbeden sonra cuntacı general Abdülfettah Sisi ile telefonla görüştü. Darbe yönetimini tanıdı. Ardından Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile birlikte cuntacılara 8 milyar dolar yardım kararı aldı' denildi.
Türkiye'nin Katar ile ortak hareket ettiği yazılan haberde, 'Ancak geçen ay Katar Emiri Şeyh Hammad bin Halife Es Sani, iktidarı oğlu Şeyh Tamim bin Hammad Es Sani'ye devrettikten sonra Katar'ın bölge politikası değişmeye başladı. Nitekim oğul Sani, Mısır'daki cunta yönetimini tanıyarak bu değişimin ilk işaretini de verdi' ifadesi kullanıldı.
Ankara-Tahran faktörü
Körfez'deki başka bir emirlik olan Kuveyt de dün Mısır'daki cuntaya 4 milyar dolar yardım kararı aldı. Dünya basınında yapılan yorumlarda ise Körfez ülkeleriyle Suudi Arabistan, Suriye ve İsrail'in izlediği Mısır politikalarının örtüştüğüne vurgu yapılarak, 'Riyad rejim endişesi, İsrail ise güvenlik endişesi nedeniyle Mısır'daki darbeyi destekliyor. Ayrıca darbe Suriye'de zor günler yaşayan Beşar Esed'i de rahatlattı' denildi. Ancak Hindistan'ın eski Ankara Büyükelçisi M. K. Bhadrakumar, Asia Times'a yazdığı yorumda, Türkiye'den sonra İran'ın da Mısır'daki cuntaya tavır almasının ve İhvan'ın direnişe geçmesinin uzun vadede İsrail-Suudi cephesinin planlarını bozacağını dile getirdi.
'Ordu dost Mursi ise düşman'
Breitbart sitesindeki habere göre, Şubat 2013'te Cumhuriyetçi Senatörlerden James Inhofe, Mısır'a uygulanan silah yaptırımının sürmesini istedi. Inhofe, 'Eğer F-16'ı verirsek bunlar Mursi'nin eline geçer. Bu jetleri İsrail'e karşı kullanabilir. Orduya destek vermeliyiz. Ordu dostumuz, Mursi ise düşmanımız' dedi. AIPAC isimli Yahudi kuruluşu da bu görüşe destek verdi.
Amerikan basını darbe anayasasını topa tuttu
Mısır'daki cunta yönetiminin geçisi anayasası ile seçim takvimi, ABD basınınca topa tutuldu. Anayasanın sivillere danışılmadan askerlerce hazırlanmasının kabul edilemeyeceği vurgulandı. Washington Post gazetesi, 'Yeni anayasa, ordunun askıya aldığı anayasanın en kötü özelliklerini ve hatta daha fazlasını içeriyor. İhvan'ın hazırladığından daha geri' dedi.(Yeni Şafak)
SON VİDEO HABER
Haber Ara